Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:1 - 1461Trabzon:0

Cumartesi mesaisini, Erçağ'ın golüyle kayıpsız atlattık. Üst üste iki galibiyet, iyi geldi. Yine de iç saha maçlarında rahat kazanamadığımız ortada... Halbuki en büyük kozumuz bu gibi görünüyordu; taraftarımızla birlikte... Geçen yıl içsaha galibiyetleriyle ayakta kalmıştık.

Kaybettiğimiz puanların telafisiiçin bu galibiyetlere devam etmemiz gerekli. Haftaya rakip, Fethiye.

Kadrolar şöyleydi:

Yorumlar

emrahche dedi ki…
sezon başındaki seyirciye ulaşılması için puan farkının kapanması lazım gibi...takım iyi oynamadı. eksikler mi acaba eksiklik yaratıyor tayfunlu burhanlı sametli süleymanlı kadirli ve oynamamış diğer oyuncularla daha farklı olur mu acaba ?
hem deprem acısı hem şehit acısı paylaşıldı hem cumhuriyet kutlandı üstüne galibiyet iyi geldi maça gelenlere...
ama bugünkü sahadaki demirspor hiç birşey yapamaz...bayağı çalışması gerekiyor
coulibaly dedi ki…
Bu sene ilk defa izleyebildim takımı. Bİr an önce cezalı ve sakat futbolcuların takıma dönmesini umut edelim. Yani öyle oyuncular vardı ki dün sahada Demirspor'un nasıl yönetildiğinin sahaya yansımasıydı. Dün oynadığımız oyun, küme düşmeme mücadelesi veren çok kısıtlı bir bütçeyle mücadele eden bir takımın oyunuydu. Şanslı günümüzdeydik tek atağımızda golü bulup galip geldik.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.