Ana içeriğe atla

Başkan'ın Açıklamaları Üzerine Birkaç Not

Başkan'ın son açıklamaları üzerine birkaç yorum/düzeltme yapmamız gerekli:

"Bizi Bize Bıraksınlar": Başkanım, hedefinizin kim olduğu açık değil. Ama ben taraftar olarak, eleştiren bir taraftar olarak şunu söylemeliyim ki bugüne kadarki en büyük hatamız, yönetim işini yöneticilere bırakmamız oldu. Eğer taraftar örgütlü gücünü kullanarak yönetimi etkileyebilseydi, bugüne kadarki başarısızlık silsilesi son bulurdu. Bütün yönetimler, bizi bize bırakın dediği için başarısız oldu. Biz onlara bıraktık, başaramadılar ve gittiler. Sonuçta taraftardan başka üzülen olmadı. Taraftar'ın birinci görevi takımını desteklemektir, evet. Ama bizi bize bırakın, kafamıza göre takılırız diyenlere karşı da sesini yükseltmelidir.

"Daha İyisi Varsa Gelsin": Yine yıllardır tekrarlanan bir klişe. Yorulduk artık bunlardan. Net niçimde söyleyelim: Aynı kaynakları kullanma hakkı verilecekse, bugün herkes Demirspor'u yönetebilir. Siz daha iyi bildiğiniz, daha iyi olduğunuz için yönetici değilsiniz. Bu kaynakları kullanma hakkına sahip olduğunuz için yönetiyorsunuz. "Daha iyi" olan şey, bizi bize bırakın demek değil, gelin birlikte yönetelim-ortak akılla yönetelim, eski yanlışlara düşmeyelim demektir.

"İşin Mutfağını Öğrendim": Sayın Başkan, eğer işin mutfağında Demirspor'u 16 yıldır başarısız edenlerden birşylr öğrendiyseniz, lütfen onları hemen unutun! Demirspor'un mutfağı, 16 yıldır yemek yapmıyor. Sadece kendi yiyor. O mutfaktakiler, bizi bize bırakın dedikten sonra karınlarını doyuruyor. Eğer "ben bu işi öğrendim ve sonuna kadar gideceğim" diyorsanız, lütfen mutfağınızı temizleyin.

"Demirspor'un Manevi Borcu Var": Evet, haklısınız ve sırf bu yüzden başarısız olmak gibi bir seçeneğiniz yok.

Özet: Klişe açıklamalara karnımız tok!

Yorumlar

mehmet çevik dedi ki…
Benim spor 01 adanada yazdıgımı sanırım söylemeye gerek yok ama,Ankara Tayfası sitesine zaman zaman girer,okur, bazende yorumla katılım gösteririrm.

Ancak,bazı konularda anlaşamaz ısekte,ORTAK SEVGİMİZ OLAN MAVİ LACİVERT RENKLERDE buluşuyoruz.Bizi bir arada tutan bu renkler.

Keyifle, ve harbi düşüncelerinizi okuyorum.Katılırım,katılmam başka birşey ama,entellüktel yaklaşımı beni etkiliyor.Seviniyorumki, ADANA DEMİRPSORUMUZUN SEVENLERİNİN ÇOGALMASINI VE KALİTE DÜZEYLERİMİZİN YÜKSELMESİNİ DİLİYORUM.Her katılımcı renk ve kalite katacaktır. Çoğalması demekte bir platformun daha etkili olması demek olduguna ınnaıyorum.

Yorum yapan kardeşimize katılıyorum.Söylenecek başka birşey yok. Ama mücadeleye devam.Bu sevgi pazara kadar değil, ölene kadar..onuda evlatlarımız devam ettireceklerdir.

ADANA DEMİR SPOR SEVGİSİ İLE KALINIZ.

MEHMET ÇEVİK
yavuzy dedi ki…
Başkan'ın açıklamalarının hedefindeki kişi, Koza Tv'de yaptığı açıklamalarla Reşat Yılmaz'mış. Reşat Yılmaz'ın Demirspor yönetimine girmek adına yaptığı açıklamaları kastetmiş. Adanademirspor.com'da Adem Tel bu konuda bilgi vermiş, aktarmak istedim.
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Demirspor'un önündeki en büyük engellerden birisi de dışarıda kalanlardır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir