Türkiye futbolunun hali, Kızılcahamam'ın sahasından farksız: Çamur içindeyiz. Herkes birbirin bulaştırıyor çamuru; musluğa önce temiz olan uzansın!
20 adaylı TFF başkanlığı seçiminde, Yıldırım Demirören seçilecek gibi görünüyor. Vaad ettiği şey açık: UEFA'ya kendi kriterlerimizi dayatmak. Hükmetin adayı gibi görünen ama sonra "eğilim yoklamasında" kazanamayacağını anlayan ve çekilen Kürşat Tüzmen, "alınması gereken kararların, FIFA ve UEFA kurullarının yönetmelik hükümleriyle örtüşmesi gerekliliği açıktır. Kulüpleriminizin çoğunun alınmasını istediği kararlarla FIFA ve UEFA kriterlerinin örtüşmediği ancak bugün netleşmiş bulunmaktadır" demiş (http://www.ntvspor.net/haber/futbol/59158/kursad-tuzmen-adayliktan-cekildi). Doğru da söylemiş.
Bir kulüp başkanının, tüm futbol ailesini yönetmeye kalkması, aslında aile-içi ilişkinin ne boyutta olduğunun göstergesi. Herkesin eli herkesin cebinde ve elimiz hep birlikte kirli.
Altliglerde ne olduğunu umursamayan, futbolu sadece borç-harç hesabı olarak algılayan ve yayıncı kuruluş karlarına göre yöneten bir zihniyetin bu çamuru temizleyemeyeceği açık.
Pek önemli değil ama bizim kulüp kimi destekliyor acaba? Ya da böyle bir sorunumuz var mı?
Benim önerim, Adana Demirspor delegesinin seçimde Yastık Dayı'nın adını bir kağıda yazması ve seçim sandığına atması.
Yorumlar