Ana içeriğe atla

Çankırıspor-Adana Demirspor: 2-1

Yavuz detayları yazacaktır, resim paylaşacaktır muhtemelen. 

Tayfun Özkan ve Soner dışında kimseyi beğenmedim. Biraz da çıkan Erçağ iyiydi. Tüm rakiplerin puan kaybettiği haftada kazansak harika olurdu. Kaybettiğimiz haftada rakiplerin puan kaybına şükrediyoruz. Bandırma son üç haftada üç galibiyet alsa belki play-off hesapları yapmaya başlamış, havlu atmıştık. İnatla havlu attırmıyor rakiplerimiz bize. Üstelik bize rağmen. Çok güzel işler yapabileceğimizi aslında ortaya koymuştuk. Ben dahil taraftarların önemli bölümünün aklında "acaba bu çocuklar yapabilir mi" umudu belirmişti. 

Bu umudu kendimiz söndürdükçe rakiplerimiz canlı tutuyor. Çankırıspor kimse kusura bakmasın küçük bir takım. Küçücük bir takım. O takım bizi yarı sahamıza hapsetti. Üstelik düşme hesaplarının yapılmasına daha çok vardı. Bizden çekinir gibi bir havası başlarda. Biz oynayamayınca onlar gördüler ki savaşarak Demirspor'u yenmek mümkün. Gerekeni yaptılar, savaştılar, yendiler helal olsun. Futbolun gerektirdiği mücadeleyi ortaya koyan sonucu da aldı. Taraftar iyiydi, ama taraftarın enerjisi sahaya yansımadı. Futbolcular ama şu ama bu sebeple boynumuzu yine büktüler, yine bir mutsuzu sevindirdik. Takımlar için ahiret olsa, Demirspor cennetlik, futbolcuları cehennemlik olurdu sanırım son 16 yılda. Yine de bu maçta art niyet sezmedim. Üzücü bir tablo oldu. 

Acilen toparlanmalıyız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.