Ana içeriğe atla

Adım Adım...

Adım adım, ite kaka, yavaş yavaş... Sessizce bekleyişimizin haftalık izlenimleri. Tek tek çizgiyi geçen toplar, kaderimizi yeni bir çizgiye taşıyor.

Dün öğleden sonra Pursaklar'ı 1-0 yendik; penaltıdan Burhan'ın golüyle. Pazar sıkıntısı bu sefer kısmi rahatlığa bıraktı yerini. Hele ki rakiplerden Sakarya, Eyüp ve en ömemlisi Fethiye yenilince... Şimdilik nefes alıp vermeye devam ediyoruz.

Sanırım gelecek pazarın öğleden sonrasında, içimizdeki sessizlik yerini mayıs sıkıntısına mı bırakacak yoksa karalar bağlaya mı devam mı edecek, göreceğiz.

Şunu net söyleyeyim bari: Play-off'lara kalmak başarı değil! Bu bir zorunluluk. Kimse bizi "işte başardık" diye kandırmasın.

*U16'lar Türkiye Finalleri'nde Fenerbahçe ve Gençlerbirliği'ne yenildi; 1461 Trabzon ile berabere kaldı. Kendileri ile gurur duyuyoruz.

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Pek çok maçta olduğu gibi yine son dakikaya kadar yüreğimiz ağzımızda izlediğimiz bir maç oldu. Galip geldiğimiz bir maçtan sonra ilk defa taraftarımızın bir bölümünün oyundan dolayı takımı ve teknik direktörü yuhaladığını gördüm, çok haklı bir tepki olduğunu düşünüyorum. Galibiyet ve yakaladığımız avantaj çok güzel de, başta A.Güneş ve futbolcuların haftalardır süren çok kötü futbolu sorgulaması bununla birlikte İlhan Aydoğdu ve Metin Aktaş'a teşekkür etmeleri lazım, bütün takıma inat harika oynuyorlar, yüreklerine sağlık. Zaten geldiğinde hiç bir beklentim olmadığı Ali Cansun için bir parantez açmak istiyorum, genelde oyuna 15-20 dakika kala girip bu kadar amaçsız duran bir futbolcu görmedim. Yani sınırlı yeteneklerinden dolayı gol atmasını beklemiyorum da, kardeşim oyuna giriyosun biraz koş, pres yap bari ilerde rakibi rahatsız et ama nerde umrunda değil. Diğer taraftan bizim klasik formamız vardı, Mavi-Lacivert çubuklu ne oldu ona diye sormak istiyorum, bu yeni formaya hiç ısınamadım, beğenmiyorum. Evet adım adım play-offlara gidiyoruz ama umarım daha sağlam adımlar atarak, daha büyük umutlarla gireriz...
yavuzy dedi ki…
Yeni formalara ben de alışamadım. En azından iç saha maçlarına çubuklu formamızla çıkalım!

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A