Ana içeriğe atla

Çarşamba Maçları

Çarşamba maçlarını sevmiyorum. Bu uygulama bir istisna olarak başladı ama artık yerleşik hale geldi. Takımlara iddia programları üzerinden gelir kazandırmak için başalayan uygulama, futbol keyfimizin içine ediyor. Önce canlı yayın saatleri için maç saatlerini ve günlerini kurcaladılar, şimdi de altliglerde bahisçiler için karmançorman bir program yürütüyorlar.

Futbol, bir pazar öğleden sonrası etkinliğidir. Futbolseverler, futboldan keyif alanlar için haftasonları stadyma gitmek, maç seyretmek bir yaşam etkinliğidir. Haftaiçi, haftaiçi işleri yapılır; haftasonu da spor! Bu berbat uygulama, futbolseverler için katlanılır bir durum değil.

Her ne kadar dünkü çarşamba maçında, Adana Demirsporlular yine tribüne akın edip, birçok Süper Lig maçına göre daha fazla bilet parası ödeyip, stadı yarıyarıya doldursa da (biz Demirsporluyuz, bu bir istisna!) çarşamba maçlarına karşı tepki vermemiz gerekli diye düşünüyorum. Özellikle deplasman alışkanlığın büyük darbe vuruyor bu uygulama.

Demirspor'un bu yılki çarşamba performansları da iyi değil: Bu sezon, hafta içi 8 maç oynadık. Urfa (M), Tarsus (G), Van (M), Fethiye (G), Pendik (M), Elazığ (G), Sakarya (M), Urfa (B). Düzenli mağlubiyet, galibiyet serimiz bu haftaki beraberlikle bozuldu. Toplamda 14 puan kaybettik. İki hafta içi maçımız daha var: Deplasmanda Dardanel (23 Mart) ve kendi sahamızda Of (30 mart).

Daha önce "iddianame" başlıklı yazılarla, iddia programlarındaki maçlarda yaşanan "sapma"ları not etmiştik. Sadece bizim için değil diğer tüm takımlar için geçerli bir durum. Tarafarlar kadar futbolcuların da bahis oynadığını ve bu durumun takımların performanslarını etkilediğini hepimiz biliyoruz. Takımların kazanacakları gelir, futbol etiğini ve keyfini yerlebir ediyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.