Ana içeriğe atla

Bekir Çınar'ı Anıyoruz#1: Kebap-Şalgam Günü Yeniden!

16 Ağustos, Bekir Çınar'ın ölüm yıldönümü. 17 Ağustos'ta Şimşekler Grubu, Bekir Başkanı mezarı başında anacak. Haftasonu da yine Adana'da, başkan anısına bir futbol turnuvası düzenlenecek. Detayları daha sonra iletiriz.

Biz de burada birşeyler yapmak istedik. Bekir Çınar'ı, onun hayata geçirdiği bir sosyal aktivite ile analım dedik. 16 Ağustos salı akşamı, Ankara'da ve diğer heryerde Bekir Çınar'ın başlattığı Kebap-Şalgam Günü'nü yeniden hayata geçirelim, ayakta tutalım!



Onur Biçer'in söylediği gibi; "Biz onu gülen yüzüyle hatırlamak istiyoruz. Onu yaptıklarıyla ve daha da çok yapmak istedikleriyle hatırlamak istiyoruz. Tükenmeyen enerjisiyle, her şeye yetişebilme çabasıyla hatırlamak istiyoruz. Onun vefatı yıldönümünde de Kebap-Şalgam günü etkinliklerine atıfta bulunuyoruz. Onun kalıcı başarıların birleşmiş, bütünleşmiş bir camia ile olabileceği düşüncesini kendi adımıza hayata geçirebilmek için ölümünün yıldönümününde bir araya geliyoruz. O bizleri her zamanki içten, kocaman gülümsemesiyle izlerken, biz yeni gülümsemeler yaratabilmek için, bir aradayız, el eleyiz, diyebilmek için toplanıyoruz."

(Foto:Ekspres Gazetesi)

16 Ağustos Salı akşamı, iftar saatinde, akşam 8 sularında, Sakarya'daki Adana Dürümcüsü'nde buluşuyoruz. (Sakarya Caddesi'nde Can Balık'ın yan tarafı, Eski Yeni'ye varmadan, Net Piknik karşısı).

Dileyen bizimle birlikte, dileyen başka yerde, başka şehirde, başka ülkede bu etkinliği yapsın istiyoruz. Kebap-Şalgam Günü fotoğraflarınızı gönderirseniz, blogta yayınlayabiliriz.

Dileyen dua eder, dileyen evrene enerji yollayar, dileyen sessizce yasını tutar ama bu vesileyle onun için bir araya gelelim. Onun camiaya yeni bir hava katmak için koşturduğu bu uğraşısında yalnız olmadığını vurgulayarak bir araya gelelim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.