Ana içeriğe atla

demirsporun kayyumla imtihanı

merhaba,
demirsporun öncelikli sorunu yönetimseldir. sportif açıdan şu anki lig tablosu sadece yönetim krizinin en önemli göstergesi olduğu için daha anlamlı.

benim şöyle bir sorum var. hani şu meşhur laf var ya:"yönetime aday çıkmazsa kayyuma kalırız". belediyenin fonladığı, ayda 300-400 bin lira gelir getiren bir yönetimimiz varken kayyum da neyin nesi? tabii ki kötü olur kayyuma gidersek denebilir. yahu arkadaş, bu kayyumun kötü tarafı nedir?

ben de diyorum ki; kazanamadığımız finallerin, bakırköylerde küme düşmelerin, çıkamadığımız 2B'lerin hepsinde bu mantık bizi bu hale getirdi. para gelsin de nasıl harcanırsa harcansın mantığı bizi buralara mıhladı. her sene bu sene olacak diye diye aytaç durak'a biat edildi. bu sene de ceza evinde canının derdindeki tuncel'in rüzgarıyla başladı. bize bunlardan bir hayır gelmeyeceğini hala anlamadık mı? belediyenin karanlık kaynaklarıyla, denetlenmeyen, hesabı sorulamayan paralarıyla bir yere ilerlenemeyeceğini anlamadık mı daha?

sivil yönetim dedik, ama şunu unuttuk. demirspor bir camiadır ama bu camiada usta-çırak ilişkisi vardır. yeni girenler, işi eskilerden öğrenirler. ustaları bizi burada süründürenlerse çırakları da ayak oyunlarının yeni ustaları oluyorlar.

ben diyorum ki, gelsin bir kayyum bu kulübü yönetsin. çıksın, kamuoyuna desin ki, demirsporun geliri bu kadardır, gideri bu kadardır. borçları bu kadardır, şu kişileredir. ben elimden geldiğince bu kulübü gelirine göre yöneteceğim. bu uğurda parasını ödeyemeyeceğimiz oyuncular almayacağım. taraftarın gözünü boyayacak transferler olmayacak. kimsenin akrabası, dayısı, kankası buradan nemalanmayı beklemesin çünkü artık karanlık paralardan oluşmuş devasa bir pasta yok burada. demirspor, sadece taraftarına sırtını yaslayacaktır. kombinelerle, bilet ücretleriyle, forma-ürün satışlarıyla ve adanalı çocukların azmiyle devam edeceğiz.

ben diyorum ki; demirspor yalnızca ve yalnızca taraftarınındır. halkın takımıdır. eğer geçmişteki ve mevcut yöneticilerimiz verdikleri paralarla demirsporu onlara mecbur ettiklerini sanıyorlarsa bu taraftar gider amatör lige, lokomotif adana'yı kurar. formasının üzerine de muharrem gülerginin resmini reklam alır, öyle yaşatır sevdasını. bu renkler sadece bize, taraftara aittir. ve öyle kalacaktır. gerekirse sevdamızı öldürür, üstüne toprağı biz atarız. ölüsü de bizimdir bu takımın, dirisi de...

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
"Bu adamlardan kurtulmanın yolu" olarak kayyum bir duraksa-bir aşamaysa; bunu araştıralım... Sakarya'nın kayyuma kalarak üst lige çıktığını unutmayalım. Her bir örneği teker teker inceleyelim.
göktuğ dedi ki…
Demirspor kendimi bildim bileli kayyuma kalıyor. Ne hikmetse bir türlü bırakmıyorlar kayyuma bırakmadıkları gibi kayyuma gitmekten kurtardık diyip övünüyorlar.

Demirspor yönetiminden, yönetime talip olanlardan, aklının ucundan bile geçirenlerden rica ediyorum.

Bırakın bizi ne olacaksak olalım bundan kötü olamayız. Son 16 senede harcanan para ile neler olurdu neler. Biz üst lige bile çıkamadık, çıktığımızda da çakıldık.

Msdem üste çıkamıyoruz ha burası ha aşağısı hiç farkı yok. Hiç değilse beklentimiz olmaz kendimizi avuturuz.
kebabman dedi ki…
+1 diyorum MUSTAVA ama bana kizma ne olur.Bu yazdigina ekleyecek birseyim yok.

gerekirse sevdamızı öldürür, üstüne toprağı biz atarız. ölüsü de bizimdir bu takımın, dirisi de...

Bu takim kayyumami kalsin,3.lige mi dussun ,herkes bunu mu istiyor diye soranlara, boyle dusunenlere,bunlari soylerken gozleri fal tasi gibi acilanlara,bu tehditleri senelerdir savuranlara,savururken kendilerini guclu hissedenlere gelsin bu yazdigin cumle.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir