Ana içeriğe atla

Yine Yeniden Başarısızlık

Bir yıl daha aynı ligdeyiz. Play-off'a kalsa da birşey yapamayacağı beklenen bir takım, bir nebze bizi umutlandırdı ama sonra beklenen son geldi. Mustafa Tuncel, bir başkanlık döneminde daha başarısız oldu.

Şimdi herkes suspus. Yönetimden hala bir açıklama yok. "Başarısız olduk, özür dileriz" diyemiyorlar; teknik ekip ve futbolcular da piyasada yok. "Olmadı, özür dileriz" diyemiyorlar.

Yönetim açıklama yapsa söyleyeceği şu: "Bu sene şampiyonluk sözü vermemiştik!"

O zaman ben de sorarım: "Onca transfer neden yapıldı, hedef daha yukarısı değilse devreyi üçüncü bitiren hoca neden gönderildi, devre arasında kadro neden bu kadar değişti, neden altyapı destekli bir kadro çıkmadı" vs.

--

Yıllardır mücadele ettiğimiz her takım öyle veya böyle yukarı çıktı. Bolu, Kartal, Antep Belediye, Giresun, Karabük, Mersin, Buca... Onlar ne yaptı, biz ne yapamadık? Özeti bir alt yazıdaki kısa cümlede.

Yerinde transferler, sadece işini yapan bir teknik heyet ve sadece işini yapan futbolcular. Gereken bunlar.

Biz ise, yıllardır camia içindeki asalakları ayıklayamadık. Yerel basın içindeki asalakların kulübün taciz etmesine engel olamadık. Teknik direktör gönderen kumpaslara engel olamadık. Futbolcuların maç seçmesine, istediği zaman oynayıp istediğinde yatmasına engel olamadık.

Aytaç Durak'la Mutafa Tuncel arasındaki masatenisinde gidipgeldik. Bize alternatif yok dendi. Alternatifsizlikten başarı çıkmadı. Kalıcı gelir projeleri, şehir efsanesine dönüştü.

Adana Demirspor camiasında, tribün farklı telden muktedirler farklı telden çaldığı sürece başarı gelmeyecek. Tribünle saha arasındaki uçurumu gidermedikçe bu sözler yeniden yeniden söylenip duracak.

Tek adamların-padişahların imparatorluğunda başarı çıkmayacak. Biz "kafana göre" dedikçe hiçbir şey değişmeyecek.

Yorumlar

demirsporluuuuu dedi ki…
VARSIN DEĞİŞMESİN BE YAVUZUM ALIŞTIK ARTIK
mehmet çevik dedi ki…
enterasan..soner hocanın verdiği raporu dogru kabul edıyorsunuz..dönüp yönetime bu kadar oyuncu neden alındı gönderildi diye soruyorsunuz.? bu ne yaman çelişki...yanı illaki birilerini sevmıyoruz dıye, sevmedıklerınızın karşısında bır adam bırşey söylüyor onu kabul edıyorsunuz? bu ne yaman çelişki..olmamaış..olmamış...soner hocayı tam yetkiyle kim getirdi? 512 oyuncuyu kim aldı soner hoca?, takımlarında uzun süre sakat olanlar,oynamayanlar, sorunlu olanlar,yaşlılar yurduna gıdecek oyuncuları kim aldı? bunları kim demır sporun başına bela etti?,kim zaman kaybettirdi ? soner efendının dedıklerının tamamını dogru bulup, şimdide böyle bir çelişkıye düşmüşsünüz..şaşırdım...demir sporun beledıye güdümlü yönetımlerden kurtulmasına içtenlıkle katılıyorum. bu nasıl olacak bunun yöntemlerını bulup, kısa orta uzun vadeli çözümler sunun... yoksa gelin kendınız yönetin...
göktuğ dedi ki…
Mehmet Çevik ; Yazı yazmaya başladğınız günden itibaren neler yazdıklarınız ortada. Bir dediğiniz diğerini tutmuyor. Koyun arşivinizi önünüze tekrar tekrar okuyun.Ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Geçen sene belediye dışından bağımsız olarak gelen rahmetli Bekir Başkan hakkında yazdıklarınızı unutmayın. Şimdi dönmüş belediye güdümünden çıkmaktan bahsediyorsunuz. Ne kadar inandırıcısınız hiç sorguladınız mı ? O zaman fotoğrafsız yazdığınız yazılardan dolayı şimdi neler hissediyorsunuz?

Bir şirkette, kulüpte sevk ve idare yönetim kurulundadır. Kurul yetki verir hoca-yönetici transfer yapar. Soner Hoca'yı eleştirirken aynı içtenlikle menejerleri-yöneticileri-kulüp içi çalışanlarıda iredelemek gerekir.Eğer hoca hatalı ise o yetkiyi verenlerde o kadar hatalıdır. Buradaki yazılarda herkes eleştiriliyor. Arşive bakarsanız görürsünüz. Ama siz tutturmuşsunuz bir Soner Hoca gidiyorsunuz.

Yeter artık bir günah keçisi çıkarmak huyunuzdan vezgeçiniz.
Geçen sene başkaları, bu sene Soner Hoca.

Siz yönetin lafınıza gelince Mehmet Çevik. Bizim yönetme iddamız yok. Siz herşeyi bilen olarak yönetsenize !
mustava dedi ki…
çok net söylüyorum. bugün mustafa tuncelin elindeki yetkilerin istisnasız hepsini yarın sabah 09:00 itibariyle bana versinler, ben demirsporu nasıl dünya kulübü yapıyorum o zaman görürsünüz. neden saat 09:00 derseniz, ankaradan otobüsle geleceğim için sabah erkenden orada olabileceğim. işte traş oldum, duş aldım falan derken saat dokuz olur, ben de kulüp binasına gider, ofisime yerleşirim...

mehmet bey, ne bana, ne başkasına bu kulübü vermezler. paranız olsa da vermezler. dün bu kulübün borcu, mesela, 20 milyon TL idi. yarın siz alacağınız zaman bir gecede 30-40 olur, affedersiniz ama babayı alırsınız. peki ya sizin burada yazılanlara alerjiniz nedir? ha mustafa tuncel, ha aytaç durak, ha zihni aldırmaz, ha soner tolüngüç falan filan... isimler değişiyor, her gelen kulübün
üzerinden milleti zengin ediyor, kulüp belediyenin fason şirketi olmuş, biz bunu yazmaktan çatlamışız. gerek somut gerek soyut milyon tane çözüm sıralamışız, siz çıkmışsınız hala burada bekir çınara destek çıkıldığı için, şimşekler grubuna destek verildiği için buraya tahammül edemiyorsunuz. yani öyle bir psikoloji içindesiniz ki bir düşmanlıktır aldı gidiyor.

bekir çınar su dediğinde, benzin istasyonu dediğinde kıçınızla gülüyordunuz. tuncel deyince sesiniz çıkmıyor. adamın kör topal yapmaya çalıştığı projelerin hepsini baltalayanlar şimdi iktidarda. şimdi onlar yapsın da görelim. ama yapmazlar, yapamazlar, düzeni bozmazlar...

