Ana içeriğe atla

Yeni Transferler

Ara transferde yeni isimler kadroya ekleniyor. Ne yazık ki Demirspor'un kadrosu her 6 aya bir köklü değişikliklere gidiyor. Sezon başında yapılan transferlerden beklenen sonuç çıkmadı; peki bunlardan çıkacak mı? Gelen her oyuncuya sırf Demirspor logosu taşıyor diye saygı duyuyoruz, ama peki bunlar bizim saygımızı karşılayacak işler yapacak mı?

Devre arası yapılan transferler hep sıkıntılıdır. Bizi bazı oyuncuları beğenmediğimizden gönderdik. Peki bizim aldıklarımızı kim, neden gönderdi? Oynadıkları takımda uyumsuz muydu? Sakat mıydı? Eğer iyi oynasalar neden takımlarından ayrılsınlar? Tek bir koşul var: Daha fazla para kazanmak.

Eski futbolcumuz Çetin'i aldık yeniden. Çetin, 30 yaşında. Bu yıl, hiç maç yapmamış. Geçen yıl Bugsaş'ta birkaç maça çıkmış. En son maçı geçen yıl Nisan ayında. Yani 9 aydır top oynamayan 30 yaşında bir oyuncuya umut bağlıyoruz.

Berkay, '89'lu genç bir oyuncu. Ama bu yıl Buca'da sadece 4 tane A2 maçı oynamış.

Onur Çubukçu, Diyarbakır'da ilk yarı sadece 6 maçta görev almış. Bunlardan birisi A2, diğeri Türkiye Kupası maçı.

Yeni transferlerden sadece Metin Tuğlu performansının zirvesinde görünüyor. Diğer oyuncular hep sorunlu...

Bu oyunculara ne kadar para ödeniyor, ne kadar ücret alacaklar? Tek menajerden çok oyuncu almama sözüne uyuluyor mu? Bir menajerden diğerine mi koşuyoruz; yoksa bilinçli transfer mi yapıyoruz?

Bunların da açıklanmasını bekliyoruz. Demirspor yine birilerini zengin etmesin diye... Biz demiştik diyerek haklı çıkmak istemiyoruz. Lütfen bizi yanıltın. Soner Hoca, sezon başında kurduğu takımı dağıttı. Şimdi yeniden başlıyor ve bu kez başarısız olmasına göz yumamayız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...