Ana içeriğe atla

Savunma Söz Almış

Savunma derken defans oyuncularımızı kastediyorum. Söz almış derken ise basına demeç vermişler...

Süleyman idmanlarda çok çalıştığını, formayı çok istediğini, hocasının görev vermesi halinde elinden geleni yapacağını söylemiş.

Demirspor adına güzel bir gelişmenin yansıması bu bana göre. Hüseyin hoca galip takımı pek bozmayan bir anlayışa sahip. Antrenman performansına da önem veriyor mutlaka ancak asıl ölçüsü maç performansı gibi. Görevini iyi yapanı -tabiri caizse- yetenek yarışmalarının jürisi misali korumaya alıyor, onun sahadaki yerini koruyor.

Süleyman'ın rekabet ortamında iyi mücadele etmesi gerek. Öyle ki bu hafta şans bulması ihtimali var. Bu şansı iyi kullanması takımımız ve kendi adına çok önemli. Süleyman'ın bu demeci formanın aslanın ağzında olduğu gerçeği ile örtüşüyor. Futbolcuların kendi arasındaki dostça mücadelesinde kazanan Demirspor olacaktır. Kaldı ki, daha adını çokça duyup kendisini sahada göremediğimiz bir Turgut'umuz var. Biz kendisinden haberdarız elbette. Onun da diğer genç kardeşlerimiz gibi bu ligi rahatlıkla kaldırabileceğini düşünüyoruz.

Savunmanın diğer bir ismi Cevat Macit de basına konuşmuş. Takımda aile havasının olduğunu, birlik beraberliğin olduğunu söylemiş. Çok güzel, takımın yaşça büyük bir üyesinin takımı aile olarak görmesi, küçüklerine bu anlamda örnek olması çok önemli. Bununla birlikte Cevat'ın konuşmasındaki asıl hedefi takımın sahipsizliğine vurgu yapmaktı. "Biraz da başkaları haykırsın" derken hem taraftarın "haykır acını - dön mazine" pankartına gönderme yapmış, hem de "sahipsiz Adana" sloganını dillendirmiş.

Artık yönetimimizin her demecinde gördüğümüz bu ifadeleri neden buraya taşıma gereği duydum? Çünkü her ne kadar haklı olsalar da yönetimin bu ifadeleri istenen etkiyi yaratmıyor. Yönetimin mesaj gönderdiği kesim artık sinyallerle, mesajlarla destek olmayacak. Onlara sözden çok icraat sunmak gerekli. Artık bu kesimleri (belediye başkanları, milletvekilleri, şehrin zenginleri...) söz ile ikna etmenin imkanı yok. Onlara öyle bir Demirspor sunmak gerekli ki yardım etmek için sıraya girsinler. Eğer yönetim mücadelesine devam ederse kapımızın önüne gelen Mercedes'lere istedikleri şekilde davranma hakları olacak.

Peki Cevat'ın bu söylemlerde yeri neresidir? Cevat bir futbolcu olarak Adana'ya seslenme hakkını yönetimden mi almıştır? Muhtemelen iyi niyetle bu demeci vermiştir. Ancak Demirspor'un yakın tarihinde basına demeçler veren bir çok "tecrübeli" oyuncu hatırlıyoruz. Bu oyuncular işin fubolculuk kısmını atlayıp yöneticiliğe, teknik direktörlüğe, amigoluğa soyunmuşlardı. Cevat'ın bu demeci uzun zamandır işlerin yolunda gittiğine inandığım bir dönemde dikkatimi çeken bir çıkış. Ödemelerin bir şekilde yapıldığı, gençlerin takıma adapte olduğu, hocanın dengeleri oturttuğu, dile getirilmekten çekinilse de şampiyonluk ihtimalinin yeşerdiği, takımımızın bir "kolej" takımı şekline büründüğü bir ortamda bu açıklama bana geçmişin karanlık zamanlarından gelen bir açıklama gibi geldi. Dediğim gibi, iyi niyetli olduğunu düşünmek istiyorum, ama "tecrübeli" oyuncularımızın taraftar veya yöneticiymiş gibi yaptıkları açıklamalarını dikkatle izlemeye devam edeceğim.

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Artık başkaları haykırsın, demek bundan sonra biz haykırmayacağız, maçlarda paramızı kollayacağız anlamına geliyorsa, günaha girersin Cevat aklında bulunsun.
Adsız dedi ki…
cevat cezalı ahmet sakat savunmada orhan süleyman oynayacak mecbur
kebabman dedi ki…
Ayrica mac sonu roportajinda bugun 5 attik,istiyorlarsa 10 'da atariz ,yeterki destek versinler dedi.
Sevgili Cevat,malum yerlerden malum nedenlerle simdilik destek gelmeyecektir.
Siz futbolcular olarak gol atin,siz FUTBOLA ve TARAFTARA saygili performanslar gosterin,bize konusma gucu verin,bizde gereken yerlere hak ettikleri cevaplari verelim,baskiyi kuralim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.