Ana içeriğe atla

Haftanın Ardından

Haftanın en önemli maçında, ilk iki karşılaştı; Bandırma sahasında Kızılcahamam'ı 3-1 yendi. Bandırma, 9 maçta 22 puanla zirvede; sadece 5 puan kaybettiler. 10 maçta 18 puanla 3. sıradayız. Henüz Bay geçmediğimizi de hatırlatalım.



Haftaya Denizli Bld. deplasmanındayız. Rakip bu hafta 2. yenilgisini aldı. Ardından Sarıyer, (bay), Çankırı, Adıyaman serisi var. Zirvenin uzağındaki bu takımlara mağlup olmadan devre sonuna başaltında ulaşmamız önemli.

Haftanın tek deplasman galibiyetini yine Fethiyespor aldı. Dış saha performansında bizimle beraber zirvedeler.

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Dün Bandırma-Kızılcahamam maç skorunu netten takip ettiğimde bir ara berabereydi keşke öyle bitseydi en istemediğimiz sonuç oldu. Ama önümüzde çok maç var, mutlaka rakipler puan kaybedecektir. Bu devre bizim puan kaybı hakkımız yok. Kendi işimizi kendimiz yapmalıyız. Sadece Trabzon maçını seyredebildiğim için, takımın oyununda nasıl bir değişim var bilemiyorum ama üst üste alınan 4 galibiyet tesadüf olmamalı! Demek ki isteyince oluyor. Oyunculardan istediğimiz şey basit bizi yıllardır hak ettiğimiz yere taşımaları, tabii kendileri için de geçerli bu durum. Denizli Bld maçı dönüm noktası olabilir, eğer kazanırsak serinin devam etmesi haricinde, takımın şampiyonluğa olan inancı zirve yapar ve taraftarın da bir sonra ki Sarıyer maçı için desteği artar. Bu sene ki fark deplasmanda daha iyi olmamız evimize oranla. Onun için Denizli maçından umutluyum. Kazanalım, Raydan Çıkalım ...
Yergökmavi dedi ki…
Kızılcahamam,Kırklareli,Bandırma ve Ünye'ye verdiğimiz puanları düşündükçe içim yanıyor.Şimdi çok farklı noktalarda olabilirdik.Fakat herşeyin hayırlısı olsun demekten başka yapacak birşeyde yok.O mağlubiyet ve beraberlikler olmasa belkide 4 maçlık seriyi yakalayamayacaktık.Kimbilir belki de bu seri çokçada devam edecek.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...