Üzerinden biraz zaman geçti, kendi sıkıntılarımız dolayısıyla ilk anda görmezlikten geldik. Büyük başkanımız Mustafa Tuncel'in aşağıdaki yazıda verdiği fotoğrafın olduğu gece, Adana Valisi İlhan Atış neresinden tutsanız havada kalacak; ama fazlasıyla havaya girerek yaptığı bir konuşmayla Demirspor'u taşladı. Nadir Avşaroğlu, demirgibiyiz@gmail.com'a attığı maille dikkatimizi çekti bu konuya. Adana Valisi, "Demirspor'a harcanan paralar ortada" diyerek Adanaspor'un başarısını dilemiş.
Dileyebilir tabii ki... Adanaspor başarılı olsun. Bu bizim doğrudan sorunumuz değil. Ama Vali'nin hatırlaması gereken durumlar var. Birincisi, Adanaspor'u 1. Lige taşıyan başarının, -büyük başkanımızın ipini çektiği- Aytaç Durak'ın özel isteği ile gerçekleştiğini... Deli Adanalı olarak nitelendirdiği Adanaspor Başkanı'nın, binlerce Demirsporlu önünde, Fatih Ürek'in tirilililili şarkısıyla orta sahada dans edip göbek attığını...
Yine aynı sezon, Aytaç Durak'ın sarı zarfların içinde balya balya paraları, basının önünde hem Adanaspor'a hem de Demirspor'a şov yaparak verdiğini...
Adanaspor'un bir şirket takımı olduğunu...
Yine Nadir Abi'nin sorduğu:
"Bize devlet parası ile TT Arena stadı mı yapıldı?
Bize belediye parası ile Kadir Has Stadı mı yaptırıldı?
Rize, Urfa, Olimpiyat, ASAŞ statlarını devlet yaptırmadı mı?
Trabzon, Sıvas, Afyon, Malatya statlarını TOKİ yapmıyor mu?
Bize her yıl trilyonlar mı harcandı?" sorularını...
Adana Demirspor belediye eliyle verilen paraların, camiayı Aytaç Durak ve Mustafa Tuncel nezaretinde tutmak için bir araç olduğunu...
Hatırlamak ve hatırlatmak gerek. Bu kişiler, Adana Demirspor'u sevdiği için değil kendi kişisel kaygıları, siyasal kariyerleri için bu harcamaları yapıyor. Ve evet, biz de öğrenmek istiyoruz, sürekli soruyoruz: Demirspor'un borçlarının ne kadarı ödendi, üstüne ne kadar borçlanıldı; kime ne kadar para veriliyor? Bunların ne kadarı belediye eliyle, ne kadarı Tuncel yönetiminin cebinden yapılıyor?
ve evet, bunca paralar ortada dönerken, neden Bekir Çınar'a ihanet edildi? Başkanımız neden canını verdi? Yoksa gerçekten delirmiş miydi?
Deliliğin ve akıllığın sınırlarını eğer belediye çiziyorsa, aklımızı çoktan yitirmişiz demektir. Belediyden para almayanlar deli, alanlar akıllı ise, toptan bir akıl tutulmasının içindeyiz demektir.
Dileyebilir tabii ki... Adanaspor başarılı olsun. Bu bizim doğrudan sorunumuz değil. Ama Vali'nin hatırlaması gereken durumlar var. Birincisi, Adanaspor'u 1. Lige taşıyan başarının, -büyük başkanımızın ipini çektiği- Aytaç Durak'ın özel isteği ile gerçekleştiğini... Deli Adanalı olarak nitelendirdiği Adanaspor Başkanı'nın, binlerce Demirsporlu önünde, Fatih Ürek'in tirilililili şarkısıyla orta sahada dans edip göbek attığını...
Yine aynı sezon, Aytaç Durak'ın sarı zarfların içinde balya balya paraları, basının önünde hem Adanaspor'a hem de Demirspor'a şov yaparak verdiğini...
Adanaspor'un bir şirket takımı olduğunu...
Yine Nadir Abi'nin sorduğu:
"Bize devlet parası ile TT Arena stadı mı yapıldı?
Bize belediye parası ile Kadir Has Stadı mı yaptırıldı?
Rize, Urfa, Olimpiyat, ASAŞ statlarını devlet yaptırmadı mı?
Trabzon, Sıvas, Afyon, Malatya statlarını TOKİ yapmıyor mu?
Bize her yıl trilyonlar mı harcandı?" sorularını...
Adana Demirspor belediye eliyle verilen paraların, camiayı Aytaç Durak ve Mustafa Tuncel nezaretinde tutmak için bir araç olduğunu...
Hatırlamak ve hatırlatmak gerek. Bu kişiler, Adana Demirspor'u sevdiği için değil kendi kişisel kaygıları, siyasal kariyerleri için bu harcamaları yapıyor. Ve evet, biz de öğrenmek istiyoruz, sürekli soruyoruz: Demirspor'un borçlarının ne kadarı ödendi, üstüne ne kadar borçlanıldı; kime ne kadar para veriliyor? Bunların ne kadarı belediye eliyle, ne kadarı Tuncel yönetiminin cebinden yapılıyor?
ve evet, bunca paralar ortada dönerken, neden Bekir Çınar'a ihanet edildi? Başkanımız neden canını verdi? Yoksa gerçekten delirmiş miydi?
Deliliğin ve akıllığın sınırlarını eğer belediye çiziyorsa, aklımızı çoktan yitirmişiz demektir. Belediyden para almayanlar deli, alanlar akıllı ise, toptan bir akıl tutulmasının içindeyiz demektir.
