Ana içeriğe atla

Neden Ağız Değiştiriyorsunuz?

Sözüm Durmuş Ali ÇOLAK'a.

Siz Kayseri Erciyesspor maçından önce "Kesinlikle galibiyet için sahaya çıkacağız. Zaten Demirspor hangi maç olursa olsun kazanmak için sahaya çıkar." demediniz mi?

Kaynak: http://www.sporcukurova.com/anasayfa/simsek-tur-pesinde.html

Elazığspor maçından önce "Yenmek için sahaya çıkacağız. Fazla göremediğimiz oyuncularımıza fırsat vereceğiz. Demirspor takımı olarak hangi maça çıkarsak çıkalım galibiyet için sahada yer alacağız." demediniz mi?


Şimdi ne oldu da söyleminiz değişti? Neden kupaya fazla takılmıyoruz diye açıklamalar yapıyorsunuz?

Sahaya çıkan takım bu kez Demirspor yerine Armutluspor mu olacak?

Yoksa İstanbul'dan mı korktunuz?

Yoksa bu sadece taktik mi? Açıklamalar ile İstanbul takımını rahatlatıp sahada işinizi mi yapmayı planlıyorsunuz? Umarım öyledir.

Bu platformdan geldiğiniz günden bu yana eleştiriler aldınız, tam destek hiç alamadınız. Hep şüphe ile yaklaşıldı size. Bize saygı duymamakta kendinizce hakkınız var. Peki herkese inat yanınızda duran Şimşekler Grubu, akın akın İstanbul'a gitmenin yollarını ararken, bu yaptığınız açıklama onlara ve heyecanlarına saygısızlık olmuyor mu?

Siz Adana Demirspor'u kötü yönetiliyor, kötü transfer yapılıyor, para bulunamıyor, alt liglerde sürünüyor diye küçük takım mı sandınız?

Bir teknik adama teknik öğretmek haddim değildir. 3-5-2 oynat diyemem, ama kaybetmeye çıkmayacaksın deme hakkına fazlasıyla sahibim. Kupaya fazla takılmıyoruz değil, formamız nerde sahaya çıkarsa orada aslan gibi savaşırız, demeniz lazım. Adana Demirspor'un ağırlığı bunu gerektirir. Bu ağırlığa nerde zarar verirseniz orada bu yazıda olduğu gibi tenkitlerle karşılaşırsınız.

Bir gün yöneticisi çıkar ricacı olur İstanbul takımından, diğer gün hocası çıkar kupaya takılmıyoruz der, ısrarla anlamazlar bizi. Hassasız konu Demirspor olunca. Sizler taraftar için varsınız, ekmeğiniz bu taraftar kitlesi olmasa olmaz. En azından bu takımda olmaz. 3 kişiye oynasa bu takım, potansiyeli olmasa böyle bütçeler dönmez. O nedenle önce taraftara kulak veriniz. Önce taraftarı anlayınız. Taraftar da size ağzınızla kuş tutun demiyor ki. Görevinizi yapın yeter. Göreviniz açık ve net. Her maçta sahaya Adana Demirspor gibi bir Adana Demirspor çıkartmak. Bunu bizlere çok görüp, bizi daha fazla yıpratmayın, istirham ediyorum. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...