Ana içeriğe atla

aytaç aga, büyük adana bürokratları v.b... eserinizle gurur duyun

bir önceki yazıda disconnectus erectus un yazdıklarına ve ben okuyana kadar bırakılan ilk 2 yoruma imzamı atarım. kanuni olarak hiçbir şekilde ispat ya da iddia edemeyiz ama manevi olarak suçlu olduklarını bildiğimiz katilleri biliyoruz.

evet aytaç aga ve onun kulu kölesi olan adana büyükleri. Bekir Çınar bir proje üretti, baltaladınız. Yardım toplamaya çalıştı, toplatmadınız. telefonlarınızı kapattınız, yalnız bıraktınız. çaresizliğe ittiniz. zaten adamı takımın başına getirirken dünya kadar borç batağının altına sokmuştunuz. oradan kurtulmak için çırpındıkça, siz elinden tutup dışarı çekmek yerine bataklığın iyice içine gitmesi için ittirdiniz. yılmadı adam, yılsın diye işyerine zabıtaları saldınız, açık arattınız, boğdunuz, bunalttınız.. belki amacınız bu değildi, sadece size bağlılığını bildirip itaat etmesini istiyordunuz ama iş çığırından çıktı ve sayenizde o güzel insan dayanamayıp aramızdan ayrıldı..

peki bu şehrin aklı başında düşünebilen insanlarının ahlarının peşinizi bırakacağını mı sanıyorsunuz? eğer ilahi bir adalet varsa-ki bence var-başınıza gelecek çok şey var. dileğim camiadan değil , Allahtan bulun yaptıklarınızın cezasını. kim bana katılır bilmem, ama ben zevkle seyredeceğim ,içim soğuyacak siz batarken...

son bir söz: hepinizi toplasak, bir Bekir Çınar etmezsiniz...

Yorumlar

kursadads dedi ki…
O son sözün varya Ati abim...O son sözün!Her şeyin özeti o son sözün!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...