"Ülkede devamlı yağmur yağarmış...
Hem de az buz değil, bardaktan boşanırcasına. Yağmur böyle yağınca de insanlar ürkek olurmuş, insanlar olayları yrgılayamazlarmış, insanlar başlarını yukarı kaldırıp olan bitene bile bakmazlarmış.
Başkan bu tufana, bu kesilmeyen yağmura dua edermiş. İnsanlar başlarını kaldırıp yukarı bakamıyorlar ya, insanlar çevrelerinde olup biteni yargılayamıyorlar ya, işleri dilediğince yönetiyormuş.
Tutmuş trafikçileri körlerden yapmış. Ülkede ne kadar diploma varsa yırtmış. Hidroelektrik santrallerinin başına lehimcileri getirmiş. Gerçek cübbelileri sandalyalarından indirip yerine mübaşirleri atamış. Bankaların genel müdürlük masalarına cepçileri üşütürmüş. Hakkın aranacağı yerlere sağırları oturtmuş. Hazine dairesine üç kağıtçıları, darphanelere azılı kalpazanları, yüksek yerlere hep sürüngenleri yerleştirmiş.
Kısaca hep yağmura güvenmiş, hep yağmurun yağacağına inanmış sayın başkan! İnsanların başlarını kaldıramayacaklarına, insanların hiçbir şeyi yargılamayacaklarına inanmış.
Ve birgün yağmur kesilmiş! Etraf günlük güneşlik olmuş. Etraf günlük güneşlik olunca da arkasından başka birşey olmuş.
Tutup başkanı avanesi ile asmışlar."
İslam Çupi, "Yağmur Kesilince", Tercüman, 16 Ekim 1968, Mağlubu Anlatmak kitabı içinde.
Hem de az buz değil, bardaktan boşanırcasına. Yağmur böyle yağınca de insanlar ürkek olurmuş, insanlar olayları yrgılayamazlarmış, insanlar başlarını yukarı kaldırıp olan bitene bile bakmazlarmış.
Başkan bu tufana, bu kesilmeyen yağmura dua edermiş. İnsanlar başlarını kaldırıp yukarı bakamıyorlar ya, insanlar çevrelerinde olup biteni yargılayamıyorlar ya, işleri dilediğince yönetiyormuş.
Tutmuş trafikçileri körlerden yapmış. Ülkede ne kadar diploma varsa yırtmış. Hidroelektrik santrallerinin başına lehimcileri getirmiş. Gerçek cübbelileri sandalyalarından indirip yerine mübaşirleri atamış. Bankaların genel müdürlük masalarına cepçileri üşütürmüş. Hakkın aranacağı yerlere sağırları oturtmuş. Hazine dairesine üç kağıtçıları, darphanelere azılı kalpazanları, yüksek yerlere hep sürüngenleri yerleştirmiş.
Kısaca hep yağmura güvenmiş, hep yağmurun yağacağına inanmış sayın başkan! İnsanların başlarını kaldıramayacaklarına, insanların hiçbir şeyi yargılamayacaklarına inanmış.
Ve birgün yağmur kesilmiş! Etraf günlük güneşlik olmuş. Etraf günlük güneşlik olunca da arkasından başka birşey olmuş.
Tutup başkanı avanesi ile asmışlar."
İslam Çupi, "Yağmur Kesilince", Tercüman, 16 Ekim 1968, Mağlubu Anlatmak kitabı içinde.
Yorumlar