Ana içeriğe atla

Belediyenin Açıklaması...

spor01.com adresinde gördük ki; Büyükşehir Belediyesi yakışıksız bir açıklama yapmıştır. Aslında biraz da malumu ilan etmiştir. Ne demiştir, Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda spor fonu diye bir şey yok. Hah işte, yıllardır bunu diyoruz. Bu sizin Kanun ile elde ettiğiniz, cebinizden ve/veya belediyenizin bütçesinden çıkan bir para değil. Bunu demekle kalmıyoruz. Diyoruz ki; siz işçilerden spor fonu kesintisi adı altında zorunlu para kesiyorsunuz, sizin yönetiminizde olan AMA SİZİN OLMAYAN bir para var ortada. İşçilerin parası. Sonra bu parayı kendi kafanıza göre dağıtıyorsunuz. Bu hususu Büyükşehir Belediyesi'nin kabul etmiş olması son derece yerinde olmuş.

Gelelim diğer mevzuya. Siz size ait olmayan para ile basın önünde sanki bizi kendi cebinden besliyormuş gibi şov yapıyorsunuz. Sarı zarflar içine doldurduğunuz işçi paraları ile iğrenç bir propaganda yapıp, her iki takımı da buna resmen alet ediyorsunuz. Büyükşehir Belediyesi'nin bu hususu da kabul etmiş olması gayet güzel, gayet yerinde.

Kulüplere yapmış olduğunuz yardımlarla ilgili en ufak bir şeffaflığınız dahi yok. Kaldı ki; yasal düzenlemeler çerçevesinde Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ve Sayıştay da dahil olmak üzere belediyelere bağlı şirketleri denetleme yetkisine sahip bir kuruluş yok. Sadece vergisel yönden maliye denetimine tabiler. Neyin kaynağının nereden geldiği de belirsiz.

Ondan sonra çıkıp bir de diyorsunuz ki; bu kulübe 1 milyon TL verdim. Büyükşehir Belediyesi 1 milyon TL vermiş ama kimse kusura bakmasın oluşan 8,5 milyon TL'lik borcun da neredeyse tamamının müsebbibi olmuştur. Kendi atadığı, süründürdüğü, dilendirdiği yönetimlerin getirdiği noktalardan mevcut yönetimi suçlamak abesle iştigaldir. Önce bir dönüp aynaya bakmak gerekir.

Büyükşehir Belediyesi çıksın da hesap versin, en ufak bir maliyete dahi katlanmadan, üstelik en az %10 da gelir elde edebilecek olmasına karşın her iki kulübe de neden otopark tahsis etmemiştir? Neden bir tane dahi kalıcı gelir yoktur? Taş atınca kolu mu yorulacaktır hacı başkanın?

Bu kulübün kombineleri elde kaldıysa Büyükşehir Belediyesi kusursuz mudur? Çıkıp 50 iş adamını arayıp alın bunları derse hayır diyebilecek bir Allah'ın kulu yoktur Adana'da! Siz idarecisi olduğunuz kentin takımlarına olması gereken yerde desteği vermeyip, süründürdükten sonra emzik vererek kahraman olmayı kendine yol seçmişsiniz, şimdi çıkmış ahkam kesiyorsunuz.

Öte yandan yıl içinde 750 bin TL daha verildiği söyleniyor. Bunun 100 bin TL'lik kısmı üç gün önce imiş. Kaldı 650.000 TL. 300 bin TL'lik kısmını biliyoruz. Arada bir 350.000 TL kaldı. Onu ben duymamıştım. Haberin aslı varsa yönetimimiz daha da şeffaf olmalı diye düşünüyorum.

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Yazıda atladığım bir husus daha var. Onu da yorumda belirteyim. Adana Demirspor kulübü türbe değildir. Kimse cebinden çıkartıp kulübe bağış yapmak zorunda değildir. Hiçbir yöneticinin böyle bir şey yapmasına gerek yoktur. HATTA BENCE KULÜBE KENDİ SERVETİNDEN HİBE EDEN YÖNETİCİ APTALDIR, KERİZDİR, YOLUNACAK KAZDIR. Yapılması gereken şey, geliri belli, gideri belli bir kulüp yaratmak, muslukları kısmak, altyapıya yönelmek, yetiştirilen futbolculardan para kazanmak ve bu borçları eritmektir. Bu anlayış içerisinde başarı da elbet gelecektir. Gelen başarının sağladığı maddi imkanları da şımarmadan yine borç eritmeye yönlendirdiğiniz zaman kulüp yönetmek çok daha güzel olacaktır. Artık sanal kahramanlık, hibe para edebiyatı yapmanın anlamı yoktur. Belediye anlamamakta ısrar etmektedir. Kulübe ayda 100 bin TL kazandırabilecek otopark tahsis edebilir. Bu tutardan ayda 10 bin TL'sini kulüp belediyeye verebilir. Hem belediye işçilerden zoraki para kesmekten kurtulur veya kestiği para ile amatör takımlara kaynak aktarır hem yılda 120 bin TL Demirspor üzerinden para kazanır hem de yaklaşık 1 milyon TL Demirspor'un kalıcı yıllık geliri olmasını sağlar. Peki belediye bunu Adana'da neden yapmaz?

