Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu. Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar. Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek. Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta
Yorumlar
Sen Kongre üyesisin. Cem ve Alper'i aldıkları için Kaya'yı da Sakarya'ya hediye etsek nasıl olur.
Arkadaş yanlarında Kaya'yı hediye etmiş. Bende Sakarya basınına Ergun Kara'yı hediye edelim diyorum :)
Şimdi yönetimden en büyük umudum eski hataları tekrarlamamalarıdır.
ve son olarakta futbolcu milletinin dini imanı paradır,takımı mağlup olduğunda üzülen futbolcu sayısı artık yok,futbolcu maç bittiğinde ağzında bir sakız rakip takım oyucusuyla forma değiştirir duşunu alır işine bakar..gerekirse takım içinde kulisini yapar hoca gönderir hoca getirtir..ta ki basiretli vurdumu ses getiren bir başkan ve yönetim olana kadar..