Ana içeriğe atla

BENİ AYAĞA KALDIR…



Onur Biçer arkadaşımızın yazısıdır:

"Neden Gittin Başkanım…
Ben bu camiada senden başka kimseye başkanım diyemedim ki…
Yahu neden gittin?
Kombine kart basacaktık daha… Savaşacaktık, düşecektik, ellerimiz kollarımız yara bere içinde…
Kana, toza toprağa bulanacaktık… Hırsımızla boğacaktık kokuşmuş düzeni…
Neden beni gözyaşına boğmayı tercih ettin ki…
Hani çıkıp gelsen, bir daha oynardık be Başkanım, bir daha oynardık…
Hayata karşı oynardık, sen gitmesen ölüme, ölümüne oynardık.Ben bu camiada kimseyi sevememiştim ki…
Madem yüreğime yumruk büyüklüğünde ur koyacaktın, neden geldin başkanım?



Şimdi sen yoksun, biz bir eksiğiz.
Saatlerce telefon konuşmaları, kırgınlıklar, gülümseyişler, mücadele…
Demircell vardı daha… Bu kez olacaktı…Su satacaktık, baltalayacaklardı bizi, üstümüzde savaşın izleri, yarık çizik bedenimize giyecektik formamızı…
Neden gittin başkanım… Neden bıraktın beni…
Ben seni hiç bırakmamıştım… Seninle kavga ettim ama bırakmadım, ters düştüm ama bırakmadım, şimdi sen neden bıraktın beni…
Ama belki de sen de beni bırakmadın, öyle olduğunu söyle… Bugün yattığımda rüyama gir, de ki bana, ben seni bırakmadım, de ki bana bari sen ağlama…
Ben sana bir ideal bıraktım de… Benim yapamadıklarımı günü gelince sen yapacaksın, bunu boynuna borç bıraktım de… Yılma de bana… Bana yılma de… Çünkü buna ihtiyacım var…

Ağlarken kendimi çok zayıf hissediyorum, bana kuvvet ver ki; kaldığımız yerden devam edelim…Bugün ben yattıktan sonra gir rüyama, sil gözyaşımı, beni ayağa kaldır…
Yok eğer kaldırmayacaksan beni ayağa, gitmeyecektin…

Söylesene neden gittin başkanım…"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...