Ana içeriğe atla

Nasıl Olacak ?

Oynadığımız son 5-6 maçı televizyon ve stadyumdan takip etme şansım oldu. Oynadığımız hiçbir maçta beni ümitlendirecek bir oyun ortaya konulmadı. Yendiğimiz maçlarda bile bunu göremedim. On kişi kalmış Tarsus'u şans golü ile geçtik. Dört eksikli Of'u yenerken zorlandık.Çanakkale ve Van maçları zaten ortada. Bu sonuçların oluşmasını birçok nedene bağlayabiliriz ama bana kalırsa en büyük neden Ali Güneş olsa gerek.

Maçların çoğuna yanlış oyuncu tercihleri ile çıkıyoruz. Bunun üstüne sahada oynayan takım dağılımında hatalar yapıyoruz.İşin düşündürücü yanı yanlışları görüp düzeltemiyor ısrar etmeye devam ediyoruz. Dediklerimi örneklendirirsek İlhan sağ bek oynarken, Muzaffer ön libero oynuyor. Kadir Keleş sol açık oynarken, Metin Tuğlu sol bekte duruyor. Yirmi maça yakın oynayan Koray ilk 2-3 hafta 18 giremiyor sonrasında ise yedek kulübesinde kendine yer buluyor. Samet Albayrak yedek kalıyor vb. Bir hafta önce ilk onbirde sahaya çıkan oyuncu ertesi hafta kadroya giremiyor tribünde maç izliyor. Hiçbir oyuncu bir haftada bu kadar kötü duruma gelemez herhalde. Oyuncu değişklikleri ise ayrı bir konu. Van maçında yaşadığımız değişiklikler evlere şenlikti. Galip gelmemiz gereken maçta teslim olmuş takıma karşı iki ofans çıkarken iki defansif adamı oyuna aldık. Bununla kalmayıp 30 dakika oynamadan aldığımı adamı geri çıkardık.

Yukarıda saydığım nedenleri göz önüne alarak oyuncuların kötü performansında kendileri kadar bu değişiklik, kadro ve mevki değişikliklerinin de etkisinin olduğunu düşünüyorum.

Tüm bu olumsuzlukların yaşanmasına rağmen; ekonomik olarak sorunu olmayan, taraftar desteğini arkasında hisseden oyuncuların tüm aksaklıklara rağmen kendi kalitelerini ortaya koymaları gerekiyor. Gelen takımlara bakıyoruz kendi kadromuza bakıyoruz fark büyük ama oyuncuların isteksizliği bu farkı ortaya koymamızı engelliyor. Ben bu dakikadan sonra teknik heyetten hiçbir katkı beklemiyorum. Eğer takım play-off gidecek ve orada çıkacaksa bu futbolcuların meseleyi sahiplenmesi ile olacaktır. Yönetimin son haftalarda gösterdiği ekstra çaba görülüyor. Oyuncuların artık sazı eline alması ve daha çok mücadele etmeleri lazım. Diğer türlü bu isteksiz oyun ile play-off gelse bile şampiyonluk gelmeyecektir.

Yorumlar

cinobili01 dedi ki…
Kadir Keleş hep eleştiriliyor ama hoca geldiğinden belli tüm maçlarda 11 de çıktı-Kadir yerine Hacı hiç tercih edilmiyor,Urfa maçında oynayan ve oynadığı oyun herkeşce beğenilen Adem birdaha hiç tercih edilmiyor,mutlaka kazanmamız gereken Van maçında sakatlanan oyuncuların yerine maç berabere giderken iki önlibero giriyor,Onur Çubukcu hiç onbirde başlamıyor
sadece 2 defa yedekten oyuna giriyor,Ali Kemal gibi oyuncu kadro şişkinliği nedeniyle kadro dışı kalıyor,Muzaffer Koray Kurt'tan fazla süre alıyor.Çetin sadece iki maçta yer alıyor,Ertan gol atamasa da her maçta onbirde çıkıyor,Aydın mutlaka onbirden veya yedekten her maçta oynuyor.
yavuzy dedi ki…
İçeriden ve doğrudan gözlemlere dayanan Göktuğ'un öszleri oldukça kıymetli. Kaldı ki Göktuğ, hem sezon başında hem de devre arasında değişen kadroya karşı yüksek beklentilerini ve iyiniyetini ortaya koymuştu. Birçoğumuzdn farklı olarak, en baştan itibaren karamsar değildi, önadı gibi hep umutluydu. Demek ki artık onun da canı sıkkın.

Şu "iç disiplin" ve "derin işler" mevzuu çözülmeden bize umut yok.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...