benim iddiam net: takımı tüm yetkileri ile bana versinler. o zaman tertemiz yaparım demirsporu. şampiyon da yaparım, efsane de yaparım. şu an efsaneliği gitti, sadece kestaneliği kaldı geriye.
mehmet çevik dedi ki…
öncelikle allahtan rahmet diliyor mekanı cennet olsun dıyorum merhum başkan sn. çınara... arşive bakınız dogru....sızde bakın ama hepsıne..lütfen hepsıne... bekir çınar dıye bır yazı var..okuyun...ben rahmetlinin asla kişili ile insanlıgı ile eleştırmedım, banada düşmez...ancak eger adamsak egrı oturup dogru konuşmak lazımki, ben başkanın yöneticilik şeklini eleştırdım.yaptıgı projelerın hep yarım kaldıgını, bu işin aglama duvarı olmaması gerektıgını, seyırcı ilişkılerınde arayı daha belılı sevıyede tutmak gerektıgını anlatmaya çalıştım. bu benım fıkrımdır. spor kamuoyunda ılk maçta, t.lınyıt maçı öncesi taahut edılen parayı kım göndermedi konuşulup duruyor..ben söylıyeyım, sayın tuncel...kulaktan kulaga konuşuluyor..ama bu ıkılı durak karşısında cephe oluşturmuşlardı..sayın tuncel bu kulupten içeri gıremez dıyen seyırcı gurupları vardı...yanı rahmetli kendi çevresınde zaten kaybetmişti... kişisel sorunlar ıse bu işin cabası idi.. ads sevıldıgı kadar sorunlu bır camıadır.sorunları olan bır camıadır. oynayacagımız lıgde veya bır başka lıgde deneyımsız bır hocayı almak, ve teslım etmek bu camıayı intahar etmektı..vede öyle oldu..ama bu hoca ıle kım kanka olmuş sonrada neden bozuşmuşlar onların gunahı sevabıdır.. ben her zaman herkesın haddını bılmesi, sevıyeyı koruması, fazla yakınlaşmaların laçka bır ortam yaratacagına ınnaıyorum. suıstımallere neden olacagına ınanmaktayım.
bu nedenle ben bunları asla yapmadım. yapmayacagım.ben bu işten para kazanmayan, ama gönüllü yürekli bir demir sporluyum..

rüzgara göre yön degiştıren, asla bu gune kadar bır duruş, bır vızyon sergılememiş bazı basıncılarda bu işin kötü olmasında, ads nın gerılemesınde baş aktörlerdendır... sızı sallanan bir görüntü içerısınde gören yönetıcılerde basıretsız, kasıtlı, şahsı kararlarını okeyletecek kişi veya kişileri buldum dıyeceklerdır. yıllardırda demektedırler..
haklısınız basındakı bazı kişilerde suç vardır.. adanadakı medya kuruluşlarının çalışanlarına tanıdıkları sosyal ve ekenomık durumlar bellıdır. ama ne olursa olsun, bu mazaret olmamalıdır..
inşallah açıklamalarımla sızlere kendımı ıfade edebılmişimdir..

yanlış anlaşılmaktan hıç hoşlanmam...
gönlünüzden demir spor sevgısı eksık olmasın...
Onur BİÇER dedi ki…
Sayın Çevik, blog yazılarını daha titizlikle incelemenizi tavsiye ederim. Yakaladım derken, boşa düşersiniz.

Blogda Soner Hoca'nın raporu doğrudur, denmedi, denilen şu, bildiklerini açıkla öyle git. Seni başarılı olarak olmasa da cesur olarak hatırlayalım dendi.

Sonra size ve mürettebatınıza kızınca başlıyorsunuz yeniden sanal Demirsporluluk söylemlerine. Somut olaylara dokunmadan bize Demirsporlu olmayı anlatmaya çabalıyorsunuz.

Yoksa gelin kendiniz yönetin söylemleri de sizin aynı yola girdiğinizi bir kez daha teyit ediyor. Tek yaptığınız size olan umutları bir bir yıkmak. Adana'dan bir spor yazarı daha eksildi, demek durumunda bırakıyorsunuz beni.

Daha çok fazla konuşurdum da klavyem eskiyor. Olmamış bu yorumunuz sayın Çevik, hiç olmamış...
kebabman dedi ki…
Sayin Mehmet Cevik , bizler senelerdir buralardayiz.Her bir kac senede birisi, sizin gibi farkli oldugunu,sadece kendisinden sorumlu oldugunu soyleyerek yazmaya baslayan arkadaslarimiz oldu fakat sonu hep ayni oldu.
Begenmiyorsaniz gelin kendiniz yonetin soylemi ile yazilarini bitirmek zorunda kaldi.

Sizin acinizdan uzuntu verici bir son.Bu sozu ilk once yakin cevrenizdeki birisinden duymustum.Siz cevrenizi etkilediginizi dusunurken ya/yada cevrenizi etkilemeye calisirken bakiyorum cevreniz sizi etkiliyor.
Ilk once cok yakin cevrenizi etkilemeyi basariniz.Sonra sira bize gelsin.

Zaman kaybinizi indirgemek icin bazen denemistir,sonucu negatif olmustur dedigim oluyor.
Evet ,biz belli yasa gelmis,kariyerlerinde belli yerlere gelmis taraftarlar olarak Adana Demirspor'un son 15 sene yonetimlerinden daha iyi yonetiriz,bu takimi 2 senede kendi ayaklari uzerinde duran yapiya kavustururuz,akan goz yaslarini sonlandiririz vsr vsr dedik.
Belediye tarafindan her sene atanan yonetimlerin harcadigi miktarin yuzde yirmi besini rica ettik,paraya duyulan sevgi ve sayginin yuzde onunu talep ettik.
Cevap olarak bu takimi yonetmek istiyorsaniz 10 trilyon getirin dediler.Bilmem anlatabiliyormuyum?
Begenmiyorsaniz gelin yonetin demek ucuz edebiyattir!Detaylari ve gecmiste yasananlari bilmemek demektir.


mustava arkadasim aci gercekleri yazmis,Onur arkadasim baska bir gercegi yazmis.

Baska ne denilebilirki.
denecek tek sey sudur ,biz yasadik,gorduk,denedik,ogrendik.
Siz de yasayacak,gorecek,umarim deneme cesareti gosterecek ve ogreneceksiniz.
Saglicakla kalin.
yavuzy dedi ki…
Onur'un belirttiği gibi, rapor doğru demedik, rapor varsa açıklayın dedik, başta Soner Hoca'nın kendisine. Açıklamadı. O da bizim gözümüzde gelip geçen sıradan hocalardan biridir. Elimizdeki tek veri, ilk yarıyı 3. bitirdiğidir.

Demirspor kazanında kaynayanlar ne o raporla gündeme geldi ne de o rapor olmadığı için yok sayılacak... Herkesin bildiği isimler, herkesin konuştuğu olaylar var. Bizim taa buraya kadar kulağımıza geliyor. Tiksiniyoruz. Ama Adana'da bir tane yerel gazeteci de çıkıp bu olayları sorgulayamıyor.

Eğer Adana yerel basınında birkaç kişi, bizim şu blogta üç yılda yazdıklarımızı yazabilseydi, Demirspor çok farklı yerde olurdu. Bu kadar açık ve net. Yerel spor basınımız, "ağamsın-paşamsın-birlik beraberlik" laflarından bir adım öteye gidemediği, koca Adana kenti de Aytaç Durak/Mustafa Tuncel zihniyetine alternatif yaratamadığı için bugün bu noktadayız.

Taraftarımız arkamızda olsun demekle bu iş bitmiyor. Taraftarın sözüne kulak veren bir yönetim gerekiyor. O sese bugüne kadar en net Bekir Çınar kulak verdi. Onu da Adana kenti yedi. Aferin size!
Yergökmavi dedi ki…
Hasta bir Demirsporlu olmama rağmen olaylara tarafsız gözle bakmaya çalışıyorum.
Ortada bir Soner Hoca, bir Yönetim ve birde gelişen olaylar var.Soner hoca 51 futbolcu alırken yönetim nerdeydi?Yönetim Soner hocayı getirdiyse ve sorumluluk verdiyse bu sorumluluğun başarısız olma durumunda birde yaptırımı olmalıydı.Gelişen bu kadar olayın sonucunda-Neden 51 topçu alındı? ve neden başarısız olunduya? cevap-yönetimden hiçbir zaman hiçbir açıklama yapılmamış olması ve bu kadar insan bu olayları sorguluyorken tek açıklamanın Soner hocadan gelmesi kime inanılması gerektiğini gösterir?
Yönetimin yapacağı tekşey, "Biz Soner hocaya tam yetki verdik ama olmadı bu konuda hatalıyız" deseydi sanırım bu tartışmalar olmazdı.
sayın Çevik bir insanın iyi olması onun her konuda iyi olduğunu göstermez.
Bakın Sakaryaya, 2 yıldır 30 trilyon borç ve federasyona olan borcundan dolayı transfer yapamayan bir takım şampiyon oldu. Nasıl olduğu çok basit.Bizde olmayan tek şeyleri var Şehrin inancı, azmi,birlikteliği.İştebüyük camia böyle olunuyor.
Umutlarımızı yine gelecek sezona taşımışken beni gelecek yıl için umutlandıran yeni gelişmeler duymak istiyorum kimbilir belkide umutlanmak istediğim için.
Bu duyduklarımda; Öncelikle başkan M. Tuncel palyofflarda takımın başarılı olacağına o kadar inanmışki elenmek ona çok dokunmuş.Bu sebeple önce yönetime iş adamlarını alacak ve mevcut kadroya 6 tane çok iyi transferle takviyede bulunarak direk çıkmanın hesaplarını yapıyormuş.Ayrıca klübün 10 milyon Tl lik borcunun ödediğini,kalıcı gelir konusunda anlaşması sağlanan ve imzalanan su projesini açıklayacağını duyuyoruz.Bunlar şu anda duyduklarımız.Bunlar doğrumudur değilmidir bilmem ama bildiğim birşey varsa Türkiyede hiçbir klübün yönetiminin bu kadar sırlı olmadığıdır.Halkın takımıyız diyoruz yönetim halktan en uzak noktada yer alıyor.Bu kadar iletişim araçları varken ve hiçbir konuda hiçbir zaman açıklama yapılmayınca dedikodular almış başını gidiyor.

Sayın Çevik Ankara Tayfasını uzun zamandır takip ediyorum zaman zamanda yorum yazıyorum.Bu arkadaşları seviyorum.Çünkü bir taraftar duruşu sergiliyorlar,bir yerlerden veya birilerinden beklentisi olmadan gerçeği yansıttıklarına inanıyorum ve saygı duyuyorum bu insalara..Siz bazı yazılarınızda camia olarak birlik içerisinde olmamız gerektiğini söylemenize rağmen sizinle aynı düşüncede olunmadığında bu birliktelikten uzaklaşıyorsunuz.

Herkese Maviliklerle dolu güzel günler diliyorum..
Onur BİÇER dedi ki…
Sayın Çevik'e açık davet:

Sayın Çevik, Adana Demirspor kulübünü bir ağlama duvarı haline getirdiğini söylediğiniz ve belli açılardan destek verdiğim bu açıklamanızdan sonra size bir çağrıda bulunmak istiyorum. Mustafa Tuncel kulübe kalıcı gelir kazandırsın. Bunun için Adana'da bir kampanya başlatın. Ama zamanında spor01'de Azim Öztürk'ün üzerine gidildiği gibi gidin Mustafa Tuncel'in üzerine de... Buyurun öneriler:

1- 500 altın adam uygulamasına devam edilsin ve hatta bu sayı artırılsın, 1000 TL ödemeyen adam deşifre edilsin, üyelikten çıkarılsın, yoluna taraftar olarak devam etsin. Üye ücretlerinde indirime gidilmesin.

2- ADS Su projesi hayata geçirilsin.

3- Benzin istasyonu tahsisi yapılsın.

Bu üçü bir süredir ağızda sakız, uygulamada yokuz olduğu için belirtmekte fayda gördüm.

4- ADS Maximum kart projesinin her şeyi hazır, uygulamaya konulsun.

5- Şehrin birkaç işlek dolmuş hattına, geliri ADS'ye ait olacak dolmuşlar ilave edilsin.

6- Merkezi bir yerde otopark(lar) tahsis edilsin.

7- Mülkiyeti uygun bir fiyata kulübümüze devredilen bir arsaya AVM inşa edilsin. Mustafa Tuncel'in kendi projesidir. 500 bin USD'den açıyordu Bekir Bey başkanken bu projeye yönelik olarak ağzını.

Daha var gelir projesi ama siz bunun bir adam akıllı baskısını yapın görelim. Ama Azim Öztürk'e yaptığınız gibi yapın.

Ha sahi Mustafa Tuncel bunca kaynağı yönetebilirken, 58 bin TL toplanmıştı değil mi yardım gecesinde. Sonra bir çok kişi mezarı başında ağlamıştı değil mi Bekir Bey'in. Bunu da yazın.

Gelelim transfer politikasına. Kulübün tüzüğüne madde eklensin. Yazın.

1- Kadroda en az 1 tane altyapıdan oyuncu olacaktır.

2- İlk 11'in yaş ortalaması xx'i, ilk 18'in yaş ortalaması yy'yi geçmeyecektir.

3- Bunlara uymayan teknik ekibe uygulanacak cezai yaptırımlar şunlardır.

Böyle bir düzenlemen olsa, bunun uygulamasını takip eden yönetimin olsa teknik adamı ihanetle suçlamazdınız.

Ha sizin sitenizde Hamza Güngör yazıyor. Bazı transferleri rica üzerine yapmak zorunda kalmış Mustafa Tuncel. Bunun üzerine gidin. Ama kamuoyu baskısı oluşturun. Siz bağımsız, takımını seven bir Demirsporlusunuz.

Şimdi gelin bu Demirsporluluğun gereğini yapın, kampanya başlatın.

Bakın, geçenlerde yazdım yine yazayım. Adana Demirspor'un mevcut yönetimi elindeki imkanlarla aşırı derecede güçlü. Bu söylediklerimizi hem de hiç zorlanmadan hayata geçirecek güç var kendilerinde. Bakalım kendilerine bağımlı bir kulüp olarak kalmasını mı istiyorlar ADS'nin, yoksa kendilerinden de bağımsız ayakları üzerinde durmasını mı? Bunu uygulamalar gösterecek.

Bakalım, şu anda Adana spor kamuoyunda belirgin bir etkinliği olan spor01.com isimli internet sitesi kulübün kendi ayakları üzerinde durabilmesi için hazır liglerin başlamasına çok da zaman varken bir baskı oluşturma yoluna gitme BAĞIMSIZLIĞINI gösterebilecek mi?

Bekliyoruz Mehmet Bey.
mehmet çevik dedi ki…
tüm katılım gösteren, iyi veya kötü eleştiren arkadaşlarıma teşekkur ederım.ancak lütfen saygı ve nezaket ölçülerini kaçırmayalım.
hepımız adana demir sporluyuz.bırbırımıze tahammul etmeyı ögrenmezsek, 20 yıldır ads mizi geri bıraktıranlarla mücadele olmaz..
sevgı ıle kalın..
kebabman dedi ki…
Ne zamanki yoneticilerimiz futbolcu transfer ederken ,evlerine aldiklari domatesi secerken gosterdikleri ozeni gosterirler ve zamani ayirirlarsa ,takimida bir salata gibi dusunurlerse, her transfer ettikleri oyuncunun salataya guzel lezzet verebilecegini hayal ederlerse ,bu dusunceyle maydonoz,biber,sogan alirken gosterilen itina gibi her oyuncuya ayri ayri zaman ayrilirsa basarili olurlar.

4-5 sene once yoneticilerimiz futbolcu alirken gosterdikleri ozensizligi gosterip eve alis veris filesinde curuk domatesle giderlerse hanimlarindan dayak yerler demistim.O sene transfer edilen kasarlanmis bir futbolcumuz ise cevap vermisti. curuk olan biz futbolcular degil,sizin yoneticileriniz ,onlar futbolu ve futbolcuyu bilmiyorlar.Bilselerde bana ucretimi pesin odemezlerdi demisti...Bu futbolcu bizde kaldigi yarim sezonda 1 kez forma giymisti.Bizden ayrilinca da futbolu birakti zaten.

Basarisizlikta hepimizin katkisi var.Ama en buyuk katki payi yonetenlerindir.Sucu hocaya yukleyip aklanilamayacak kadar hata yapilmistir.Ben bu ligin 3 kat ustunde kadro kurdum,hoca kimi nerede oynatacagini bilmiyorsa ben napayim demekle sorumluluktan kacinilamaz.
Biz taraftarlarin sucu ise sahada futbolculari yanlis egitiyoruz...Yanlis yaptiklarinda da onlari alkislarla odullendiriyoruz.Onlar da alkisi gorunce dogru yaptiklarini dusunup yanlisi yeniden yapiyorlar.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.