Ana içeriğe atla

Elbirliğiyle Demirspor'u Rezil Ediyorsunuz

Kulüp yönetimi ne yapar? Kulübün finansmanını sağlar. Nereden para gelecek nereye gidecek, bunu ayarlar. Yöneticiler kulübe cebinden para verir; daha fazlası için reklam geliri bulur, sponsor ayarlar, kalıcı gelir için bağlantılar kurar.

Futbolcunun parasını verir, parasını verebileceği futbolcuyu transfer eder. Teknik hayeti belirler, onlara da kulübün hedefini vizyonunu, hedeflerini anlatır, beklentilerini ortaya koyar. Bir camia olmanın gereği olarak, kulübün organizasyonunu baştan sona şekillendirir.

Kulübü dışarıda temsil eder.

Basitçe bunlar. Ama Adana Demirspor'da bir yönetim var mı? Varsa bunlar kimler? Yöneticiler ceplerinden ne kadar para koydular?

Adana Demirspor yönetiminin tek yaptığı, Belediye Başkanı'ndan para istemek ve bunu dağıtmak. Bunun için yönetime ihtiyaç var mı? Bir heyet oluşturup (bunun adı kayyum olur başka birşey olur) elimizdeki para budur; bunu dağıtımını üstlendik desek; bunun şimdiki yönetimden farkı ne olur?

*

Futbolcu ne yapar?

Takımın formasını logosunu taşır. Kulübü sahada temsil eder. Futbolcu emekçidir. O yüzden bizim gözümüzde değerlidir. O logoyu taşıdığı için değerlidir.

Futbolculara para vermezsen oynamazlar. Para vermediğin adamı çalıştıramazsın. Eyvallah. Ama para alamıyorsan bunun hırsını, 10bine yakın taraftar önünde almazsın. Örgütlenirsin, toplu basın açıklaması yaparsın, "Biz Demirspor futbolcuları olarak elimizden geleni yapıyoruz ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz" dersin. Ayak oyunlarına girmezsin, küme düşen takıma yenilip akıllara soru işareti düşürmezsin. O zaman biz sizi, alnın teriyle omuzlarımıza alır taşırız.

Ama sen Ünye'yi, Eyüp'ü, hayatında görmediğin ve belki de göremeyeceğin bir tribün desteği altında yenemiyorsan, "elinden geleni yapmıyorsun" demektir.

*

Yönetim-futbolcu elbirliğiyle bu camiayı rezil ediyor.

Benim anlamadığım, basit futbol denklemini neden sadece Demirspor'un tutturamadığı. Diğer bütün kulüpler ne yapıyor? Onlar parayı bütçeyi nereden buluyor? Oynatabilecek oyuncuları, parasını verebileceği oyuncuları nasıl buluyor? Demirspor'a gelen futbolculara neden bir haller oluyor?

Bu kulüpte görevini yapan tek yer, tribün. Onun da gücü bir yere kadar. Bir kulüp sadece tribünden ibaret olamaz. Dışarıda ve sahada bizi temsil edemeyen insanlara güvenmekten bıktı usandı bu tribün.

Bu rezalete bir son verin. Doğru düzgün bir açıklama yapıp durumu aydınlatın. İşinizi yaparsanız bu tribünün hala size destek vereceğini biliyorsunuz. Sezon başından beri beklentimiz bu: Sadece işinizi, görevinizi yapın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir