Mecalsizliğin, hayal kırıklığının son noktasındayız. Hiç beklemediğimiz anda oluşan puan farkı, hiç beklemediğimiz bir şekilde eridi gitti. Hala kaybedilmiş birşey yok diye klişe bir laf söyleyeceğim şimdi, ama kaybetsek ne, kaybetmesek ne...
Zaten küme düşmesek yeter çığlıkları altında başladığımız bir klasman maceramız vardı. Aytaç amcanın belirsizlikleri, Başkanın yalnızlığı, taraftarın "olmayacak" diye düşünse de içinde parıldayan küçücükte olsa bir umut ışığı... Sonra gene roller karıştı, bir kısım başrole soyundu yanındakilerin sırtına basarak, bir kısım iftira attı, başka bir kısım sahte isimlerle tahrik edici yorumlar bıraktı ve Adana Demirspor camiası, aslında "Adana Demirspor Türkiyedir" lafını söyletecek kadar yaşadığı toprakların karakteristik özelliklerine uydu. Kuyular kazıldı, iftiralar atıldı, tehditler uçuştu.......
Olmadı be sevgili Demirspor severler.. Tutunamadık gene birbirimize.. Kolay yol olan dağılmayı tercih ettik. Çabalayacağız, yılmayacağız dedik ama "Bazıları Asla Yılmaz" diye artistlik yapmayı bildik sadece. Kimlerin yılmadığı, kimlerin yıldığı ise yavaş yavaş çıkıyor ortaya..
Kimse kimsenin ADANA DEMİRSPORLULUĞUNU sorgulama ya da yargılama hakkına sahip değil. Hele hele hiç kimse, bir başkasının içindeki ADANA DEMİRSPOR sevgisini silebilme yetisine hiç ama hiç sahip olamaz.. O nedenle, son zamanlarda sevgili renkdaşlarımın birbirlerine yaptıklarını kınıyor ve takıma, sadece takıma destek olunması gerekliliğini tekrar hatırlatmak istiyorum.
Madem blogda kişisel görüşlerimizi tartışmadan paylaşabiliyoruz, ben Tayfun Özkan'a yapılan suçlamalara katılmıyor, halihazırda benim takımımın en büyük gol silahı olan şahsa yapılan tüm saldırıları her nereden gelmiş olursa olsun KINIYORUM.. Son olarak başlıktaki kelimeyle bitirmek istiyorum.. Olmuyor sevgili Adana Demirsporlular.. Olmuyor.....
Saygılarımla...
Zaten küme düşmesek yeter çığlıkları altında başladığımız bir klasman maceramız vardı. Aytaç amcanın belirsizlikleri, Başkanın yalnızlığı, taraftarın "olmayacak" diye düşünse de içinde parıldayan küçücükte olsa bir umut ışığı... Sonra gene roller karıştı, bir kısım başrole soyundu yanındakilerin sırtına basarak, bir kısım iftira attı, başka bir kısım sahte isimlerle tahrik edici yorumlar bıraktı ve Adana Demirspor camiası, aslında "Adana Demirspor Türkiyedir" lafını söyletecek kadar yaşadığı toprakların karakteristik özelliklerine uydu. Kuyular kazıldı, iftiralar atıldı, tehditler uçuştu.......
Olmadı be sevgili Demirspor severler.. Tutunamadık gene birbirimize.. Kolay yol olan dağılmayı tercih ettik. Çabalayacağız, yılmayacağız dedik ama "Bazıları Asla Yılmaz" diye artistlik yapmayı bildik sadece. Kimlerin yılmadığı, kimlerin yıldığı ise yavaş yavaş çıkıyor ortaya..
Kimse kimsenin ADANA DEMİRSPORLULUĞUNU sorgulama ya da yargılama hakkına sahip değil. Hele hele hiç kimse, bir başkasının içindeki ADANA DEMİRSPOR sevgisini silebilme yetisine hiç ama hiç sahip olamaz.. O nedenle, son zamanlarda sevgili renkdaşlarımın birbirlerine yaptıklarını kınıyor ve takıma, sadece takıma destek olunması gerekliliğini tekrar hatırlatmak istiyorum.
Madem blogda kişisel görüşlerimizi tartışmadan paylaşabiliyoruz, ben Tayfun Özkan'a yapılan suçlamalara katılmıyor, halihazırda benim takımımın en büyük gol silahı olan şahsa yapılan tüm saldırıları her nereden gelmiş olursa olsun KINIYORUM.. Son olarak başlıktaki kelimeyle bitirmek istiyorum.. Olmuyor sevgili Adana Demirsporlular.. Olmuyor.....
Saygılarımla...
Yorumlar
Serkan Ayvataş
Bir de ağızda sakız olmuş "Sanallık"! artık internet de hayatımızın içindedir, varsınız ya da yoksunuz o kişisel tercihinizdir... Burada yazmak yerine tepkileri sahada futbolcuya taş sopa atarak mı göstermek gerekiyor?
Abilerimiz tavsiyelerde bulundu.
Dinlemedik,denedik,yasadik ,ogrendik.
Once aciklama yapmama karari aldik.
Cunku aciklama yaptigimizda hatlarin ve saflarin bizim yaptigimiz aciklama dogrultusunda degistigini gorduk.
Sevgili Onur,dayanamamis sitemkar bir yazi yazmis.
Gundem olusturuluyor,suyuz,buyuz,yedirmeyiz ,arkasindayiz falan aciklamalari yapiliyor.
Aslinda Onur'un kimseyi yemek istedigi de yok.
Tabi gecmiste futbolcularimizin arkasindayiz diye aciklama yapan yoneticilerin arkasina nasil gecildigine de sahit olduk.
Gorduk,yasayarak ogrendik.
Malasef bu ligin bu sezon 3.ceyrek maclarinda da futbola ve taraftarlara saygisiz performanslar sergilendi.
mustava kasetcalarini dertli caldirdi,Onur da tecrube edindi.
Futbola ve taraftara saygisizlik yapildiginda alkis bekleyenler ,en azindan bu alkisi benden alamazlar.
Hatlarin ve saflarin FUTBOL da birlesebilecegi gunleri gorebilmemiz umuduyla.