Ana içeriğe atla

Ercan Albay Dönemi...

Sürpriz bir haber: Ercan Albay takımın yeni teknik direktörü oldu. (http://www.demirsporplatformu.com/haberler/a-demirspor-da-yeni-donem.html)

Yıllardır her sezon başı, her teknik direktör değişikliği gündeme geldiğinde Ercan Albay'ın adı anılır. Albay'ı talep eden, onun adını dillendiren önemli bir kesim vardı Adana'da... Bu kez istedikleri oldu.

Aynı yüzler ve aynı isimler etrafında dönüp duruyoruz; dön dolaş aynı yerdeyiz. Umarım geçmişteki hatalardan ders alınmıştır, aynı hatalar tekrarlanmaz.

Ercan Albay, 2001-2003 arası takımımızı çalıştırmıştı. 2002'deki Karşıyaka final maçında hocamızdı. Daha sonra Ş.Urfa, Adıyaman ve Mersin İdmanyurdu'nda görev aldı. 2009'dan beri takım çalıştırmıyordu.

Yorumlar

lepermessiah dedi ki…
O değil de benim sormak istediğim,
Biz niye bütün olayları resmi siteden önce, haber sitelerinden öğreniyoruz ? Nasıl bir kulüptür Demirspor ?
Onur BİÇER dedi ki…
Daha önce benzer cümleleri çok kurmuştum, yine kurayım. Demirspor camiası ile bağlantı kurmuş, birilerince sevilen birilerince sevilmeyen kişiler genel anlamda Demirspor'a faydadan çok zarar getirmişlerdir. Ercan ALBAY'ı tanımam etmem. Ancak hissiyatım odur ki; ALBAY Demirspor'u ve çarkların işleyişini bilir. İşte ben de bundan korkuyorum. Yönetimin bu hamlesinin de yanlış olduğunu düşünüyorum.

Sonuçta başarı gelse dahi (ben fazla ihtimal vermiyorum) aynı malzemelerle yemek yapmaya devam ettiğimizin bir diğer göstergesidir bu. Yine her transfer döneminde adı geçen, dönüp dolaşıp geri gelen bir teknik adam ile anlaştık.

Nato kafaaaa, Nato mermer.
muSTy dedi ki…
Bu Yönetim Varken Başarılı Olurmu Bilmiyorum Ama Ercan Hocayı Birazda Olsa Tanıyorsam İşine Karışılmasını Sevmeyen Formanın Hakkını Veren Oyunculara Şans Veren Haklıdan yana olan Hırslı ve Kazanma Azmi Olan Bir Hoca.Umarım Başarı Getirir.
dr.hulusi dedi ki…
Yerel medyanın bazı güzide temsilcileri yaşadı artık,kendisi eğer önümüzdeki sezona başlama fırsatı bulursa 15-20 bin TL'lik bütçeye de hazır olalım,yardımcılığa da Mesut Akıncı'yı bekliyoruz,yakışır..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...