Ana içeriğe atla

Gökoğlu'nun Altyapıya İlişkin Açıklamaları

Kendimi Gökoğlu'nu eleştirme yazarı olarak görmek istemiyorum ama o kadar çok söz söyletecek alan bırakıyor ki; değinmeden de geçemeyeceğim. Özellikle konu hassas olduğumuz altyapı olunca ayrıca üzerinde durmak gerekiyor.

Gökoğlu ne demişti hatırlayalım önce:

"Yarışmacılıktan ziyade futbolcu yetiştirmeye önem vermeliyiz. Altyapı takımlarımız Türkiye birincisi olsa ne olacak? A takıma futbolcu kazandıramadıktan sonra neye yarar ki?"

Gökoğlu'nun bu görüşleri Adana'da yaptığımı söylediğim görüşmelerde bana iletilenler ile aynı. Çok kısa süre önce cevaplamıştık bu mantığın yanlış olduğunu, yine cevaplayalım.

Birincisi altyapı takımlarımız Türkiye birincisi olsa ne olacak deyip o gençlerin şevkini kırmaya kimsenin hakkı yok.

İkincisi şunu iyice anlamak lazım. Bizim takım, yani gerçek Adana Demirspor, yani altyapımız Türkiye şampiyonluğuna oynuyor, yarışmacı bir kişilik sergiliyor ya bakalım kimlerle yarışmış, yarıştığı ve çoğu kez alt ettiği takımlardaki futbolcular bizden üst liglerde oynuyorlar mı oynamıyorlar mı?

Üşenmedim araştırdım. 2007-2008 sezonundan başlayarak altyapı takımımız hangi takımlarla Türkiye çapında yarışmış ona baktım.
Ayrıca başarısız olmalarına karşın İstanbul takımları ne yapmış ona da baktım.
Her takımın alt yapı futbolcuları şimdi ne yapıyor ona baktım. Çok basit TFF'nin resmi sitesine girin siz de bakın. Aynı sonuca ulaşacaksınız.
Değerlendirmemi sınırlı tutup sadece 2011-2012 sezonundaki durumlarına baktım bu gençlerin. Daha önceki sezonlara baksam tezlerim çok daha güçlü olurdu ama gerek görmedim.
Hatta gençleri araştırırken sadece bir maçın kadrosunda olanlara baktım, bu nedenle bizim takıma profesyonel yapılan ve Bucaspor'a giden Ömer Kahveci değerlendirmede yer almadı.
Değerlendirmeye A2 takımında oynayan futbolcular ile sözleşme imzalayıp da forma bulamayan oyuncular dahil edilmemiştir.
Değerlendirmeye şu anda bizden alt gruplarda olan takımlardan sadece Dardanel dahil edilmiştir. Çünkü onlar başarılı oldukları sezonları da genç kadrolarıyla sürdürmüşlerdir.

Gelelim sonuca: Gençlerbirliği, Sakaryaspor, Samsunspor, Trabzonspor, Sarıyer, Dardanelspor, Kartalspor, Giresun ve Konyaspor'un yanı sıra üç İstanbul takımıyla yarışmışız altyapıda.

Gençlerbirliği kendi takımına 2 tane, bir 1. Lig takımına 1 tane oyuncu vermiş.
Sakaryaspor kendi takımına 8 tane oyuncu vermiş.
Beşiktaş rakip grupta şampiyonluğa oynayan Şanlıurfaspor'a 1 oyuncu vermiş.
Samsunspor kendi takımına 1 oyuncu vermiş.
Trabzonspor grubumuzda şampiyonluğa oynayan 1461 Trabzonspor'a 6 tane oyuncu vermiş.
Sarıyer kendi takımına 2 oyuncu vermiş.
Dardanelspor kendi takımına 5 tane oyuncu vermiş.
Kartalspor kendi takımına 1 tane oyuncu vermiş.
Giresunspor kendi takımına 2 tane oyuncu vermiş.
Galatasaray 4 süper lig takımına birer tane, rakip grupta şampiyonluğa oynayan Şanlısurfaspor'a 1 oyuncu vermiş. (birisi Murat Akça)
Konyaspor kendi takımına 1 oyuncu vermiş.
Fenerbahçe 1 süper lig, iki 1. lig takımına 3 oyuncu vermiş.

Bu sonuçlar bu takımlarla Türkiye çapında karşılaştığımız yıllardaki kadrolardan piyasaya sürülen futbolcuları kapsıyor. Yani sayıyı artırmak mümkün.

Biz ne yapmışız, koca bir sıfır. Ömer Kahveci de takımdan adeta kaçmıştır.

Sonuç mu, yarışmacı zihniyetle yendiğimiz takımlardaki genç futbolcular çatır çatır üst liglerde top oynuyor veya kendi takımında sürekli forma buluyor. Bu gençleri yenen bizim kardeşlerimiz bırakınız üst ligleri kendi takımında dahi forma bulamıyor. Bizim yendiğimiz futbolcular iyi, bizim galip futbolcularımız kötü, kalitesiz.

Artık insanı yalvartma noktasına getiriyorsunuz. Lütfen, açın bir gözlerinizi. Bu çocuklar Demirspor A takımına gelemiyorsa, üst liglerde oynayamıyorsa sadece sizin suçunuz. Hiç başkasında ve özellikle de futbolcuların kalitesinde bahane aramayın. Tek suçlu sizsiniz. Gençlerin de şevkini kırmayın. Unutmayınız, idealleriniz ve uygulamalarınız kadar büyüksünüzdür, bu camianın potansiyeline çok küçük geliyorsunuz. Yönetme erki sizin elinizde, hataları tekrarlamayın, cesur olun, gençlerin önünü açın, onlara şans verin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A