Ana içeriğe atla

Yeter!

Futbolcuların bizimle dalga geçmesinden bıktık artık! Kendi sahanda düşme potasındaki Adıyaman'ı, Eyüp'ü, Ünye'yi yenmek için para mı gerekli yoksa birazcık karakter mi?

Eğer kendi takımı aleyhine iddia oynayan futbolcu varsa, hepsine haram olsun kazandıkları!

Yeter artık bu futbolcuların bize çektirdiklerinden...

Futbolcuları oynatamayan, onlara söz geçiremeyen yöneticiler de defolsun gitsin artık! Sizin yönetim zihniyetiniz yüzünden futbolcular bizimle dalga geçme hakkı buluyor kendine.

Mahvettiniz bu taraftarı...

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Bu sezon hiç bir maçtaki yenilgi bu kadar koymadı bana. Yönetim ve onun sahadaki yansıması teknik adamı zaten yok sayıyorum. Yaa futbolcular...
Para olmayabilir ama bu maç için bahane olamaz. Küçük bir ilçenin küme düşmemeye oynayan takımı, elini kolunu salllaya sallaya 2-0 yenemez ! Bu taraftar önünde bu kadar karaktersiz oynayamazsınız! Söylenecek çok şey var ama terbiye sınırları içinde söyleyebileceğim en hafif şey buna sebep olanların Allah Belalarını Versin !
aLisqo dedi ki…
Maç başlamadan önce futbolcuları tribünlere çağıran, onları yerlere göklere sığdıramayan, tesis ziyareti yapan ve onları şımartan yine bizler değil miyiz ? Aslında hiç gerek yok böyle şeylere. Çünkü biz değer verdikçe bunları okşadıkça bu futbolcular bizlere bir yerlerine kaldırıyor. Kaldırmakla iş bitse yine iyi. Bugünkü gibi oturtuyorlar üstüne.
yazardarthvenom dedi ki…
Demirsporlu futbolcular ve yönetimle alakalı çok ciddi iddalar var. Bu iddaları herkes dillendiriyor. Artık bir şeyler yapılmalı, Muharrem Gülergin gibi Füze Selami gibi değerleri olan bir takımın geldiği hale bakın. Onurumuzla oynayalım gerekirse amatör kümede olalım. Bu iddalar hakkında ne yapılması gerekiyorsa bir an önce yapılmalı.
muSTy dedi ki…
Bu senede şampiyon yine Maraton.Lig bitmiştir bu saatten sonra şahsi düşüncem önümüzdeki sezon yapılması gerekenler konuşulmaya tartışılmaya başlanmalıdır.Giydiği formanın hakkını verecek (gencler) topcularla yola devam edilmelidir.Kulüp başındaki yaratıklar Pis ellerini cekmedikce iddaa dan para kazanan çok olur... Artık acı vermiyorsun Demirspor!
yavuzy dedi ki…
Maç öncesinde futbolcuların tribüne çağrılmasında, desteklenmesinde yanlış birşey yok. Tribünün birinci görevi destektir. Destekten sonra karşısında oynanan oyuna tepkiliyse, tepkisini de verir. Futbolculara tepki vermek de yetmiyor, onların o düzenini kuran yönetimdir, futbolcuları sahaya sürenlerdir. Sadece sahada olmuyor bu işler; saha dışı da batmış durumda...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...