Futbolcu sahada oynar, sözünü sahada söyler.
Teknik ekip sahada takımı oynatır, sözünü sahada söyler.
Çıkın Mardin'i, Malatya'yı, Diyarbakır'ı yenin. Adıyaman maçına 9 puanlık seriyle girin özür dilemiş olursunuz. Ben kamera önündeki özürünüzü kabul etmiyorum. Benden sahada özür dileyin.
Yorumlar
Dün stada girerken yüzümüz masmavi idi çıkarken lacivert rengini aldı. Evet bu hayatın anlamı MAVİ LACİVERT. Ne yapalım.......
Her geldiğimiz maçta bir çin işkencesi.
Takımda bir tane iyi adam yoktu, bir tek barış mücadele etti.
Tayfun göz göre göre 7-8 bin insanın pazar gününü zehir etti işte böyle maç satarım sizde bir şey yapamazsınız dedi.
Şimdiye kadar siteye haber olarak girilen Tarsus maçının tüm eleştirilerine katılıyorum.
Göztepe taraftarı herşeyi göze alıp topçusuna zırhla saldırıyorsa, daha sonra hapse giriyorsa, klubun geleceğine, başkanına, topçusuna, hocasına isyan edebiliyorsa onlara BİN KEZ HELAL, BİZEDE YAZIKLAR OLSUN.
Burda kimse kimseyi kandırmasın tayfun maçı sattı, cevat takım otobusunden tesislere gidene kadar dışardaki arabalara el kol yaptı. Bunlara bu cesareti biz verdik, o zaman biz çekeriz.
Dayak cennetten çıkmadır, bu kadar basit.
Tayfun efendi 19 gol atmış 6 sı Diskiye, 3 tanesi penaltıdan.
10 tane golu bende atarım bu kadar zaman diliminde kimse merak etmesin.
Gençlerden de kulağının çekilmesi gerek kişiler olduğunu düşünüyorum, stad kız tavlama yeri, piyasa yeri değildir.
MAÇ SATANLARDAN BIKTIK !!!
RUHSUZLARDAN BIKTIK !!!
Bunlara bir tek Demirspor taraftarı engel olabilir, bir tek bizler engel oluruz.
Bu maçtan sonra dövülse bu topçular bu ligi namağlup bitirirdik, gene hiç bir şey yapılmadı.
Herkes Muharrem Gülergin'i anlatıyor Muharrem Gülergin'in maç sattı diye klubun kapısından sokmadığı bu klube BÜYÜK hizmet vermiş isimler varken. İdmanda, maçta iyi değil diye topçuyu tokatlayarak Demirspor formasının ağırlığını bildirerek bu büyük geçmişi yaşattı.
Kimseyi zorla çıkarmıyoruz sahaya, madem bu topçular bu kadar isteksiz toplu şekilde özür yerine çıksınlar biz istemiyoruz oynamak desinler.
Aldıkları, hakları olmayan paralarıda geri versinler.
İnsanlar açlık sınırında yaşarken aldıkları yüz milyarlarla, primlerle bize birde maddi açıdan kazık atıyorlar.
Biz bunlara göz yumuyoruz sonrada diyoruz niye böyle olduk.
Artık bu işin ciddiyetinin farkına varsın bu memleket artık topçuya sizi seviyoruz yerine, oynayın lan ! diyelim.
Maç sonunda yaka kartlı yönetici demeye bin şahit isteyen tipte ve vasıftaki insanlar hakemleri koruyor, su şişesi çakmak vs.. atılmasın diye. Başka şehirde klupler sahte yaka kartı çıkartıp hakem tokatlatıyor, bizimkilerde anamızı ağlatan adamı koruyor.
İşler bu yüzden ters gidiyor, olması gerekenler olmuyor, çok fazla profosyonel ruhlu olduk çok...
Eşimden : haftada 1 gün tatilimiz varken bu tatil gününün yarısını bu hayırsızların maçını seyretmek için harcadığım ve takım yenilince hiç kabahati olmadığı halde ona surat yaptığım için
işimden : Haftada 6 gün günde 10 saatimi işime adamam gerekirken ben işimdeki çalışma zamanımdan çalıp bu takıma ve futbolculara kafa yorduğum için, iş saatleri içerisinde acaba bizim topçular primlerini aldılarmı , orhanın beli ne oldu acaba diye düşündüğüm için
oğlumdan : hiç maçına gidemediğim halde her sene bu futbolcular parasını alsın bunda bizim de katkımız bulunsun diye kombine alıp ,kredi kartları alıp her türlü yardım kampanyasına katılıp ,hatta hiç adetim değilken resmi site üzerinden iddia oynayıp onun rızkını ondan habersiz kullandığım için
bunlar dışında Futbolcuya güven olmaz taraftar filan onlar içinn hikayedir onlar alacağı prime maçbaşına bakar diyenlere bugüne kadar kızdığım için
SÜLEYMANIN YÜREGİ VE HIRSI DIŞINDA HEPSİNE YAZIKLAR OLSUN DİYORUM....BU TAKIMDAN BİR B...K OLMAZ....BU ADAMLAR BU SEYİRCİYİ HAYATTA GÖREMEZLER...ORTAM GÜZEL TESİSLER GÜZEL SEYİRCİ GÜZEL....KİM İSTERKİ BU TAKIM BANK ASYAYA ÇIKSIN E...HAKLI DEGİLLERMİ...
KAPALI A ÜST
Ben Tayfun'a varsayım barındırmayan tek bir ithamda bulunmadım. Adam da çıktı yok öyle bir şey dedi. Yazım kadük oldu. Oku yazıyı. Ben bela mı okumuşum, eğer sattıysan Allah belanı versin mi demişim? Herhangi biri bunu yaptıysa tepkisiz mi olmak lazım? Yapmadıysa yazıda sorun var mı? Anlamak istediğin gibi anlıyorsun.
Anlaşılmaz bir şekilde bize nefrete hazırsın. Sorgulama yok. Olaylara bizim açımızdan bakmaya çalışma yok. Sen bir kendini sorgula önce.
Futbolcunun psikolojisi 5 maçta verilmeyen mücadele ve kaybedilen puanlardan allak bullak olmuyor da benim yazımdan oluyor öyle mi? Ben neymişim de haberim yokmuş!!!
Sen emret, ben susayım be Özkan. Takım mücadele ettiğini, herkesten güçlü olduğunu gösterdikten sonra birden bire o mücadele kesilince taraftar olarak ne yapmalıyım. Cevap sende hazır: SUSMALISIN.
Klavye başından kolay diye tutturmuş gidiyorsunuz. Asıl böyle zor. Yazmadan önce kimse seni sevmiyor. Kimse senden nefret etmiyor. Sen yazıyorsun, birileri seni seviyor. Birileri senden nefret ediyor. Bence klavye işine kolay diyenler kolaycılık yapıyor.
Ayrıca ben klavyeden yazdım da, kimin telefonuna çıkmadım. Kime sırtımı döndüm. Kimi yok saydım. Kim bana ulaşamadı. Kiminle görüşmem deyip kendimi sakladım. Kiminle iletişim kurmam dedim. Bırakın bu işleri. Sanal olmadığımızı o kadar iyi bilmene rağmen hazır nefretini ne de rahat koyuyorsun ortaya.
Biz muhalefet olmayı amaç falan edinmedik. Bunu sen de biliyorsun da işine gelmiyor anlamak. Blog herkese her satırıyla açık. Aç bak. Muhalefet amaçlı mı bu blog.
Takıma destek olmanı anlıyorum. Ben de diyorum ki; takım gücünü ortaya koysun. Daha fazlasını istemiyorum. Savaşsın diyorum.
Bunu daha önce gösterdi, yine göstersin diyorum. Ama ben bunu istediğim için suçlu oluyorum. Tehdit alıyorum, küfür yiyorum. Ne kötü taraftarım yahu. Takım mücadele etmeyince susacaksın, sormayacaksın, o zaman iyi taraftar olurum galiba.
Şu açıdan bakmasını istedim. Sen iyi golcüsün. Hakikaten büyük golcüsün. 4 maçta 15 kadar pozisyon geçti eline. Bu basiret hepsinde de mi bağlanır? Ben şüpheye düştüysem tek sorumluluk bende mi? Bunu görsün istedim Tayfun da...
Tayfun bunu bilerek yapmadıysa alınacak, gücenecek bir durum yoktu ortada. Bilerek yaptıysa, zaten bu sözleri hak ediyor. O nedenle ağır ifadeler içeren ama ağır olmayan bir yazı olduğunu düşündüm bu yazının. Böyle düşündüğüm için de yazmakta sakınca görmedim.
Elbette ki eleştirmek hakkın. Emekle de alakası yok. Blogu takip eden herkesin buna hakkı var. Ben de yazım için düşünürüm tabi ki...
Eleştirin için sağol.
Yıllardır bu takımı kendi çıkarları doğrultusunda kullanan eski yönetici ve futbolcuların yaptıklarından dolayı,kurunun yanında yaşıda yakıyoruz..Yıllardır kandırılmışlıklaramızın acısını birtek Tayfun Özkan'a fatura etmek, ona patlamak ne kadar doğru?
Bazen alınan mağlubiyetler,elde edilecek başarının ilk adımı olabilmektedir.
Böyle kritik maçlarda futbolcuyu motive edecek teknik heyetin kapasitesinin yeterli olmadığını düşünüyorum..
Allah inancına sahip beş vakit namaz kılan bir Tayfun Özkan'a yapılan eleştiri bencede çok ağır oldu..
Takımım için herzaman birgün başaracaklar diyerek hep umutlarımı bir sonraki haftaya veya bir sonraki sezona atmaktan bende bıktım..Lanetlenmiş bir klüp gibiyiz.
Ben yine inanıyorum,bu takım bu hafta Mardin'i yenecek..
Ve Onurcuğum,yazılarında kızgınlık,isyankarlık var..Belki bir yere kadar haklısın ama yinede yazarken kelimelerindeki acı iz bırakacak türden..
Sevgi ve saygılar....
burayı okuyan futbolcular kederlenmekte, üzülmekte, kötü oynamaktadırlar.
şimşekler grubundan özkan isimli arkadaş, aradığın suçluyu bulmuşsun, rahat rahat uyuyabilirsin, kafanı yastığa rahat koyabilirsin. bir daha maça gelirken üzerime "ankara tayfası" yazan bir tişört giyerim, saldırabilirsin. işin kolaylaşır, adana demirsporun derdi biter, futbolcuların içleri huzur dolar, oh derler, iyi oldu rahatladık derler.
yöneticiler de rahatlar, ne de olsa bu adamlar vara yoğa sallıyorlardı, kafamızı ütülüyorlardı, ne yapsak beğenmiyorlardı derler.
seni, futbolcularımızı, yöneticilerimizi, hocalarımızı, taraftarlarımızı, camiamızı üzdüğümüz için ne kadar da üzgünüz. geçenlerde birisi demişti ya, "yapar eder özür dilerler" diye. adam haklıymış yav, yine özür dileyesim geldi.
-o-
şu sanaldan sallama mevzuu bir garip. maça geldiğimizde kabak gibi ortadayız, dostlarımızla, arkadaşlarımızla yan yanayız. konuşuyoruz, dertleşiyoruz. resmimiz cismimiz ismimiz her şeyimiz ortada. elimizden geldiğince deplasmanlara da geliyoruz, orada daha da ortadayız. bu kadar ortada olup sanal delikanlı muamelesi görmek harbiden çok komik. neyse, bir şekilde herkesi mutlu edemiyorsunuz. e bizi de mutlu etmek zor iş. demek ki hak vermek lazım.
-o-
onur, tayfunun cevabına ilişkin yazının altına yorum kabul etmiyorum demişti, ben de uyuyorum isteğine.
tayfun, sevgili tayfun, golcü tayfun, kardeşim tayfun, canım tayfun... birkaç cümle edeceğim, çekileceğim. sen değerlendirmeni yaparsın.
burada yazan bizleri beğenmeyebilirsin, bizlerden nefret edebilirsin. seni omuzlara alanları daha çok sevebilirsin. ama şuna inan ki bizler; sizi idam sehpalarına her hafta çıkaran zihniyete alenen bayrak açtık, sizlere adanada kimsenin güvenmediği kadar güvendik. demirsporun tabeladaki pozisyonunu sen sağladın, siz sağladınız. biz bunun bilincinde olarak kalan futbolcularımıza sonuna dek güveniyoruz dedik. yaptığınız başlangıçla bize umut ve can verdiniz. size inanmayanları, küme düşer diyenleri susturdunuz, mücadelenize şapka çıkartmaya zorladınız. sen farkında olsan da olmasan da bu mücadelede yanınızda AÇIK AÇIK, POLİTİKA YAPMADAN, ALENEN biz vardık. sesimizin nerelere kadar ulaştığını bilemiyorum, ama bu ses bu takımı karşılıksız seven bir sestir, bu ses doğru bildiğini söyleyen bir sestir. elbette yanlış şeyler de duyacaksınız bizden, ağır sözler de söyleyeceğiz. hatalarımız da olacak, insanları da kıracağız. bu anlamda onurun yorumu, evet sert ifadeler içeriyor. ama bir yandan da senin cevabın ile bizlerin de içini kemiren kurtları öldüren bir yorum oldu. senin de dikkate alarak cevap vermen, bu "şüpheci" taraftarın da zihnini berraklaştırdı. açık yürekliliğin için teşekkürler.
asabiyetimizin bir mazereti var tayfun, biz de çok kırıldık, yıprandık. her ne kadar lanet etsek de bazen, yine de üzerimizde gururla taşıdığımız bir takımımız var. o yüzden tayfun, sen bizi her ne kadar sevmesen de, bizden nefret etsen de, bir gözün, bir kulağın bizde olsun isterim. sizin için sizin verdiğinizden çok mücadele vermiş insanlarız çünkü. ve siz bize güzellikler yaşattıkça bizler sizin için daha da fazla kalkan oluruz, sizinle idam sehpalarına da çıkarız.
hiç bir yere yorum bırakmayıp buraya bırakıyorsan, bu sese kulak veriyorsun demektir. ya da onurun yazısından sonra birileri seni buraya yönlendirmiştir. eğer ikincisi doğru ise eski yazıları da okumanı isterim. hatta sezon başına kadar uzanabilirsin. belki niyetimizin ne olduğunu daha iyi anlayabilirsin.
sana ve diğer arkadaşlarına mücadelenizde başarılar diliyorum. istediğinizde vallahi billahi yapıyorsunuz. yine isteyin, yine başarın tayfun. isterseniz başarırsınız. şampiyonluk kupası en çok da bu mucizevi mücadeleyi başarmış bir takımın eline yakışır, sizin elinize yakışır tayfun...
Tayfun konusuna gelince, yazılanların tamamı benim gözümde paranoyadan ibaret.
Mavilacivert.com'a bıraktığım mesaj:
"Tayfun'un geçen seneki takım arkadaşlarından biri, "Tayfun abi, burdan kavgalı ayrıldı. Geçen seneki play off finalinden önce kıyamet kopmuştu. Arasının bozuk olduğu kişiler var bizim takımda. Bizim maçlarda hırs yapıyor, atamıyor." diyor. İsim vermek istemiyorum. Dileyen olursa özel mesajla isim de verebilirim.
Futbolda katakulle çoktur. Her türlü çakallık döner, kabul ama paranoya da iyi bir şey değil bence. Tayfun, Tarsus maçlarında atamadı kabul, son maçta da mücadele etmedi, tamamdır. Peki son maçta mücadele etmeyen sadece Tayfun muydu? Tarsus'ta oynanan maçta, gollük pozisyonları değerlendiremedi ama pozisyonlardan birinde gol vuruşunu yapabilmek için en az 30 metre koşu yaptı. Atmak istemeyen adam koşmazdı bence. Girmezdi o pozisyonlara. Veya bu yıl Tarsus'la oynadığımız ilk maçta penaltıyı atmazdı. Neden geçti penaltının başına? Dışarı atmak için mi?.. Yanlışlıkla mı attı yani penaltıyı?"
kebabkolik...