Ana içeriğe atla

Tekel'e Destek

Tekel işçileri hakkında açık bir karalama kampanyası var. Haklarından geri adım atmamak için direnen işçilerin birliğini kırmak için dört koldan mücadele ediliyor. Bu ay sonuna kadar durum netleşecek. O vakte kadar, haksızlıklara, eşitsizliğe, güvencesizliğe karşı mücadeleyi biraz daha harlamak gerekiyor.



Tekel işçilerine destek, tam da bizim gibi haksızlığa, karalamaya karşı direnen ve ayakoyunlarıyla bölünmeye çalışan bir taraftar grubuna yakışır. Mardin maçında umut ediyorum bu destek, açıktan ilan edilir...

Yorumlar

MiTo1940 dedi ki…
Tribün'lerin toplu şekilde bu duruma müdahil olmaları aşırı derecede yanlış bir tutum bana göre... Haksızlık, karalama v.b durumlar kişilere göre farklılık arzeder ve farklı düşünceleri tek çatı altında toplamak yanlıştır... Düşüncenize katılmamaktayım... Destek yerine İki uç nokta arasında köprü vazifesi görmek daha onur vericidir...
doğu demir dedi ki…
bizim arkadaşlar da bir organizasyon hazırlıyorlar...en kısa zamanda adana'dan ankaraya akacaz.tekel işçilerine destek amacıyla...
demirsporluluktur bize ankara yolunu gösteren...
Adsız dedi ki…
Sonuna kadar destekliyorum.
doğu demir dedi ki…
her insanın kendi içinde bir mücadele ruhu taşıması lazım..biz içimizde olan.bu mücadeleyi kişilerle olaylarla kurumlarla baz alarak bir duruş sergilemiyoruz...
sevgiye arkadaşlığa vefaya dostluğa
güzel ve iyi olan herşeye doğru akmalı insanlar nehirler gibi...
haksızlık eziyet zulüm olmasın diye insan eli değmemiş ormanlar gibi sımsıkı omuz omuza olmalılar...
neyin yanında veye neyin karşısında olduğumuzun hiç bir önemi yok...eğer yönümüz iyiye dönükse...durursun ,dizlerin üstüne çökersin ama yönün ne yandaysa sonunda oraya varırsın...
yaşamla mücadele ediyoruz.gücümüz yettiğince kimseyi savunmuyor kimseyi yermiyoruz....istiyoruz bitsin haksızlıklar...
ben de diyorum
demirspor taraftarı taraflıdır..iyiden taraftır.sevgiden vefadan aşktan taraftır...bunu belli edelim diye yaşıyoruz...
saygılar
Adsız dedi ki…
Yavuz Yıldırım, Adana Demirspor'dan umudu kesti galiba, sadece siyasi mesajlar veriyor.
Adsız dedi ki…
Tekelcilerin durumu şu açıdan üzücüdür,belli bir maaşa göre hayatını planlayıp özelleştirme yüzünden planları alt üst olmuştur. 4c saçma bir uygulamadır ve insanların geleceğini görememesini sağlayan insanlık dışı uygulamadır.

Birde şöyle bir durum var ben şahidim, yıllarca fabrikada üretim yok iş yok ama tıkır tıkır maaş alındı. Devlette bunlara gelene kadar ne ihaleler dönüyor kimler zengin oluyor ruhumuz doymuyordur doğru ama siz bir iş sahibi olsanız ve orayı kapatsanız ne yapardınız? Yanınızda çalışanlara maaş vermeye devam mı ederdiniz tazminatın dışında? Bugün orda şov yapan partiler tekrar tekel i devletleştirecem diyormu? Devletleştirseler bile onlarda kendi adamlarıyla buraları doldurup kurumu zarar ettirecek yapıdalar. chp geçende belediyede çalışan kaçtane işçiyi çıkarıp yenilerini almadımı? onlar aile değilmiydi. Mhp son iktidar ortaklığında heryerde kadrolaşmadımı? Bu eylem sadece oy avcılığına dönüşmüştür,özü itibariyle hepsi aynıdır.

Peki şuan tekelcilerin yanında olduğunu söyleyen partiler naptı bugüne kadar neyi savunuyolar? Özelleştirmeye karşılarmı? Hayır. IMF ye karşılarmı? Hayır. Bu 4c olayına şimdiye kadar neden tepki vermediler. ergenekonun avukatlığını yapmak için ortalığı ayağa kaldırırken bu yasa çıkarken nerdelerdi? Kendi dönemlerinde de özelleştirme yapıldı ve o işçilere tazminatları verilip kapının önüne konuldu.Kendileri bugün AKP nin yaptığını bile yapamadılar. Ne onların AKP den farkı var ne AKP nin onlardan,hepsi düzenin temsilcisi. Ben ne akp ne chp ne mhp liyim. Ama bu aşamadaki her destek chp ve mhp ye destektir çünkü bu iş onların şovuna dönüşmüştür ve tekel cilerde buna alet olmuştur. Bu işin tribünlere taşınmasına şiddetle karşıyım.
Adsız dedi ki…
Danıştayın katsayı kararına karşıyım, bu mudur eşitlik hak adalet anlayışı Demirspor taraftarının? Kendimizden olmayana hertürlü engelleme serbestmidir yani. Buna da tepki verelim ozaman tribünden?
göktuğ dedi ki…
Bir haksızlığı savunmak diğerini savunmamak anlamına gelmiyor. Yada olayın olumsuz bir tarafı olumlu olan tarafını savunmaya engel değil.

Katsayı uygulamasında adaletsizlik olduğunu Türkiye'de kabul etmeyen yok derecesinde. Ama burada kararı alan güce bakmakta yarar var. Yargı ile Yürütme aynı şekilde düşünemeyiz. Hükümetin aldığı zam kararını geri çevirebilirsin çünkü senin oyların ile yaptırım uygulama gücün var. Ama yargının ilk şartı bağımsız olması. Yaptırım uygulamanın imkansız olduğu tek erk yargı. Katsayı olayına buradan bakmakta yarar var. Hükümet gerekli düzenlemeyi yaparak işi yargıya taşıdı bundan sonrası için yapılabiliecek tek şey yargı yollarını denemek.

Tekel işçileri ile ilgili olarak olaya sadece kendi siyasi penceremizden bakmak bize zamana göre değişen yararlar ve zararlar getirir. Bugün bizim dünya görüşümüze yatkın birisi vardır bizi mutlu eder bu tutum ama yarın bizden uzak birisi bu göreve geldiğinde biz mutsuz oluruz. Evrensel olan değerler vardır. Herkes için doğru olan bu değerlerin siyasi görüşü olmamalı. Eğer olursa şimdi kınadıklarımızın konumuna düştüğümüzde yalnız kalabiliriz.

Herkes elini vicdanına koysun bugün aldığı maaşın , harçlığın gelirin yarıya düştüğünü düşünsün. Tepki vermem diyorsa diyecek bişey yok. Öz babamız bile harçlığı yarıya düşürse yüzümüz ekşir.

Bu duruma karşı çıkan herkesten ricam 4/c denilen kanunu bir okumaları. 10.000 bin işçinin devlet büteçesinden aldığı maaş devlet bütçesinde okyanusta tane kalır. Ama bir kişinin gelirinin yarı yarıya düşmesi aile ekonomisini derinden sarsar.

Olaya bakarken özelleştirmenin yanlışlığı-doğruluğu , tekelin verimliliği- verimsizliği , tekel işçisinin aldığı maaaşın adaletsizliği gibi yönlerden yaklaşırken bunların hiçbirinde karar verenin o işçiler olmadığını bilelim. Sırf yanlış olan bişeyler var diye herşeyi topyekün yanlış olarak kabul etmeyelim.

Sırf bu nedenler ile bu konu siyasal olmanın ötesinde insani bir konudur. Siyasi olsa inanın birçoğumuz bu şekilde düşünmeyebilirdik. Ziyarette bulunacaklara şimdiden teşekkürler...
Adsız dedi ki…
Şimdi herkeste aynı laf dönüyor yada ima ediliyor,TEKEL senin olsa satmaz mıydın? veya zarar ettiği için kapatmaz mıydın?Kapattığın zaman dahi çalışanlarına maaş verir miydin?Çalışanlarını işten çıkardıktan sonra yarı maaşla bile olsa onlara iş bulma kaygısı yaşar mıydın?
Peki Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir devlet midir? yoksa iyi bir tüccar mıdır?İyi bir tücar olduğu için mi dünyanın en fazla açık veren SGK'sı bizde.
Mazıdağ Etibank maden arama tesisleri kapatıldı.Bir çoğu akşama kadar boş oturan işçilerin tamamının işine son verildi.İş bilen tüccar devlet çok büyük karlar etti,baştaki soruları soran vatandaşlar daha çok ücret,hizmet almaya daha az vergi ödemeye başladı öyle mi.Peki sizce Mazıdağ gibi küçücük, o tesisten başka geliri olmayan bir ilçede işşiz kalan binlerce işsiz ne yapıyor dersiniz.
Peki bu arkadaşlar o kadar hesap kitap biliyor da sadece domuz gribi aşısı şarlatanlığı nedeniyle sokağa atılan 45.000.000 tlnin hesabını niye sormuyorlar şaşarım.
Not: Mazıdağlı değilim, sadece içinden bir kere geçtim.Herhangi bir tanıdığım veya eskiden ETİBANKTA çalışan herhangi bir yakınım yok.
Not2:Anneannem hep söylerdi çok inanırım Allah Kimseyi Gördüğünden Geri koymasın
Anıl
Semt Aşığı dedi ki…
Tekel işçileri lav edilsin bi votka yapıyorlar ertesi gün kafamızı kaldıramıyoruz onlar yüzünden hep rus votkası içmek zorunda kalıyoruz. :)
Şakası bir yana tribün guplarının protest tavrı olmalı.Demirsporluluk adı üstünde emekçinin yanında olma anlamına geliyor.Haklıyı,haksızı,iyiyi,kötüyü tartışmak yerine orda açlık grevi yapan emekçilerin yanında olunmalı.
2 uç noktayı uzlaştırma konusu çok güzel bir fikir olmakla beraber boyundan büyük işler arasına giriyor.Sen yerel yönetimi sevdalı olduğun armaya karşı yaptığı haksızlıktan döndüremezken,ulusal yönetim ile resmen kavgalı olduğu bir kurumu yakınlaştıracağına inanmak poliyanacılıktanda ötedir.
aLisqo dedi ki…
Demirspor taraftarı olarak haklının yanında, haksızın karşısındayız. Safımız bellidir !
Adsız dedi ki…
Burda haklı olan işçilerdir doğrudur yanlış yönetimlerin kurbanlarıdırlar, peki haksız olan kimdir? sadece şuanki hükümet AKP mi? burda itiraz edenler aynı sistemin temsilcisi ve uygulayıcısı CHP ve MHP yide haksız bulup eleştirecek mi ozaman? Yıllarca sosyalistler bu tarz işten atılmaların ,düzgün yönetilemediği için batan kurumların özelleştirmeyle kurtulacağı yalanına inanılmamasından bahseder. Ozaman bunlara bölücü komünist diyen CHP ve MHP lilerin akılları yeni mi başlarına geldi? Sizin yaptığınız sadece AKP gıcıklığıdır, chp ve mhp yide diğer düzen partilerinide eleştirmedikten sonra inandırıcılığı kalmaz yapılan işin. Başbakan chp ve mhp yi tek yumurta ikizi görüyor. Ben akp,mhp,chp yi tek yumurta üçüzü görüyorum.Şimdi akp aşağı indirilir diğerleri çıkarılır,sonraki seçimde onlar indirilir eskileri çıkarılır.Sizlerde bişeyi değiştirdiğinizi sanarsınız oysaki sadece piyonsunuzdur bu oyunlarda. Kendini solcu sanıp chp yi destekleyerek işçilerin yanında olanlara ise sadece gülüyorum,kendinizi avutun... Deniz Baykal bugüne kadar nezaman işçilerin yanında olmuş,1mayıs a bile katılmışmı hiç?
mustava dedi ki…
bir şeyi desteklerken particilik yapmak zorunda mıyız? ya da parti bağlantısı sebebiyle desteklememek daha doğru bir duruş mu oluyor böylece?

tekelcilerin eylemi "partici" bir eylem değildir bence. herhangi bir partinin, grubun sahiplenmesi de mümkün değil.

eylemi detekleyen insanları toplayıp aynı torbanın içine tıkmak işi kolay kılar, böylece onlar şuncu buncu oldukları için toptan reddedilmiş olurlar. içler huzura erer böylece. bu insanlar sefalet çekerken onlara destek olmamanın ahlaki altyapısı da hazırlanır; onlar bölücüdür, yumurta ikizidir, solcudur, sağcıdır, çok maaş alan uyanıklardır, teröristlerdir. toptan hem de! böylelerinin yanında olmamak için "çünkü..." ile başlayan cümleler kurulur, darağaçları kurulur, iskemleler tekmelenir.

içler huzura erer böylece. herkese huzurlu hayatlarında iyi istirahatler dilerim. ben en azından bir baba olduğum için, oradaki babaların yanında olacağım. türkiyedeki her eyleme koşa koşa giden birisi değilim, ama en azından bir tanesine de destek olabilmeli insan. en azından bir baba olarak...
doğu demir dedi ki…
kimliksiz,dilsiz,partisiz...sadece haksızlığa karşı bir duruş bu...
tüm arkadaşlar kendi pencelerinden haklılar...
ama demirsporun penceresi
güneşin en güzel doğması ve batması gereken
pencere önünde gülen çocukların top oynadığı
saksılarda güzel çiçeklerin selma verdiği
bir pencere olmalıdır...bu pencere için de
yanlışa yanlış demeliyiz

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.