Ana içeriğe atla

Taraftar Takımına Sahip Çıkıyor, Primlere Katkı Koyuyoruz...

Madem halkın iradesi bu şehirde kaale alınmıyor.
Madem basit kavgalar ortasında Adana Demirspor görmezden geliniyor.
Madem takımımıza bu şehrin ileri gelenleri sırtını dönüyor.

O HALDE BİZ VARIZ.
Biz yine varız.
Biz her zaman varız.
Adana Demirspor, ne Bekir Çınar'ın ne Mehmet Gökoğlu'nun ve türevlerinin ne de Aytaç Durak'ın takımıdır.
Adana Demirspor halkın takımıdır.

Taraftarlar olarak biz de gücümüz yettiğince bu maçta galip gelinmesi halinde prim vereceğiz oyuncularımıza.
Kimse yokken biz vardık, kimse yoksa bile biz varız.

Bu daha ilk adım.
Taraftar artık yumruğunu masaya vuracak.
Bizi sallamayanı sallarız.

Devamını bekleyiniz...

(Not: Bu bir Ankara Tayfası hareketi değil, taraftar hareketidir. Öncülüğü için mavilacivert.com yetkililerine teşekkür ederiz.)

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Sayın Onur Biçer, Bu bir ihbardır. Eğer aytaç durak ın Belediye başkanlığı düşmezse, Adanademirspor kurnaz bir taktikle ortadan kaldırılıp adanaspor tek takım kalacaktır. Adana düşünce platformu , adanaspor tafaftar sayısını artırmak, kamuoyu yaratmak ve adanademirsporun önünü kesmek için yaratılmıştır. Adanaspor aylık peryodik şekilde 300.000 ytl duraktan para almaktadır.
Bayram Akgül, aytaç duraktan kendi malı olmak kaydıyla stadyum sözünü almıştır. Bayram Akgülün en büyük çıkar ortağı gökhan duraktır. Bazı gazetecilerin aylıkları bayram akgül tarafından yatmaktadır.
Onur BİÇER dedi ki…
Sayın adsız, kaygılanmayınız, siyaset var oldukça, kimse Demirspor'u kapatma ölçüsünde yok sayamaz. Kimse bu emeline ulaşamaz. Biz kendi işlerimizi doğru yapalım yeter, başkalarının ne yaptığı önemli değil.
Onur BİÇER dedi ki…
Konuya ilişkin olarak gelen diğer mesajları hem yazılan yazıyla ilgisi olmadığı için hem de blogun Adanaspor'un geleceği ile ilgilenmemesi nedeniyle yayınlayamıyoruz. Biz işimizi iyi yaparsak kimse bize bir şey yapamaz. Demirspor'u yaşatmanın tek yolu Demirspor için iyi şeyler yapmaktır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...