Ana içeriğe atla

Başkan'ın Sözleri

Ergun Kara'nın 5 Ocak gazetesi için başkan Levent Özveren'le yaptığı söyleşide iki noktayı öne çıkarmak istedim. (Haber:http://www.5ocaknews.com/haberler/spor/kendi-donemimizin-borcu-olmayacak.html)

İlki, takımda yönetim krizi olduğuna dair görüşlerimizi doğrulayan sözler: "Yönetimde 5-6 kişi de olsa, diğer arkadaşlar vakit ayıramıyorlar ama destekleri var. Manevi destek bazen yetmeyebiliyor. Kulüple ilgili zaman zaman sorunlar oluyor, yönetici gerekiyor. Takım Bolu'ya kampa gitmişti. Uygun olanı ne, orda bir yönetici olması gerekiyordu. Önce otorite olması gerekiyor. Orada bir sıkıntımız doğuyor. Arkadaşların kendi şahsi işi var."

Demek ki yönetim kurulumuz çalışmıyor, sadece başkan veya vekili işlere koşturuyor. Bolu kampına sadece 1-2 yöneticinin gitmesi bunun göstergesi. Geçen yılki takım içi disiplinsizlik de...

İkincisi, taraftara dair sözler. "Taraftar kulübün gerçek sahibidir. Ben önceleri ciddi taraftardım; şimdi başkanım. Taraftar bu işi benden iyi biliyor. (...)taraftar daha meraklı bu işe; futbolcunun geldiği yeri, yeteneklerini biliyorlar. Benim taraftarla sıkıntım olmaz. Bakıyorum taraftar içinde banka uzmanı bile var. Ve her meslekte taraftar var."

Başkan, taraftara olan saygısını dile getiriyor. Ama taraftarın sözlerine de kulak vermesi gerekli. Bir türlü bitirilemeyen projelere daha dikkatle eğilmeli. Dahası, hemen yanındaki Bekir Sıtkı Özer'e dair taraftarın eleştirilerini dikkate almalı. Ne yazık ki söyleşide buna dair bir cümle göremiyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.