Nadir Avşaroğlu yazdı:
"İlkokul sıralarında tüm çocuklar taraftarı oldukları takımı büyük bir gururla söylerken, Demirspor’lu olduğunu söyleyen, ancak “öyle bir takım yok, sen uyduruyorsun” diyerek diğer çocuklara alay konusu olan bizim çocuklarımız...
Tuttuğu takımı sadece televizyon ekranlarından izleyen, bir kez dahi statta izleyemeyip, o heyecana ortak olamayan, taraftarı olduğu futbol kulübünü sanal bir ortamda yaşayan ve artık milyonlarla ifade edilen dev bir kitleyi oluşturan bizim çocuklarımız…
Her sabah gözlerini açtığında gazetelerin spor sayfalarında yalnızca üç büyük (büyütülmüş) takımın haberlerini okumaya alıştırılmış, her spor programında üç takımın ninni tadında, masal kıvamında haberlerini dinleyen, bu düzenin futbolu değil ama renkleri seven, “üç büyükler efsaneleriyle” zehirlenmiş, bizim çocuklarımız…
Ve onları bu yaman çelişkiye doğru
Bu açmaza, çözülmeze doğru iten
Biz babaları
Çok bilindik bir futbol programında, “En Çok Taraftar Kimde?” anketinin sonuçları açıklanıyor. Galatasaray ve Fenerbahçe % 35 ile başı çekiyor, onları % 20 ile Beşiktaş takip ediyor. % 6 civarında olduğu söylenen Trabzonspor’dan sonra da yalnızca % 4 ile ülke futbolunun figüranı haline getirilmiş diğer Anadolu takımları geliyordu. Koskoca ülkeyi sadece bir şehre ve o şehrin üç takımına endekslemiş olmanın hazin fotoğrafıydı ortaya çıkan. “Ülkenin dört bir yanında maç günleri neden statlar boş?” sorusunun yanıtı o fotoğrafta saklıydı aslında. Tribünleri her daim boş kalan ülkemde, futbolun kaderini dekoder satışları tayin ediyordu nasılsa...
Futbolu “pazar”
Federasyonu “tüccar”
Taraftarı “müşteri”
konumuna getiren bu yapı artık kendini sorgulamalıdır. Sadece üç büyük kulüple 75 milyonluk bir ülkeyi afyonlamak mümkün değildir. Bir beyaz ekranın ardında taraftar olunan, hiçbir maçını seyretmeden, bir futbolcusu ile sohbet etmeyen, bir kez dahi stata gitmeden sadece maç özetleri ile yetişmiş ve hatta yaşlanmış milyonlar var.
Bu ülkenin en köklü kulübü, 1997 ve 2002 senelerinde Türkiye Kupası'nı kazanmış, nice futbolcular yetiştirmiş Kocaelispor, mali zorlukları nedeniyle transfer yapamadığından liseli öğrencilerle maça çıkıyor. 2. Lig’in dibine demir atmış, oynadığı 13 maçta kalesinde 64 gol gören yeşil-siyahlı takım futbolun görünmez köşesinde parasızlık ve sahipsizlikten inim inim inlerken, şehirdeki otomotiv sektörünün devleri İstanbul takımlarına sponsor olmak için sıraya giriyor. Kocaelispor kimin umurunda…
Bu ülkedeki en çok seyircinin Karşıyaka-Göztepe maçında üstelik ikinci ligdeyken olduğunu bilmek lazım. Kulübüne sevdalı; Sakarya, Kocaeli, Göztepe, Eskişehir, Karşıyaka, Vefa, Beykoz ve Demirspor’u görmek lazım. Formasına, armasına, sevdasına büyük bir tutku ile bağlı diğer milyonları da görmek lazım. Büyük bir endüstri haline getirilmiş bir spor dalında kırıntı dahi olsa biraz gönül bağının olması lazım. Birgün bu ötekileştirilmiş % 4’lük kitlede kaybolursa futbola ve spora dair hiçbir şeyin kalmayacağını futbolu pazarlayan sermayenin görmesi lazım …
Beyazcama endekslenmiş bir endüstri değil
Futbol denilen “tutku”, birgün herkese lazım..."
