Bugün bize gülenler, hakkımızı yiyenler ve bu hak yenilirken seyirci kalanlar... Size lafım... Yakında, hatta beklenenden de çok yakında göreceğiz... Hepsi giderken biz seyredeceğiz ama gülmeyeceğiz, sadece takdir-i ilahi diyeceğiz... Bizden söylemesi, sonra af dilemeyin, dileyeceğiniz bir şey kalmayacak elinizde... Hesap günü geldiğinde hepinizin defteri dürülecek, Adana ve Demirspor hak ettiği yere gelince hepinizden teker teker hesabı sorulacak... Ben ve inanıyorum ki benim gibi düşünen binlerce Demirsporlu ve Adanalı da and içiyor... Hepimiz bu yapılanların unutulmaması için elimizden geleni yapacağız... Onlar kendi izansız ve insafsız tutumlarını unutsalar bile biz unutmayacağız... "Allah'ın adamları"na çattınız, yanlış yaptınız... Düşerken bir tekme de biz atmayacağız size ama elimizi de uzatmayacağız... Yemin ediyoruz ve söz veriyoruz, süper ligi görecek olan bu gözler bir gün daha ilerisini hedef olarak koyacak önüne ancak tarih sadece "BİZ"i yazacak sizi ise hatırlatmaya bile uğraşmayacak!!!
Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu. Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar. Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek. Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...
Yorumlar
2016 FRANSA NIN.