Ana içeriğe atla

"Uzaklarda Taraftar Olmak"

(foto:2007, Bolu deplamanı öncesi)

Aşağıda İzmir, Sezcan, kitap üçlüsünden bahsetmişken, bu üçünün ortak noktası ile bir üçlü çekmek istedim! Sezcan Çamurdan'ın Adana Futbolu kitabına yazdığı süper yazının son bölümü-ki uzakta taraftar olmanın bir nevi özeti:

"Gurbet elde tuttuğunuz takım ekseninde yaşadığınız olayların en keyif verici olanı ise tesadüfen bir tarafdaşınız ile karşılaşmanızdır kuşkusuz. Bu iki şekilde gerçekleşebilir. Birincisi yarı-tesadüfi karşılaşmalar, ikincisi tümüyle tesadüfi karşılaşmalardır. Yarı tesadüfi karşılaşmalarda sizin ya da karşınızdakinin üzerinde Demirsporluluğunuzu belirtecek bir aksesuar (genellikle takım atkınız ve tercihen piyasada satılanlar değil de annenizin o kutsal ellerinin ürünü olanı) bulunur. Takımın renginin mavi-lacivert oluşu bu durumda bir avantajdır çünkü objenin net olarak seçilemediği durumlarda bile bu renklere sahip ürünleri olan tek takım Adana Demirspor olduğundan hata yapma ihtimaliniz yok denecek kadar azalmış olur. Diğer durum tümüyle tesadüfi karşılaşmalardır. Belki yıllar yılı arasanız bile İzmir'de şırdan bulamayacaksınızdır fakat ayaklarınız sizi öyle bir yere götürür, gittiğiniz o yerdeki insanlarla sohbetiniz öyle bir gelişir ki birden bire karşınızdaki insanla aslında ortak bir yanınızın olduğu su yüzüne çıkar. Şırdan yemiş gibi olursunuz. Bu; eşeğin kaybettirilip geri buldurulması örneğine benzer, ama mühim olan o örnekte eşeğini bulan adam gibi sevinçli olmanızı sağlayacak bir durum olmasıdır.

Bir de sorumluluk duygusu vardır ki bu da sizi Demirspor taraftarı ile bulunduğunuz şehirdeki futbolseverler arasında bir köprü konumundaymışsınız gibi hissettirir. Çevrenizdekilerin tanıdığı tek Demirsporlu ya da birkaç Demirsporludan birisinizdir ve malesef takımınız da sizin uzakta olduğunuz yıllarda ulusal ölçekteki başarılardan gittikçe uzaklaşmış, Anadolu'nun diğer şehirlerine pek ulaşamaz olmuştur. Takımınızın bu şehirlerdeki varlığı belli bir yaşın üzerindeki insanların anıları ve skor tahmin oyunlarının kuponlarındaki maçlarınızla sınırlı kalmıştır. Tam bu noktada, bir İzmirlinin kafasındaki Demirspor fotoğrafının en belirgin öğesi siz olmuşsunuzdur istemeden. Fotoğrafın estetik yapısını bozmamaya çalışırsınız.

Kimileri anlamsız bulsa da bir futbol takımını gönülden desteklemek; o kulübün geleceğine dair güzel hayalleri olan insanlar ile bir topluluk oluşturup ortak amaçlar doğrultusunda çabalamak, dayanışma ve kardeşlik ortamı içindeki bireylerden biri olmak, özünde sevgiyle iyi niyet olan ve hissedilmemesi halinin eksiklik olacağını düşündüğüm duygulardır."
(Uzaklarda Taraftar Olmak: Tersine Deplasmanların Mecburi Kabulü, s.224).

Yorumlar

Unknown dedi ki…
şu kitabı nerden bulabileceğiz adanada ?
bir satış yeri söylerseniz.
yavuzy dedi ki…
Adana'da Kitapsan şubelerinde bulabilirsiniz. Yoksa da isteyin, getirirler. Her halükarda bulamazsanız, adresinizi gönderin, size ulaştırırız.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.