"İlkokul sıralarında tüm çocuklar taraftarı oldukları takımı büyük bir gururla söylerken, Demirspor’lu olduğunu söyleyen, ancak “öyle bir takım yok, sen uyduruyorsun” diyerek diğer çocuklara alay konusu olan bizim çocuklarımız...
Tuttuğu takımı sadece televizyon ekranlarından izleyen, bir kez dahi statta izleyemeyip, o heyecana ortak olamayan, taraftarı olduğu futbol kulübünü sanal bir ortamda yaşayan ve artık milyonlarla ifade edilen dev bir kitleyi oluşturan bizim çocuklarımız…
Her sabah gözlerini açtığında gazetelerin spor sayfalarında yalnızca üç büyük (büyütülmüş) takımın haberlerini okumaya alıştırılmış, her spor programında üç takımın ninni tadında, masal kıvamında haberlerini dinleyen, bu düzenin futbolu değil ama renkleri seven, “üç büyükler efsaneleriyle” zehirlenmiş, bizim çocuklarımız…
Ve onları bu yaman çelişkiye doğru
Bu açmaza, çözülmeze doğru iten
Biz babaları
Çok bilindik bir futbol programında, “En Çok Taraftar Kimde?” anketinin sonuçları açıklanıyor. Galatasaray ve Fenerbahçe % 35 ile başı çekiyor, onları % 20 ile Beşiktaş takip ediyor. % 6 civarında olduğu söylenen Trabzonspor’dan sonra da yalnızca % 4 ile ülke futbolunun figüranı haline getirilmiş diğer Anadolu takımları geliyordu. Koskoca ülkeyi sadece bir şehre ve o şehrin üç takımına endekslemiş olmanın hazin fotoğrafıydı ortaya çıkan. “Ülkenin dört bir yanında maç günleri neden statlar boş?” sorusunun yanıtı o fotoğrafta saklıydı aslında. Tribünleri her daim boş kalan ülkemde, futbolun kaderini dekoder satışları tayin ediyordu nasılsa...
Futbolu “pazar”
Federasyonu “tüccar”
Taraftarı “müşteri”
konumuna getiren bu yapı artık kendini sorgulamalıdır. Sadece üç büyük kulüple 75 milyonluk bir ülkeyi afyonlamak mümkün değildir. Bir beyaz ekranın ardında taraftar olunan, hiçbir maçını seyretmeden, bir futbolcusu ile sohbet etmeyen, bir kez dahi stata gitmeden sadece maç özetleri ile yetişmiş ve hatta yaşlanmış milyonlar var.
Bu ülkenin en köklü kulübü, 1997 ve 2002 senelerinde Türkiye Kupası'nı kazanmış, nice futbolcular yetiştirmiş Kocaelispor, mali zorlukları nedeniyle transfer yapamadığından liseli öğrencilerle maça çıkıyor. 2. Lig’in dibine demir atmış, oynadığı 13 maçta kalesinde 64 gol gören yeşil-siyahlı takım futbolun görünmez köşesinde parasızlık ve sahipsizlikten inim inim inlerken, şehirdeki otomotiv sektörünün devleri İstanbul takımlarına sponsor olmak için sıraya giriyor. Kocaelispor kimin umurunda…
Bu ülkedeki en çok seyircinin Karşıyaka-Göztepe maçında üstelik ikinci ligdeyken olduğunu bilmek lazım. Kulübüne sevdalı; Sakarya, Kocaeli, Göztepe, Eskişehir, Karşıyaka, Vefa, Beykoz ve Demirspor’u görmek lazım. Formasına, armasına, sevdasına büyük bir tutku ile bağlı diğer milyonları da görmek lazım. Büyük bir endüstri haline getirilmiş bir spor dalında kırıntı dahi olsa biraz gönül bağının olması lazım. Birgün bu ötekileştirilmiş % 4’lük kitlede kaybolursa futbola ve spora dair hiçbir şeyin kalmayacağını futbolu pazarlayan sermayenin görmesi lazım …
Beyazcama endekslenmiş bir endüstri değil
Futbol denilen “tutku”, birgün herkese lazım..."
Yorumlar