Yorumlar
İyi yönden bakılacak olursa,Yönetim tüm yetkiyi hocaya vermiş,istikrarın olabilmesi içinde hep hocanın arkasında olmuş,tek hocayla ne olursa olsun devam edilecek diyor.Bir sürü transferler yapılıyor,kadro geniş tutuluyor,bu yıl olmasa bile bu kadroyu koruyup gelecek yılın transferleri yapılıyor.Yok bu yıl şampiyon olursakta bu oturmuş kadroyla gelecek yıl 1.ligdede şampiyon olup hemen arkasından süperlige çıkma planlarının bir parçası olarak gözüküyor..
Kötü yönden bakacak olursak,Bu hocanın yönetimle özel anlaşması var ve yönetim, alabildiğin kadar topçu al ve gözünün üstünde kaşı olanı gönder diyor..Bu klübün borçlarının 2 sini öderiz 5 borçlandırırız ve bu klüp bizlere tamamen gebe kalır..
Yönetim olan bitenle ilgili kamuoyunu aydınlatma, bilgi aktarma meziyetindende yoksun gözüküyor veya bilinçli olarak açıklama yapılmıyor.Seçim zamanı yaklaştıkça "Klübün borçlarının ödenmekte olduğuna ve bu yıl olmadı ama gelecek yıl kesin şampiyonuz" gibi taraftarın ağzına bir parmak bal çalarak susturmayı hedefliyor..
Türkiyede yıllardır en kötü yönetilen 3 klüp bulun deseler,herhalde bunlardan biri Adanademirspor olurdu.
Bu arada taraftarların organize olması ve gerekli yerlere gerekli mesajların verilmesine yönelik fikirler geçen günlerde tartışılmıştı..Giresunspor taraftarı kötü gidişe dikkat çekebilmek için çok küçük bir grupla sessiz bir yürüyüş yapmıştır.
Livorno'nun getirilişi esnasında başkana sponsorluk sözü verenler bir bir ortadan kaybolduğu için 260.000 TL olması lazım masraflar Bekir Bey'in cebinden ödemiştir.
Muharrem Gülergin tribününün üstünün kapatılması Bekir Bey'in cebinden karşılanmıştır. 80.000 TL ödendi diye biliyorum. Yine kentin ileri gelenleri oluşturdukları siyasi baskı ile kentlerine statlar yaptırırken ve her zamanki gibi bizimkiler köşeye çekilmişken Bekir Bey çekilmediği için bugün stadımızda eseri vardır.
Bayrak asma projesi için bastırılan bayraklar elde kaldığı için (sebeplerini tartışmayı doğru bulmuyorum) projenin maliyeti Bekir Bey tarafından karşılanmıştır.
Efsane forma ile sezona başlanması ve uzun yıllar sonra sezon açılışı yapılmasının maliyetleri Bekir Bey tarafından karşılanmıştır.
Her nasılsa spor fonunun muslukları bu takıma Bekir Bey zamanında kısılmış ve deplasmanların, primlerin önemli bölümü bizzat başkanın kendi servetinden karşılanmak durumunda kalınmıştır. Hatta bu yalanlanmış, yalanlanınca da bizzat belediye yetkilisinin imzasıyla belgelenmiştir. Belge kamuoyuna açıklanmıştır.
Kendi şahsi işleri nasıl giderse gitsin Bekir Bey'in maddi durumunun kötüleşmesindeki hızlanmanın belediyeye ADS hususunda meydan okuduğu dönemle birlikte vücut bulması sadece kişisel ilişkilerle, şahsi yaşantı ile açıklanamaz.
Bekir Bey 100.000 TL bulup takımı deplasmana götürmeyi ve maaşlarını alamayan personele ödeme yapmayı sağlamak için belediye başkanının kapısında el pençe divan saatlerce bekletilmiş, karşılığında ya cüzi miktarlarla ya da kaynak yok, bugün git yarın gellerle uğurlanmıştır.
O kaynağı yaratamayan belediye bugün kulübe trilyonlar akıtıyorsa Bekir Bey'e şahsi yaşantısı nedeniyle bu noktaya geldiği yaklaşımında bulunmak öncelikle yetersiz kalacak, ilave olarak da haksızlık olacaktır.
Son olarak belgenin doğruluğundan emin olmamakla birlikte -zira Demirspor'un hiçbir belgesi denetlenememektedir- Bekir Bey tarafından şahsıma gönderilmiş kulüpten alacak belgesi bulunmaktadır. Bu belgede hangi yöneticinin kulüpten ne kadar alacağı olduğu belirtilmektedir. Ve yine bu belgeye göre Bekir Bey'in önemli sayılabilecek bir miktarda kulübe kaynak aktardığı görülebilmektedir.
Demirsporlu olarak Bekir Bey ile birbirimizi çok incittik. Hırpaladık ve birlikte de savaştık. Ancak rahmetlinin yaptıklarıyla da yapamadıklarıyla da saygıyı hak ettiği hususunda hemfikir olmak gerekir.
Buna Demirspor'un da sebep olduğunu yadsımayalım.
(Bu cevabı sadece rahmetli Başkan'a saygımın gereği yazdım. Yazımın içeriği ile ilgili doğacak hiçbir polemiğe cevap vermeyeceğim. Ricam, ölünün ardından icraatlerinin konuşulmaması ve kendisine hak ettiği noktalarda saygının gösterilmesi ile yetinilmesidir.)
bekir başkana eserleri ile sahip çıkmak lazım sadece bugün değil her zaman...