Ana içeriğe atla

Umut Var Mı?

Bu sene futbolcuların bizi şaşırttığı iki maç vardı: Biri deplasmandaki Körfez, diğeri Bandırma maçıydı. Tersine şaşırmaları çok yaşadık, kazanmamız gerekenleri kazanamadık.   Ama hiç umudumuz yokken bizi şaşırttılar, dirençli bir takım, gol atan oyunu tutan takım savunmasını yapan bir ekip vardı sahada; o iki deplasmanda teker golle kazanmıştık.

Son haftalarda içerideki Çankırı ve Fethiye maçında da arzulu oyundan bahsediyordu tribündekiler.

Peki yarın bir kez daha ya tamam ya devam maçında, umut var mı?Kime güveniyoruz?

Bizi hep yanıltan futbolculara mı? Ne zaman ne yaptığı belli olmayan yönetime mi?

Tribün eminim görevini yapacaktır. Kendisini aldatan, yarı yolda bırakan, takımı satan futbolculara hep güvendik, destek verdik. Onlar bizi üzdü. Bu kez yine aynısı mı olacak? Tribünün desteği tek taraflı mı kalacak?

Ben futbolculara olan tüm kızgınlığımı bir hafta daha ertelemeye hazırım. Yeter ki yarın oynayın-kazanın!

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
2 hafta önceki Çankırı maçına dek 5-6 aydır maça gidemiyordum. Kötü Çankırı'ya karşı İlyas'ın bireysel becerisiyle galip geldik. Peki önemli miydi? bence hayır.Çünkü en büyük gücümüz olan taraftarımız yoktu, gelmemişlerdi haklı olarak. Durum böyle olunca galip de gelsen mutlu olamadım. Bende dahil gelenlerde ne çoşku vardı ne de umut. İlk defa oooo ads tezahüratının bu kadar isteksiz yapıldığını gördüm, kısa sürdü zaten. Bir kez daha başarısız geçen, umudumuzun sömürüldüğü bir sezon geride kalırken yarın en önemli maçımıza çıkıyoruz. Koca bir sezonun mutsuzluğu ve yorgunluğu var içimde pek çok taraftar gibi. Takıma güvenmediğimden sonuç için bir tahminim yok, benim için sonucun çok büyük bir önemide yok açıkçası. Önemli olan taraftarımızın orda olması. Yarın büyük Demirspor taraftarı olarak orda olup sonuna kadar destek vermemiz önemli. Umutsuzluğa, hayal kırıklığına rağmen. Yarın umaram bağırırız yine Kale arkasından, maratona ordan, kapalıya Maviii Laciverttt Şampiyonn Şimşeklerrr! diye
selimoz87 dedi ki…
umut olmaz mı? futbolcuları sevmesek de bu takımı seviyoruk işte!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...