Ana içeriğe atla

Altın Kozalak 2010

Altın Koza Film Festivali, bu yıl bazı dar görüşlülerin elinde heba oldu. Sinema ile eğlenceyi eş tutan zihniyet, tam da Filistinli sinemacıların özel konuk olduğu bu yılki programı "ileri" bir tarihe erteledi ki aslında birçok sinema otoritesi bunu iptal olduğu konusunda hemfikirdi. Umarım yanılırız.

Festivale paralel olarak her yıl bugünlerde biz de Demirspor'a dair, tersinden ödüller dağıtıyorduk; hak edenlere teşekkürlerimizle değil teessüflerimizle...

Açıkçası bu yıl, ödül verecek kimse bulamadım. Taraftarı, yöneticisi, futbolcusu-herkes görevini layıkıyla yaptı. Helal olsun size!

Bu yıl -vertumnus'un önerisiyle- tek bir ödül veriyorum: Bir arada kalmayı beceremeyen bize, Ankara Tayfası'na. İğneyi başkasına, çuvaldızını kendimize, böğrümüze batırıyorum. Bu ödül, bizi başarılarımızla değil eksiklerimizle, doğrularımızla değil yanlışlarımızla yargılayan ve iyiniyetimizle değil kendi önyargılarıyla bizi yanında hisseden herkese gitsin. Aferin bize!

Altın Kozalak Büyük Ödülü: 2010 yılındaki Ankara Tayfası.



2009 ödülleri için tıklayın.

2008 ödülleri için
tıklayın.

Yorumlar

Jose Marti dedi ki…
Başlığı okuduğumda, daha metne geçmeden en büyük kozalak ödülünü tayfa hak etti diye düşünmüştüm.
Fazlasıyla hak ettik bu ödülü.
Martin Eden dedi ki…
tayfanın bu samimi yazısı güzel
ama
ama
bu senenin haklarını da hakedenlere veriniz...
en iyi kurgu proje : b çınar
en iyi kolbastı : b. çınar
en çok hoca kovan : b çınar
en çok yalan : b çınar
en iyi görüntü : boş beş ocak tribünleri
en iyi ses : çatısı yapılmış kale arkası (hiç ses yok )
en iyi efekt : tarsus maçında sahaya atlayan zihniyet
en iyi kostüm : batmış ads store
en iyi psikolog : deniz kite ?
en iyi kavga : ads yönetim içi kavgaları
en çok borç : b çınar yönetimi
en iyi ağlayan : b çınar
en iyi etrafa suç atan : b çınar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.