Ana içeriğe atla

İstişare Toplantısı Bildirisi-3

Mustafa TUNCEL de diğer tüm yöneticiler gibi Aytaç DURAK’tan icazet beklemektedir. Aytaç DURAK büyüktür, güçlüdür, ancak bu kulübe borçludur. Yönetimleri bizzat kendisi atamıştır. Kendi atadıklarının hatasını atamayla gelmeyenlerden çıkarmaktadır. Unutulmamalıdır ki; bugün bu kulüp Aytaç DURAK’sız Yenice’ye gidemiyorsa bunun sorumlusu öncelikle takıma hiçbir kalıcı gelir kazandırmayan Aytaç DURAK’tır.

Aytaç DURAK kadar sorumluluk hissetmesi gereken bir diğer kesim ise istişare toplantısında bulunan ve/veya bulunmayan SİYASETÇİLER’dir. Bu kişiler bizim atkımızı takarak, bize vaatlerde bulunarak bizden oy toplamış, ancak her zaman olduğu gibi kendilerine ihtiyaç duyulan zamanlarda sırra kadem basmışlardır. Her ne kadar bugüne kadar yanımızda olmasalar da, istişare toplantısını onurlandırmış olmaları dahi kendileri açısından umut vericidir. Ancak Ankara Tayfası olarak çok net bir şekilde söyleyebiliriz ki; takımımız samimiyetsiz bir şekilde yalnız bırakılmaya devam olunursa kendileri ile samimi bir mücadele içine gireceğiz. Bu mücadelemiz elbette ki yasal sınırlar çerçevesinde ve bizzat partilerin genel merkezleri üzerinden yürütülecektir.

Başarısızlığın sorumluluğunu Bekir ÇINAR yönetimi dışındaki etkenlere yüklemek tek başına hatalı olacaktır. Yine de ÇINAR yönetiminin başarısızlığı ekonomik değil sportiftir. Takıma top oynamayacağını bildiğimiz futbolcuları Bekir ÇINAR yönetimi getirmiştir. Kulübümüzün tüm değerlerini zamanında alt üst etmiş Abdülkerim DURMAZ’ı Bekir ÇINAR yönetimi getirmiştir. Behzat ÇINAR hocayı da Bekir ÇINAR yönetimi göndermiştir. Yaptığı beyanlarla tribünleri bölünme noktasına Bekir ÇINAR yönetimi getirmiştir. Altyapıdan bir oyuncu dahi kazanılamadıysa bu durum önceki yönetimlerin yanı sıra Bekir ÇINAR yönetiminin de hatasıdır.

Ancak sportif başarısızlığına rağmen kulübe kalıcı gelir kazandırmaya çalışan tek yönetim de kendileridir. Yardım gecesi düzenleyen kendileridir. Kredi kartı, ADS Store’un kulübümüze kazandırılması, ADS Su, SMS projesi gibi projeleri gündeme getiren, kongre üyeliklerinde gereken düzenlemeleri yapan Bekir ÇINAR yönetimi olmuştur.

Sonuç olarak Bekir ÇINAR yönetimi kendisine verilmeyen destekle kulübün kasasına adamakıllı para girmeden bir şeyleri yürütmeye çalışmıştır. Kulübün bu güne gelmesinde kendi hatalarının yanı sıra şehrin de destek olmaması rol oynamıştır. Yine de önceki dönemleri ve yaşananları düşününce bu yönetime haksızlık yapıldığı da ortadadır. Kulübümüze yeterince zarar vermiş kişilerin kulübümüze dışarıdan destek olmaları bize göre bizzat onların borcudur, yapmaları gerekendir. Kulübe kalıcı gelir kazandırmak için yönetimde olmak şart değildir. Demirsporlu olmak yeterli koşuldur. Bugün Mustafa TUNCEL kulübe ayda 1 milyon dolar kazandırmak istiyorsa ve bunu gerçekleştirebilirse, Aytaç DURAK merkezi bir yerden kulübe otopark kazandırırsa, Mehmet GÖKOĞLU kendi döneminden kalan hatalarını ve borçlarını üstlenirse o zaman taraftarın gönlünde kaybettikleri yerleri kazanabileceklerdir. Bunları yapabilmek için başkan olmaya gerek yoktur. Biz kurumsallık ve istikrar adına Bekir ÇINAR yönetiminin oluşturmaya çalıştığı yapıyı destekliyoruz, yine de belirtmek gerekir ki isimlerden çok ilkelerin yerleşmesinden yanayız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir