Ana içeriğe atla

Beykozlular Eylemde

Beykozlu Semtimiz Sevdamız blogu, taa ilk günlerden beri destekçimiz, takipçimiz. Son zamanlar da herkes kendi derdine düştü tabii; paslaşmamız biraz azaldı. Bizim gibi iki yıl önce bir yükseliş gösterdiler ama işler yolunda gitmedi ve geçen yıl Bölgesel Amatör Lig'e düşmüşlerdi.

Şimdi taraftarlar, Boğazın Yargıçları eylemde. Semtlerini takıma sahip çıkmaya çağırıyorlar. Ne kadar tanıdık bir talep değil mi?

Diyorlar ki;

"Hepiniz suçlusunuz. Bu güne kadar çuvaldızı kendimize batırıyorduk ama artık değil. Bu konuda misyonumuzun üstüne çıktık. Maça gelmeyen esnafı da, bilet almadan duvardan atlayan çocuğu da, Maç çıkışı bizi meydan görüp "Maç kaç kaç" diye soranı da. Arabasının arkasına diğer takımların atkısını asanı da. (...) Beykoz ormanlarını, topraklarını parseleyip holdingler kurup takıma 5 kuruş faydası olmayanları da. Ülke genelinde popüler derneklerin, partilerin şubesini açıp Beykoz adını tabelaya yazıp, Beykoz‘a uzak olanı da. Kendini mahallesinin futbol takımını Beykozspor'a rakip görüp Beykoz‘u hasım bileni de. Oturduğu lüks konakları ayrı bir ilçe zannedenleri de. Manzaralarımızı çalıp keyif süren ama Beykoz dan bi’ haber olan yalı sakini de. Lanet olasıca kulüp binasıdan rant bekleyenide. Alacakları yüzünden kulübe haciz göndereni de.

(...)3 büyük değerimiz ; Tekel, Deri Kundura, Şişecam gitti. 4.sü de gitmesin.

Tarihte Beykozu düşüren insanlar olarak yargılanmak istemiyorsanız sorumluluklarınızı yerine getirin."

semtimizsevdamiz.blogspot.com/2011/12/aclk-grevine-kadar-gider.html

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
Yaşasın "Soylu Kavgam" Ne güzel sizin gibi insanları tanımak. Cumartesi günü yolu,işi İstanbul da olan varsa Ankara Tayfasına bir imza atma karşılığında Direniş çayı ısmarlaya bilirim.
yavuzy dedi ki…
Bizden birinin gelmesi zor ama belki İstanbul'daki arkadaşlar vakit bulup gelebilir. tebevolimo'ya da bir not bırak istersen. Kolaygelsin hepinize...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...