Ana içeriğe atla

Milli Takıma Kötü Oyuncu Gider...

Özenle seçilir Milli Takım'a gönderilecek futbolcular...

En kötüleri seçilir, ayıklanır ve kampa yollanır.

Milli Takım'a seçilen oyuncular kötü olmasalar kendi takımlarında forma bulabilirlerdi. Ama adamlar kötü, adamlar yeteneksiz.

Koskoca Adana Demirspor teknik heyeti ve yönetimi örneğin.

Adamlar bu işin kitabını yazmışlar. Adamlar futbolun dersini Türkiye'ye her sene ısrarla veriyorlar.

Takımın orta sahasının beyni Cem Hallaçeli gibi bir adam var...
Forvette tek geçerim Alper Yeşil'i. Üstüne tanımam...
Orta sahada en az Cem kadar iyidir Aydın Tabak...
Kalede kaya gibi Kaya Tarakçı'mız var. (Taş yerinde ağırdır misali)
Defansta Çanakkale Geçilmez Ahmet Çenet'imiz var.
Muhteşem muz ortalar yapan, araya paslar atan, adam eksilten Burak Denizli var.

Şimdi bunlar varken bizim basiretsiz, işten anlamaz, yeteneksiz Milli Takım yöneticilerimiz tutmuş Adana Demirspor'da forma şansı bulamayan, yeteneksiz, topu gördüğünde bomba sanan Turgut GÜL ile Hasan ÜSTÜNKAYA'yı U19 Milli Takım kampına çağırmışlar.

Yapılır mı bu şimdi? Ülkeye ihanettir bu!!!

Bıkmadan usanmadan söyleyeceğim sayın teknik heyet ve yönetimim. Artık takıma katkı koymayan bu adamları yollayıp Milli Takım yollarını aşındıran Ömer, Turgut, Hasan gibi kardeşlerimize şans verin. Son iki senedir üst üste üç büyük diye adlandırılan takımları geride bırakarak Türkiye çapında ilk 8'e giren genç takım oyuncularımıza imkan tanıyın artık.

Adana Demirspor'un geleceğine ışık tutun, fenerin pilini çıkartma yolunu bari sizler seçmeyin...

Bu arada Turgut ve Hasan kardeşlerimizi kutluyorum...

Yorumlar

kebabman dedi ki…
Gonderilmesi istenilenlerin kefilleri var,oynatilmasi istenilenlerin kefili yok deniliyorsa,altyapi hocalari kefil olamiyorsa,ben KEFILIM.
Bu gencler ,bahsi gecen gonderilmesini istedigimiz kisilerden daha kotu performans gosterirse ,oncekilere kefil olanlarin odedigi bedel neyse onlar ne odediyse bende oderim!
Adsız dedi ki…
Alt yapıya önem vermek çok zor galiba. Bu gençlere forma verilse ne kaybedilirki...

Denemekle kaybetmeyiz, klasmanı bu çocuklar oynasınlar..Nasılsa kaybedeceğimi kaybettik.

Kamil Ateş
Adsız dedi ki…
Lütfen burak hakkında eksik bilgi yazmışsınız onu biz niye geri aldık sızma paslar atacak diye zaten ilk defa duydum bunu demekki türkiyede bunu başarabilen tek futbolcu oda bizde attığı paslar o kadar sızma ki hiçbir taraftarımız göremedi o pasları

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...