Ana içeriğe atla

Malatyaspor - Adana Demirspor Tribün Değerlendirmesi


Ankara'da yıllar geçtikçe edinilen dostluklar, yaşanılanlar orayı o kadar alışılagelmiş yapmış ki sevmediğim halde Ankarayı benimsemişim.
Bugün onu fark ettim, sanki gurbetin gurbetindeymişim gibi.

Uzun zamandır deplasman yapmıyordum.
Bu sefer Sıhhiye Meydanı'nda ya da Cebeci stadı önünde toplanmadık.
En azından yalnız değildim. Göktuğ sağolsın beni yalnız bırakmamıştı.


Saat 10'da otogarda idik. Yer olmadığı için ayakta gitmek zorunda kaldık.
403 olmasına rağmen belediye otobüsünden farksızdı.
Muavinin ''Sizi aşağıya alalım.'' demesiyle şoförlerin uyumak için kullandığı bagajda bulduk kendimizi.Bir sultanımız olsa böyle mi olurdu diye muhabbet de geçti.
Bir süre sonra motor sesi durdu ve otobüs bozuldu.
Dışarı çıktık, yeni otobüs çıkmış yola. Gelmesi bir sürü zaman alır.
Beklesek maça yetişemeyeceğiz. Otostop çekmek lazım;
ama her 5 dakikada 1 araba geçen bir yolda bir arabanın durması ve bizi alması hayal gibi bir şey :)
iyiler daima kazanır mantığı ile geçen 2. arabanın tanıdık olması ve
bizi stada kadar bırakması ile moraller yerine geldi.


Bizi kimse sevmiyor, adımız bile yetiyor.
Stad dışında, içeri girer girmez küfürler, taşlamalar.
Sahaya atılmadık kalmadı. Ama hiçbir şekilde bunlara müdahale edilmedi.
Aynısını biz yapsak kaç maç ceza alırız acaba?
''Livorno kümeye!'' '' Mehmet Ali Ağca''tezahuratları...
Bloga yakıştırsam yazacak çok şey var ama hiç gerek yok.
Malatya kümeye!



Beyaz formamız ile oynadık.
''Şimşekler Grubu'' ve yeni yapılan ''Mücadeleye Devam'' pankartları asılı idi.
Birinci gol uzakta olduğu için pek net göremedik.
2. gol bizim olduğumuz yöne oldu.Gol sonrası tellerde futbolcu taraftar sevinçleri paylaşıldı.

2-0 olunca tribünler de rahatladı, neşe tavan yaptı, eğlenceli zaman geçirdik.

Maç sonrası futbolcular ile karşılıklı ADS ve aley aley yaptık. Bizden daha isteklilerdi.Gözlerindeki mutluluk ve istek gerçekten görülüyordu.Futbolcuların böyle istekli olmaları umut verici.
Şampiyon olamasak bile elinden geleni yapacak bir takım görmek bana huzur verdi.

Ardından yönetim ile karşılıklı tezahurat yapıldı.
Yönetimin neredeyse tam kadro orada olması bu işi önemsediklerinin en büyük kanıtı bence.

Sınav ve iş stresi derken bu deplasman gailibiyeti ilaç gibi geldi.Dönüşte gelen otobüsün sultan olamsı da ayrı bir kıyaktı.Çok eğlenceliydi.

Günü gurbette linyit gibi tamamladık.

*Fotografları ErnesTo1940 başkan güvencesi ile daha sonra yükleyeceğiz.

Yorumlar

kebabman dedi ki…
Bu hallere dusmenin nedeni belki de nedensizliktir :-) Bazilari bizi hicbir zaman anlayamayacak :-(
mustava dedi ki…
togepy, sana söz, sultanla ilk deplasmanda aracı sen kullanacaksın, hazırlanmaya başla. efsane taraftar seni :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...