Ana içeriğe atla

Rakip DİSKİ

Bu hafta sonu evimizde DİSKİ'yi ağırlayacağız. Tam açılımı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Spor. Biz DİSKİ demeye devam edelim, tasarrufta fayda var.

Bu sezon DİSKİ ile kademe grubunda iki defa karşılaştık. Deplasmanda 1-1 berabere kalırken cezamız nedeniyle Kahramanmaraş'ta oynadığımız maçı 6-0 kazandık. Bu maçta Tayfun hat-trick yapmıştı. Klasman grubunda ilk haftayı bay geçen DİSKİ daha sonra oynadığı dört maçta iki beraberlik ve bir galibiyet sonucu beş puan topladı.

DİSKİ, çelişkili sonuçlar alan bir ekip. Daha doğrusu belli bir standartları yok. Zaten bu ligde istikrarlı diyebileceğimiz bir takım da yok. Umarım Demirspor'umuz kazanma konusunda belirli bir standart yakalar. Kazanma azmimiz ve mücadelemiz bizlere umut vermeye devam ediyor.

Grubun her takımı gibi DİSKİ de yabana atılmayacak bir takım. Kümede kalmak için büyük çaba gösterecekler, bu çaba da oyunlarına yansıyacaktır. Malatya'nın artık havlu attığı küme düşmeme mücadelesinde Elazığ, DİSKİ ve Kahramanmaraş kozlarını oynayacaklar gibi görünüyor. Adıyaman ise gözünü daha yükseğe dikmiş durumda. Çıkışa geçmiş Van Belediye'yi yenmeleri alt tarafla irtibatlarını şimdilik kopardı. Bu sene düşme sıkıntısı yaşayacaklarını sanmıyorum.

Sonuç olarak, elbette bizim kimin küme düştüğü kimin düşmediği ile işimiz yok. Biz karşımıza her gelen rakibi "yenmek amacıyla" sahaya çıkan bir ekibiz. Yeneriz, yeniliriz veya berabere kalırız, bunun önemi yok. Önemli olan her rakiple aynı psikolojide karşılaşmak; yani kazanma arzusuyla dopdolu bir ruh halinde olmak. Eğer bunu oturtursak galibiyetlerin ve puanların yanı sıra "kazanma" bilincini de oturtmuş olacağız. Önce bu bilinç yerleşirse başarılar da bunun ardı sıra gelecektir.

Yorumlar

doğu demir dedi ki…
24 saatten az kaldı demirsporum...yarın tribünde yanında olacağız...başarın için dua edeceğiz...senin hakkında küçük planlar yapanları da mavi denizinde boğacağın günleri bekliyoruz.başarılar...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...