Ana içeriğe atla

İstişare Toplantısı Bildirisi-2

Mehmet GÖKOĞLU’nun yaptığı 55 tane oyuncu değişikliğinin TUNCEL’in başarısızlıklarına başarısızlık, borçlarına borç eklediğini kimsegörmezden gelemez. Sezon başında 1 milyon TL’lik kısmı Aytaç Durak, 286 milyon TL’lik kısmı Bekir ÇINAR yönetimi tarafından karşılanan futbolcu ve teknik adam borçlarının da GÖKOĞLU ve TUNCEL yönetimlerinin izlerini taşıdığı tartışma götürmez.

Söz konusu şahısların kulübümüze verdiği zararlar bunlarla da sınırlı değildir elbette. Ödenen yaklaşık 1,3 milyon TL’lik federasyon borcunun yanı sıra Mustafa TUNCEL’in kulübümüzün İddaa gelirleri üzerine koyduğu yaklaşık 1,5 milyon TL’lik temlik nedeniyle koca bir sezonda kasamıza İddaa gelirlerinden tek kuruş dahi girmemiştir. Bugün Bekir ÇINAR yönetiminin finansal sıkıntı yaşamasının en büyük nedenlerinden birisi Mustafa TUNCEL yönetimidir. Mustafa TUNCEL ve Mehmet GÖKOĞLU yönetimleri döneminde yapılan yönetsel hatalar kulübümüzün 400 bin TL tutarında vergi yükümlülüğü ile karşı karşıya kalmasına yol açmıştır. Temlikli İddaa gelirlerimiz ortada dururken, olmayan gelirlerimizle bu tutarın ödenmesi de Bekir ÇINAR yönetiminin sırtına yüklenmiştir.

Şu anda Mustafa TUNCEL İddaa gelirlerimiz üzerinden temliklerle tüm alacağını tahsil etmiş ama kulübümüz hala düze çıkamamıştır. Çünkü ardından Mehmet GÖKOĞLU’nun takımı plansız bir şekilde Nevşehir’de kampa götürmesi sonrasında alacağını tahsil edemeyen organizasyon firmasına olan borçlar ödenmektedir. Bunlar bittikten sonra da düze çıkılmayacaktır. Çünkü Mehmet GÖKOĞLU yönetiminin koyduğu temliklere sıra gelecektir. Bu süreçte söz konusu temliklerin bir kısmının ötelenmesi, örneğin İddaa gelirlerinden sağlanan her bir tahsilatın yarısının daha sonra tahsil edilmek koşuluyla takıma aktarılması gibi bir yola dahi başvurulmamıştır. Geçmiş hatalar mevcut yönetimin sırtına yüklenmiştir, yönetimin çalışması engellenmiştir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir