Ana içeriğe atla

Bir Futbolcu Ne Zaman Oynar?

Bir futbolcu ne zaman top oynar? Hangi koşullar sağlanırsa ondan tam randıman alınır? Özelinde, Adana Demirspor forması giyen futbolcuların bekleneni vermesi için nelerin olması gerekir?

Örneğin, primlerini ve alacaklarını aldıkları haftasonu oynarlar mı? Taraftar desteğini aldıkları zaman? Yönetimde birlik bütünlük sağlandığı zaman? Belli bir hedefe ulaşılmak istendiği zaman? Tecrübelilerle mi? Gençlerle mi?

Son 10 yıldır, Adana Demirspor forması giyip, kazanması gereken bir maçı-ama mutlaka kazanması gereken bir maçı kazandığını hatırladığınız 11 var mı?

Belki 3 yıl önceki Bolu, 2 yıl önceki Şekerspor maçları. O kadroların, ligi hangi kumpaslarla bitirdiğini de hatırlıyoruz.

Bizim formanın garip bir büyüsü mü var, yoksa istediğini yaptırma gücü mü var bilmiyorum. Yıllardır Demirspor'un farklı memleketlerden, farklı yaş gruplarından futbolcuları (ama hep +25 yaşındakiler) bir türlü istenilen performansı vermiyor. Paraları ödense de, taraftarın koşulsuz desteğini alsalar da, yönetimin her türlü güvencesini hissetseler de oynamıyorlar. 2 maç oynayıp, 3 maç yatıyorlar. Bu topçular acaba geldikleri yerde de böyleler miydi, yoksa onları biz mi bu hale getiriyoruz? Derdim Ahmetle Mehmetle değil; futbolculuk ruh haliyle...

Nedir kardeşim derdiniz?

Bir takım nasıl başarılı olur? Taraftar desteği, güçlü yönetim, takım olmuş karakterli bir kadro. Bizim takımda yıllardır bu üçlünün ikisi hiçbir zaman gerçekleşmiyor. Taraftar hep orada. Yıllardır sabır taşından daha katılar. Dervişten daha inanmışlar. Dert dolduran çilecilerden daha karanlıktalar.

Ama diğer ikisi? Bir türlü istenen performansı veremeyen o ikili. Yönetim varken, futbolcular bir garip; futbolcu varken yönetim...

Nedir kardeşim bizim derdimiz, bitmek bilmez çilemiz?

[Mustava'nın, dönüş yolunda, kasetçaları yine kan ağlıyor.]

yavuz yıldırım

Yorumlar

kebabman dedi ki…
mustava ,konuyu Inanmak? baslikli yazisinda cozume kavusturmustu.

http://demirgibiyiz.blogspot.com/2010/03/defansmz-suleyman-van-mac-sonras.html

Hafta boyunca maca davetler yapildi,gelin ,tribunde olun,bize destek verin,bize inanin denildi.

Inanan yine taraftarlardi ama cagrida bulunanlarin,aciklama yapanlarin inanclari sahada gercege donusmedi...Sahada gercege donusmesi icin CABA gosterilmedigine sahit olundu.Sahada oynanani FUTBOL diye tanimlamakta zorlanan arkadaslarimiz oldu.
curva1940 dedi ki…
ben oldum olası topçuyla empati kurup onun yerine düşünmeye çalışmışımdır;bizi süründürttükleri zamanlarda bile!

bugünde elimden geldiği kadar öyle yaptım...
evet bu takım bu sene de vasatı belli maçlar hariç aşamadı maalesef,genel itibariyle kötü bir profili var futbol oynama açısından.en son iç saha maçı olan elazığ maçı da çok kötüydü mesela ve bizim o maçı da kazanmamız şarttı...
Ancak 90. dakikadayız, 1-0 mağlupsun, kazanmak mecburiyetindesin; arkanda "sahada ölün bu maçı alın" diye haykıran on binlerce taraftar var, sen koşamıyorsun gardaşım! maçtan önce alayınıza prim dağıtılmış üstüne üstlük...

ben kendi payıma şunu söylemek isterim Sn. Bekir Çınar'ın dediği söz aklımda; yani herhangi bi üst düzey beklenti içinde değilim. Ama bu kadar da kötü olmamalı, Demirspor formasının muhakkak bi ağırlığı olmalı, kasaba takımları son dakikada biz yenikken bize çökmemeli(size yemin ederim sağımda solumda hakeme "maçı bitir" diye bağıran en az 10 kişi gördüm.bizim kazanmak zorunda olduğumuz bi maçta insanlar bu şekilde bağırıyordu.gerçekten bu ruhsuz futbol,doldur boşalt..vs. milleti bu noktaya getirmiş...)

bugün bu futbolcuların ne kadar büyük bi klüpte top oynadıklarının en güzel idrakı ortaya çıktı aslında: haftalardır maç alamayan tiy geldi saldırdı bize! maç bittiğinde dediğim ilk kelime " ulan harbiden büyük takımsın be mavi şimşeğim"di.onların da düşünmesi lazım bence bu olguyu.

yönetime harbiden helal olsun, gerekeni yaptılar...

mücadeleye devam Demir spor ama gatagulleden mücadeleye değil ve de asla kafana göre değil!
geyik1940 dedi ki…
Şefik Bey'in de söylediği gibi, tüm hafta taraftar maça davet edildi. Taraftar geldi, gördükleri sahada yürüyen bir takım.

Herşey hikaye. Amaç, taraftarı takımdan iyice soğutup lağvetmek sanırım...
Adsız dedi ki…
takımın bu hale gelmesinde taraftarın tarsus maçında bile stadı tam doldurmamasında suçlu yönetimdir.bunu söyleyecek cesur bir arkadaşın hala olmaması ne acı?? yönetime destek veren bu yazınızı kınıyorum...sahada 6 tanesi 18 yaşında çocuklara bu durumun suçluluğunu yüklemek ayıptır yazıktır...topçular suçludur ama onları bu hale getiren de yönetimdir...biz hedef küçülteceğiz dersen lider kalamazsın...m.tuncel bu kapıdan giremez diyip 2 ay sonra yanına oturursan senden hiç birşey olmayacağını tüm adana görür...demirspor yönetilemiyor.beceriksizler almış takımı...istifa etmeliler

maratondan ilhami
Adsız dedi ki…
Daha önce yazmıştım, bizi siyasete yem yapmasınlar diye. Bana göre tam siyasetin göbeğine düştük. Çukurdayız ve gittikçe batıyoruz.

Yönetimden birisi çıkıp açıklayabilir mi acaba, daha sezon başı hakkında türlü laflar ettikleri basında açıklamalar yaptıkları Mustafa Tunceli şeref tribününe oturtmanın gerekçesini nedir ki acaba.

Bu taraftarın önüne attıkları,kapıdan giremez dedikleri Tunceli şimdi niye sahipleniyorlar. Aytaç Durak düştü şimdi moda Tuncel mi? Geçen yazıma başkan açıklama yapmıştı. Ama şimdi inanacak birşey kalmadı. Ben bulamıyorum bu yönetimin yaptıklarını açıkalayacak bir sebebi..Bulan ve anlayan varsa beri gelsin.Hakikaten içler acısı durumdayız.

Kamil Ateş
Onur BİÇER dedi ki…
Mustafa Tuncel'i şeref tribününe oturtmamak gibi bir lüks var mı Kamil abi? Yönetim gelme kardeşim protokol tribününe diyebilir mi? Bu işin bir boyutu.

Diğer boyutu da şu. Daha yönetim, kendisini eleştiren taraftarların eleştirmesine esas konular gündemde dahi yokken, kombineleri almayarak takımı belli bir gelirden hep beraber etmedik mi? Şimdi o kadar fazla gelirimiz olsa idi Mustafa Tuncel'e o kadar daha az ihtiyacımız olacaktı.

Ayrıca spor fonunun idaresi şu anda Tuncel'de. Neden onu almayalım. Neden elimizin tersi ile itelim? Bu iki açıklamayı Tuncel maça geldiği için yapmıyorum. Yarın yönetim çıkar da Tuncel'e teşekkür ederse diye yazıyorum. Ben olsam sezon başında Tuncel hakkında konuşmazdım. Gökoğlu hakkında da konuşmazdım. Her ikisinden de taleplerimi açıkça isterdim, vermezlerse de her şey kamunun önünde olurdu. Yanlış olan bugün yanyana olmaları değil, dün yanyana olmamalarıdır. Demirspor maddi açıdan darboğazda iken kuyruğunu dik tutacak kudrete sahip değildir. Alınabilecek her türlü maddi kaynak için her türlü girişimde bulunulmalıdır ki; sonraki yönetimler dik durabilsin. Hak edene hak ettiği gibi davranabilsin.
Adsız dedi ki…
Düşüncene saygılıyım Onur. Bakış açımızda farklılık var ama bekleyelim görelim derim ben.

Umarım siyasete alet olmayız derken tek derdim bu siyasi çöplükte bizi yemezler.. söylediğim budur.
Adsız dedi ki…
sen sezon başı ve ortası m.tuncele,m.gökoğluna karşı açıklama yapıyosan onlar şeref tribününe oturdğunda gider maratonda maç izlersin yda söliceğin lafın sonuçlarının neler olacağnı önceden düşünüp,o açıklamaları yapıp yapmamaya öle karar werirsin

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.