Ana içeriğe atla

Kim, Kimlerden Medet Umuyor? Vay Halimize...

Kimlerden medet umuluyor?

-Muharrem Gülergin'in ölüsüne dahi saygı göstermeyen,
-Kongremizde galiz küfürler eden,
-Takıma bir otobüs dışında katkısı olmayan,
-Adanaspor maçı öncesinde galibiyet sözü edemeyip, maç sonrasında "Adana kazandı" diyebilen,
-11 milyon TL'lik bütçeyi yönetemeyen,
-Bu bütçeye rağmen kulübü alabildiğine borçlandıran,
-Emrah'ı, Erhan'ı, Yiğit'i yok pahasına kaybeden,
-Paralarını ödemediği futbolcuların borçları nedeniyle fedarasyona olmayan gelirlerimizle ödeme yapmamıza yol açan,
-Tüm bu borçlar nedeniyle görevden ayrılmasının hemen sonrasında kayyuma kalmamıza neden olan,
-Kulübün İddaa gelirleri üzerine koyduğu temlikler nedeniyle bir, bir buçuk ay öncesine kadar kasamıza tek kuruş girmemesine göz yuman,
-Temlik alacakları biter bitmez başkanlığa "istemem ama yan cebim yanımda" diye göz kırpabilen,
-Kalıcı gelir projesi ortaya atıp, sonra tek bir detay dahi veremeyen, öyle değildir tabi ama bazı kesimlerde palavra atıyormuş izlenimi uyandıran

MUSTAFA TUNCEL'den medet umuluyor...

-Şampiyonluğun eşiğinden dönen takımı bir çırpıda darmadağın eden,
-Takımı kayyumdan aldığını ağzına sakız eden ama iş ayağını yorganına göre uzatmaya gelince plansız davranan,
-Sıfırdan takım kurma çabası içinde yarattığı borçlar nedeniyle kayyumdan aldığı takımı kayyuma giden bir yola Tuncel ile birlikte iten,
-Hala programsız Nevşehir kampı nedeniyle organizasyon firmasına ödeyemediğimiz borçlar yaratan,
-Getirdiği topçulara olan borçlarımız nedeni ile neredeyse lige girmemize engel olan,
-Kendisi ve/veya Tuncel döneminin yönetsel hataları nedeni ile bizi Maliye'ye 400 bin TL borç ödemek durumunda bırakan,
-Koyduğu temlikleri sırada bekleyen ama takıma dişe dokunur bir şey vermeyen

Mehmet GÖKOĞLU'ndan medet umuluyor...

Kim medet umuyor?

-Başka takımların aldıkları prim haberlerini sürekli gündeme getiren ama bizim Hilton'da kaldığımız maçın ertesinde İskenderun'a karşı dökülmemizin hesabını soramayan,
-Transfer dönemi yaklaştıkça seslerini yükselten ama kongre döneminde gidişatı gözlemlemeyi tercih eden,
-Azim Öztürk'e çullanan ama kayyuma giderken ağzını açmayan,
-Bu kulübe tek bir kalıcı gelir sağlamamış Aytaç DURAK'a biat edip, tek kelime hesap soramayan,
-Demirspor'dan ekmek yiyen ama kayyum döneminde daha önce oluşturabildiği kamuoyunu oluşturmayarak o ekmeğin hakkını vermeyen,
-Yardım gecesinde haberi bile olmayan kişileri canlı yayına bağlayan ancak takıma her şeyini veren birçok kişiyi es geçen,
-Altyapıya kerhen değinip, transfere zevken değinen

Adana'nın spor basını... Bakın size o gün de söyledim. Bize sallıyorsunuz, dediniz. Ben de dedim ki; dava açın... Sayın Ergun Kara, Mustafa Boz, Yavuz Yıldırmaz, Metin Kurgun, Rıfat Söylemez ve diğerleri. Adım Onur BİÇER. Haksızlık yapıyorsam bana dava açın, bekliyorum...

İşte böyle, medet umulanlar, medet umanlar, gündem belirleyenler.

Ben bu düzeni istemiyorum arkadaş. Kapatın kulübü eski pilavları yedirecekseniz. Bu pilavlarda taş var kardeşim, adamın dişlerini döküyor. Midesine oturuyor, apandisitini patlatıyor, taş düşürtüyor, istemiyorum bu pilavı artık. Canım yanıyor bu pilavdan, içim kanıyor, BU PİLAVI YEDİRECEKSENİZ BİZE, KAPATIN BU KULÜBÜ, PİLAVDAN DEĞİL AÇLIKTAN ÖLELİM...

Yorumlar

Adsız dedi ki…
reklam gibi bi yazı olmuş ordaki isimleri yazımda bana cevap versinler benide tanısınlar demissin gibime gelmiş yani demirspor üzerinden prim yapmaya çöalışmış gibi bi yazı olmuş
Onur BİÇER dedi ki…
Tam anlayamadım dediğinizi ama onlara kendimi tanıtmaya ihtiyacım yok ki... Kendimi anlatmaya da ihtiyacım yok.

Açıkça meydan okuyorum. Beni yazsınlar değil, bana mahkemede dava açsınlar diyorum. Çok net...
serdanka dedi ki…
Adı olmayanlar lütfen yorum yapmasın...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.