Ana içeriğe atla

İstişare Toplantısı Bildirisi-1

Dün gerçekleştirilen istişare toplantısına maalesef katılamadık. İki kongre üyesi ile temsil edilen Ankara Tayfası'nın dile getirmek istediklerini kongrenin hemen öncesinde bir bildiri ile yayınlamanın doğru olduğunu düşünüyoruz.

Bildirimizdeki veriler basında çıkan muhtelif yazı ve yorumlardan alıntılanmıştır.

NEYİ, NEDEN İSTEMİYORUZ?

Adana Demirspor Kulübü bugün borçları nedeni ile tekrar kongre sürecinde ise bunun sorumlularını doğru tespit etmek gerekir.

Mustafa TUNCEL’in ikinci defa kulüp başkanlığı yaptığı dönemde Adana Demirspor yine 3. Ligdeydi. 11 milyon TL civarında bir bütçemiz vardı ve biz 1 milyon TL’lik Güngören Belediyespor’u şampiyon yaptık. O zaman kulübümüze para yağıyordu. Süper Lig takımlarının önemli bölümü bile böyle bir bütçeye sahip değildi. Bugün hala o günlerin acısını çektiğimizi aklımızdan nasıl çıkarabiliriz?

Bu yönetim döneminde gelecek vaat eden futbolcumuz Emrah BEDİR, çok cüz'i bir miktara Adanaspor’a satılmıştır. Erhan ÇATALÇAM, Yiğit İNCEDEMİR gibi oyuncularımız yok pahasına kaybedilmiştir. Anlatılanlar, dönemin başarısız bir dönem olduğunun göstergesidir ve tüm yaşananların sorumlusu da doğal olarak Mustafa TUNCEL'dir. Yönetimin görevden ayrılmasıyla 11 milyon TL’lik bütçeden geriye kalan borç dağları, kulübün kayyumun eşiğine gelmesi sonucunu doğurmuştur. Bugün tekrar aynı ismin başkanlık için geçmesinin yanlışlığı ortadadır.

Küfürü bahane edip yönetimden ayrılan Mustafa TUNCEL’in Adana Demirspor’un baş ağrıtan kongrelerinden birinde ettiği küfürler hala akıllardadır. Öte yandan Muharrem GÜLERGİN örnekleri ile karşı karşıya kaldığında “Mezardan çıksın da kendileri yönetsin.” şeklindeki talihsiz beyanını da unutmamak gerekir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir