Ana içeriğe atla

Destek?

Yıllardır pek çok şey değişti: Oyuncular geldi geçti; hocalar, yöneticiler değişti... Değişmeyen iki şey vardı: Taraftar desteği ve başarısızlık.

Her gelen yeni oyuncuya, yeni hocaya, yeni yöneticiye destek verildi; asla eleştirilmedi, sabır istendi; zaman istendi.

Verdik. Karşılıksız destekledik.

Ama onlar ya yeni borçlar takıp kaçıp gittiler, ya bizi sezon ortasında yarı yolda koydular ya gözümüzün içine bakarak bizi kandırdılar, aldattılar, maç sattılar.

Biz onlara gösterdiğimiz destekle öylece bir köşede, başarısızlığımızla birlikte kalakaldık.

Şimdi yine sabır isteniyor, zaman isteniyor, desteğinizi çekmeyin deniyor.

Zaten şampiyonluk sözü vermedik ki deniyor.

Peki onca oyuncu neden alındı şampiyon olunmayacaksa? Geçen yılki kadroda ufak tefek değişiklikler yapmak neden bize yetmedi? O oyuncular da bizi şampiyon yapmazdı ve orta sıralara oynatırdı. Neden bu kadro baştan aşağı değişti? Geçen yıl takıma monte edilen gençlere niye kapı gösterildi? Geçen yılki oyuncular hangi paraları istedi de biz vermedik ve onları gönderdik? Şimdi bu takıma kaç para veriliyor orta sıralara oynasın diye?

Yöneticilerle teknik heyet birbirine girmiş antremanda. Taraftar köşesinde olan biteni izliyor, izleyecek. Ama taraftar gerekli soruları sormaz ve cevapları kovalamazsa, seyirci olmaya devam edecek.

Bir taraftar için, destek vermekten başka bir yol yok. Ama bu desteğin değiştirici dönüştürücü bir gücü olmalı. En baştan beri söylemeye çalıştığımız şey bu. Ne yazık ki bir türlü başaramadık bunu ve olan bitene seyirci kalmaya devam ettik. Yıllardır süren aralıksız desteğin karşısında başarı istemek, en doğal hakkımız.

Yorumlar

Yergökmavi dedi ki…
Yöneticilerle teknik heyetin birbirine girmesi espirisi sebebi;Ne yazıkki bir yöneticinin futbolcu olan yiğeni takıma girebilmek için bazı futbolcu arkadaşlarını hoca aleyhine kışkırtmak ve takımda ikilik yaratmak sebebiyle kadro dışı bırakılması yüzünden yaşanmıştır.Kim oldukları kadro dışı kalan futbolculara bakıldığında görülebilir.Aynı genç topçumuz geçen yılda ne yazıkki takımımızdaydı..
Yergökmavi dedi ki…
Futbol sonuç oyunudur.Ne yazıkki takımımızda eksik olan tek şey gol ve goller atamamaktır.Teknik heyette bu sıkıntının farkındadır ve en kısa sürede buda çözümlenecektir.Ben inanıyorumki bu takım büyük bir patlama yapacak.Belki sancılı olacak ama bu takım inancıyla bunu başaracak.
Önemli olan ilk yarı sonuna kadar yukardan kopmamak.İlk yarı sonunda yapılacak takviyelerle Allahın izniyle bu yıl bu iş bitecek..
müslüm dedi ki…
bir türlü anlatamıyoruz derdimizi, irlandalı bile yaptılar. gelene ağam, gidene paşam diyelim de, karşılığında başarı da yokki. yazıdaki soruların cevabı bulunmadıktan sonra ne denilse boş.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...