Ben fark etmemiştim ama az önce tebevolimo.blogspot.com'da okudum. İstanbul Tayfası'ndan İt Rıza (tayfanın bloguna iyi bir hava kattı kendisi), Bener Onar'ın blogundan önemli bir olayı aktarmış. Okan Bayülgen'in programında, Ceyhun Yılmaz'la elele vererek yaptıkları ırkçılığı...
http://antoniobenerrivo.blogspot.com/2011/01/karabuk-uyuma-emenikeye-sahip-ck.html
Okan Bayülgen, Karabüksporlu Emenike için, "kim bu arkadaş, tekneyle gelenlerden mi?" diyor. Ceyhun Yılmaz da "Emanuel'in geldiği son nokta" diyor. O anda .ıçtığını anlıyor Okan ama sıvamaya çalışması yetmiyor; "yapma programın seviyesini düşürme" dese de iş işten geçmiş oluyor.
Video da şurada: http://www.ajansspor.com/video/v/20110110/emenike_icin_sok_sozler.html
Okan Bayülgen'i severim. Ama bu yaptğı açık bir ırkçılık. Şimdi biz, Türk geleneklerinden, Osmanlı'nın fethettiği topraklardaki falan filanından coşkuyla söz ederiz de hala siyah köpeğe Arap deriz. Hala "ırkçılık" deyince, asmak-kesmek-öldürmek aklımıza geliyor. Asıl ırkçılık, gündelik hayatta, farklı olana karşı gösterdiğimiz tahammülsüzlüktür.
İşyerlerimizde çalışan, sokaklarımızda dolaşan siyahiler henüz Avrupa'dakinin çok çok altında. Yarın birgün bu insanlar günlük hayatımızın içine karışmaya başladıkça, neler olacak tahmin edemiyorum. Hele ki yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan ama bir şekilde azınlık durumuna düşmüş kişilere-gruplara bile saygımızı kaybetmişken...
Pek umutlu değilim ama, Bener Onar'ın çağrısını yinelemekte fayda var: Karabük tribünlerinin bu ırkçı sözlere tepki vermesi gerekiyor.
http://antoniobenerrivo.blogspot.com/2011/01/karabuk-uyuma-emenikeye-sahip-ck.html
Okan Bayülgen, Karabüksporlu Emenike için, "kim bu arkadaş, tekneyle gelenlerden mi?" diyor. Ceyhun Yılmaz da "Emanuel'in geldiği son nokta" diyor. O anda .ıçtığını anlıyor Okan ama sıvamaya çalışması yetmiyor; "yapma programın seviyesini düşürme" dese de iş işten geçmiş oluyor.
Video da şurada: http://www.ajansspor.com/video/v/20110110/emenike_icin_sok_sozler.html
Okan Bayülgen'i severim. Ama bu yaptğı açık bir ırkçılık. Şimdi biz, Türk geleneklerinden, Osmanlı'nın fethettiği topraklardaki falan filanından coşkuyla söz ederiz de hala siyah köpeğe Arap deriz. Hala "ırkçılık" deyince, asmak-kesmek-öldürmek aklımıza geliyor. Asıl ırkçılık, gündelik hayatta, farklı olana karşı gösterdiğimiz tahammülsüzlüktür.
İşyerlerimizde çalışan, sokaklarımızda dolaşan siyahiler henüz Avrupa'dakinin çok çok altında. Yarın birgün bu insanlar günlük hayatımızın içine karışmaya başladıkça, neler olacak tahmin edemiyorum. Hele ki yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan ama bir şekilde azınlık durumuna düşmüş kişilere-gruplara bile saygımızı kaybetmişken...
Pek umutlu değilim ama, Bener Onar'ın çağrısını yinelemekte fayda var: Karabük tribünlerinin bu ırkçı sözlere tepki vermesi gerekiyor.
Yorumlar
Ben iltifatınız için teşekkür etmeye geldim buraya. Şimdi de teşekkür ediyor ve gidiyorum Yavuz Abi. :)
Kolay gelsin...