Ana içeriğe atla

Taraftarın Bölünmüşlüğü Demirspor'a Zarar Verecek

Bugün iki aday sevinciyle başlayan kongre, Demirspor'da yeni yaralara yol açtı. Divan kurulu hem itirazını reddetiği Aydoğdu ekibinin, hem knogreyi ertelediği için Gökoğlu destekçilerinin tepkisini çekti. Hakaretler, küfürler havada uçuştu. Olan, Demirspor'a oldu. Bugün, bir kez daha bu kongre işini beceremediğimizi gördük... Ayıp ettik!

Benim ertelenen kongreden/devam eden kangrenden çıkardığm sonuç, tribündeki bölünmüşlüğün kendimize zarar vereceği yönünde.

Adana Demirspor kongrelerinde taraftarın daha etkin rol oynaması, tribünün ağırlığını koyması yönünde yıllardır yazıp çizdik. Adana Demirspor'un gücü, tarihinden, köklerinden, kentteki etkisinden olduğu kadar özellikle yakın dönemlerde tribünün gücünden kaynaklanıyordu çünkü. Kenti kontrolünde tutanlara karşı, taraftarın sesinin yükseltilmesi önemliydi. Bugün artık tribün, örgütlü gücünü daha etkin kullanıyor. Tavrını ortaya koyuyor. Bu sevindirici bir gelişme.

Ancak tribündeki farklı görüşlerin Demirspor'un geleceğine yönelik konularda daha uzlaşmacı, daha temas içinde olmasını arzu ederdim. Bu kongrede gördük ki, bunun olması çok zor.

Açıkçası biz de kendi aramızda net bir tavır oluşturamadık. Ne Gökoğlu Ne Aydoğdu'nun güven veren bir tavrı vardı. Aydoğdu'nun uçuk sözleri bizi ikna etmedi. Ancak Gökoğlu'nun hatalarını unutmadık. İki isim de ortaya yeni bir ekip koyamadı. Gökoğlu'nun gitmesini istiyorduk ama Aydoğdu'yu da istemiyorduk. İsimler eski, görüşler eski... Sadece para vererek (Aydoğdu)/ para dilenerek (Gökoğlu) başarı mümkün mü? Bunu daha önce Tuncel'den hatırlamıyor muyuz?

Onur Biçer'in istifa yazısı da Mustafa'nın Gökoğlu yazısı da, kendi içinde tutarlı ve net yazılar. Benim kongredeki adaylar konusunda tercihim yoktu. Son güne kadar Aydoğdu'dan ikna edici bir açıklama bekledim.

Önceki kongrede Gökoğlu, taraftar ilkelerine yakın bir çizgi belirleyerek, bizim de çekinceli desteğimizi kazanmıştı. Sözlerin takipçisi olacağımızı söylemiştik. Şampiyonlukta Gökoğlu'nun payı yok denecek kadar az oldu. Gökoğlu'nun özellikle mali konulardaki başarısız yönetimi, bu kongrede de ortaya net bir vizyon koyamaması tepkiye yol açtı. Gökoğlu'nun istifa edip onurlu bir şekilde Demirspor'dan ayrılması, kendi lehine olacaktı. Olmadı.

Peki Aydoğdu'nun listesinde kim var? Daha düne kadar Gökoğlu'nun yönetimindeki Edip Gülnar!! Gariptir ki futboldan anlayan (!) tek isim de o. Diğerleri maddi destekle yükümlü kişiler. Biri de oyuncu-manken Tolga Sayışman!

Benim taraftar olarak beklentim, tribündeki ayrımın geri dönülemeyecek bir noktaya evrilmemesi. Bu takımı yine omuz onuza destekleyeceğiz deplasmanlarda. Selahattin, Edip, Mehmet kendi güzel koltuklarında oturmaya devam edecek; yarın birgün çekip gidecek... Biz tribünde olmaya devam edeceğiz. Bu kavga, kendi kendimizi zedeleyecek.

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Aslında internet ve sosyal paylaşım sitelerindeki taraftarlarımızın yorumlarına baktığımızda büyük bir kitle, çok kötünün iyisi olan Aydoğdu'yu istiyor ( en azından öyle görünüyor). Tv'de ki vaadlere baktığımızda, taraftarı aptal yerine koymaya devam ederim düşüncesinde bir Gökoğlu gördük. Sorulan her soruya dolaylı cevap vermeye çalışıp, hayat hikayesinden esintiler sundu. Örneğin kalıcı gelir konusunda otoparkları kullanmak istiyoruz ama yeni ihaleler ne zaman bilmiyoruz dedi. Ads su, tesisleşme içinde belirsiz bir sürü şey söyleyip 1 saat hikaye anlattı. Ondan sonra konuşan Aydoğdu da parayıp verip düdüğü çalacam sözünü verdi. Tanıdıklarım, etkili lobim var dedi. Taraftardan gelen St Pauli isteğine, H. Şükür'le konuşurum İtalya'dan bir takım getiririz gibi birşeyler saçmaladı. Bizim beklediğimiz kalıcı gelir, kurumsallaşma gibi konuların hiç birine girmedi. Y.Evsen de sormadı nedense! 10 dk konuştu ve sürekli 10 milyondan bahsetti. Bugünkü kongre ise tam bir rezaletti, bu büyük kulübe hiç yakışmadı. Adaylara baktığımız da ikisini de sindiremiyorum. Ama hiç denenmemiş olmasından, Ercan Hoca'yla devam edeceğinden, en azından kesin sözler söylediğinden dolayı Aydoğdu olsun istiyorum. Sözünde durur mu meçhul ama onun da bilmesi gereken Adana Demirspor'un ne Eskişehirspor'dan bedava 2 oyuncuya ihtiyacı olduğu, ne de F. Terim ve H.Şükür'e. Bu Kulübün değerlerini bilsin yeter. Şampiyon olduğumuz sezonun bile keyfini süremiyoruz. Her zamanki gibi belirsizliklerden, niteliksiz kişilerden dolayı yine sezona 1-0 mağlup başlayacağız. Umarım 2 Temmuz'da ki kongre bunu telafi edecek bir sonuçla sonlanır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A