Ben bu sorunun cevabını biliyorum. Belediye de biliyor. Peki ya siz?

Bir husus daha var. Spor01 ne güzel başlık atmış öyle. 3 gün önce 100 bin TL diye. Aferin size. Rezilliği taşıyacağınıza manşete belediyeyi kahraman yapın, aferin.
mustava dedi ki…
bu sorunun cevabını kaşarlanmış taraftarlar olarak biz çok iyi biliyoruz. bilmeyenler bilmesini onlar da en iyi ihtimalle beş-on sene sonra anlarlar.

yönetim, basın, adana şehri... belediyeden gelecek blok paralara güvenmeyin artık. bu takımın bir şansı varsa o da hala maçlara gelen 5000 kişidedir. bu 5000 kişiden ayda 10 lira almanın yolunun bulunması gerek. bunun için çabalamak gerek. ufak deyip burun kıvırdığınız bu rakamlar büyüyünce dağ olur, önünde durulmaz. sizden kimse 5 milyon liralık takım kurmanızı beklemiyor. verilecek asıl sınav ise ligde, ekstra playoffta değil, sonrasında, transfer döneminde...
Adsız dedi ki…
bilmiorum iyi mi oluyor kötü mü ama ben çok sewiniorum aramzın belediyeyle açılmasına bide playofftan şampiyonluk geldimi süper olucak
Adsız dedi ki…
Belediye son 6 ayda hangi klübe ne kadar verdiğini açıklamalı. ben Adanaspor ciddi yardımların yapıldığını düşünüyorum. büyükşehir belediyesinin web sayfasına bilgi edinme yasası çevresinde form doldurarak klüplere yapılan yardım miktarını sordum. ancak halen cvp alamadım. lütfen sizde isteyiniz.
Onur BİÇER dedi ki…
Sayın yergökmavi kodlu okuyucumuz. Spor dışı alanlarda da ithamlarınız olduğu için yorumunuzu yayınlayamıyoruz. Yorumunuzun spor basınına ilişkin kısmı da yayınlanırsa bizim başımızı ağrıtacak cinsten. Revize yorumunuzu yayınlamaktan keyif duyarız.
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Demirspor Kulübü 500 altın üye 500 bin TL sloganı ile bana göre yanlış yapmıştır. Bu uygulama para toplamak için yapılmış ve bence başarısız olunmuştur. Halen geleneksel yöntemler kullanılmaktadır. Nasıl yapılır, başarı oranı ne olur, hangi yöntem seçilir, ne kadar zaman alır bilemiyorum ama tek hedef olmalıdır, o da tabana yayılmak. Ondan sonra belediye para vermedi diye sızlanırız. Para toplamanın yolu Mustafa'nın dediği gibi bu 5000 kişiden geçmektedir. Bir de Belediyeden gelen para konusuna bir açıklama getirmek istiyorum. Her ne kadar resmiyette işçilerden kesilen paralar gibi görünse de aslında işçiler üzerinden yaratılan kaynaktır. Bildiğiniz üzere bu rakam ayda 480 bin TL'dir ve işçi sayısına bölündüğünde ekmeğini taştan çıkaran işçilerimiz için kişi başına hatırı sayılır bir meblağ olmaktadır.
Adsız dedi ki…
İşte bunlar benim gibileri çok şaşırtıyor. Nerden çıktı bu 350 000 bilmediğimiz para.

Canımı sıkıyor bu haberler. Başkan hiç bahsetmedi bu paradan. Belediyenin vermediği parayı verdik diyecek hali yok sanırsam..

O halde başkan ve yönetim neden hiç söylemedi bu rakamı. Nerde şeffalık.Güven sorunu yaratıyorlar, keşke başkan fondan para istiyoruz derken şu kadar aldık şunu yaptık deseydi. Bizler yine mi uyutulduk? Yok yok olmuyor can sıkılıyor.

Kamil Ateş
dr.hulusi dedi ki…
Tipik bir Ali Ulukanlıgil açıklaması,mantıksızlığından sahibini ele veriyor,şimdi efendim sizde böyle bir fon yoksa 15 yıldır Demirspor'a,Adanaspor'a paraları nasıl verdiniz,amatörlere malzeme yardımını yardımsever başkanımız Durak veya siz cebinden mi yapmaktasınız?A.Ş statüsündeki Adanaspor'a hangi kaynaktan hangi yasa çerçevesiyle yardım yaptınız?Büykşehir belediye başkanı size hangi konularda danışmaktadır,buna mukabil aldığınız maaş kaç liradır,sizden de spor fonu için kesinti yapılmakta mıdır ve son olarak Bayram Akgül ile kuzen olduğunuz doğru mudur?
Adsız dedi ki…
neye karşı savaştığını bilmek kolay,neyi savunduğunu bilmek onurdur...demişti arkadaşın biri...demirsporumuza zarar veriyorlar birileri sanki....

kapalı-A

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.