Ana içeriğe atla

Bu Takım Kayyuma Kalmaz...

Evet aynen başlıkta yazdığı gibi.

Bu takım kayyuma kalmaz. Neden mi? Çünkü bu takımın alacaklıları var. Çünkü bu takım sömürü aracı.

Çünkü bu takım kayyuma kalırsa borç ve alacak yönetimi değişecek, şeffaf olacak.

Kimseye olmazsa mahkemeye hesap verecek. Belki yasal olmayan ve belgesiz temlikler hukuken yok sayılacak.

Belki kulüp konkordato ilan edecek ve alacaklılar, alacaklarının sadece üçte birini (üç payından birini, üçün birini) alacak, faiz desen asla tahsil edemeyecek.

Kulüp kayyuma kalsa harcamaların tamamı belgeli olacak, belgesiz harcama yapmanın kötü bir şey olduğu ortaya çıkacak.

Leş kargalarına yiyecek leş kalmayacak.

O nedenle bu kulüp kayyuma kalmaz. O alacaklılardan tahsilat zamanı en yakın olanı kesin perde arkasından bir şeyler çeviriyordur.

Kim mi o? O kendini biliyor ama biz bilmiyoruz, çünkü hiçbir şey açıklanmıyor, hiçbir şey şeffaf değil. Temlik alacaklıları kimler? Faizi dahil mi? Alacak gerçekten oluşmuş mu? Belgesi var mı? Bilmiyoruz.

Bir de güce tapan basın var tabi. Hadi basın haber yapar, köşe yazısı yapanlar ne halt ediyor orada? Neden sormuyorsunuz kardeşim, kongre var, aday yok mu diye? Neden bütçeyi, transfer politikalarını, belediye ile ilişkileri, alt yapıya yaklaşımı, gelir projelerini, yönetimin perspektifini sormuyorsunuz? Sorarsanız tepki mi alırsınız olası yönetimlerden? Korkaklar ordusu sizi. Yoksa güçlünün gücü her daim sizi o yamaca savuruyor mu?

İşte bu nedenlerle taraftar olaya el atsın. İlkelerini açıklasın. İlkeli taraftar ilkeli yönetim olsun. Bu ilkeleri karşılayamayacak olanlar kulüpten içeri adım atmasınlar.

Not: Emin olun basın yine destekleyecektir. Gücün karşısında daha büyük bir güç olmadıkça yön değiştirmez onlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.