Ana içeriğe atla

Kısalsın Artık Şu Geceler...

Bugün 21 Aralık... Gecelerin en uzun gündüzlerin ise en kısa olduğu gün bugün. Bugünün bitimi ile birlikte gündüzler geceye bıraktığı yerlerini yavaş yavaş geri alırlar.

Evet bugün 21 Aralık. Öfkeliyiz. Ortalık kapkaranlık. Göz gözü görmüyor. Elimizde imkan olsa bir çırpıda bu takımı alıp layık olduğu yere koyacağız ama o imkan yok. Yine yutkunarak bakıyoruz bizim hak ettiğimiz yerlerde gezinenlere. Biz hak ediyor muyuz o da ayrı bir muamma...

Peki bu 21 Aralık günü, Adana Demirspor öfkelenip, üzülüp dizini dövmekten başka ne yapabilir?

Her zamanki Adana Demirspor, ara transfer döneminde 28-34 yaş arası birçok transfer yapar, borçlarını artırır, mevcut futbolculara parasını ödeyememeye devam eder, herkesten para dilenir. Kervan emin adımlarla içindeki develeri ve develerin kanını emen pireleri besleyerek yoluna devam eder. Kılavuza ihtiyaç yoktur aslında, yolun sonu görünmektedir.

Olması gereken Adana Demirspor ne yapmalıdır? Daha önce yapmadıklarını... Mesela kökten bir takım yaratmaya gitmemelidir. Sil baştan yapmak yerine çürükleri ayıklamak yoluna gitmeli ve sezon başında yapması gerekeni şimdi yerine getirmelidir. Elimizde buna uygun bir iskelet varken bu yapılanma fırsatını kaçırmamalıdır. Takımda takım için oynayacak tecrübeli futbolcuların yanlarına takım için canını dişine takacak gençleri koymanın tam da zamanıdır. Bu şekilde başarısız oluruz küme düşeriz diyenler olacaktır...

Ben diyorum ki; Kaya'nın yerine Ömer bu takımda oynasaydı, Onur bu takımda oynasaydı ne kadar daha az başarılı olabilirdi ki? Kaya, bize ne verdi ki?

Alper'in yerine Alican veya altyapıdaki diğer arkadaşlarımız oynasaydı ne kadar gol kısırlığı çekerdik ki? Ne kadar büyük katkı sağlamış ki Alper bize?

Cem'in yerine şöyle koşan, pres yapan, pas dağıtan bir genç kardeşimiz olsa bundan zarar görür müydük? Biz ne zaman yeteneğine ihtiyaç duyduğumuzda Cem yanımızdaydı ki?

Burak, başkanımızın ifadesi ile araya sızma paslar atması için alınmıştı. Bu adam bu kulübe nasıl sızdı, onu bile anlayamadık ki? Burak'ın yerine sızma pas atamayan ama savaşan bir gencimiz olsa gücümüzden kaybeder miydik sizce?

Ahmet Çenet, defansımızı mı toparladı? Ne yaptı? Turgut olsa idi, altyapımızdan başka kardeşlerimiz olsa idi daha başarısız mı olurduk?

Aydın Tabak. Bu adamdan şüpheliyim. Son maçlarda canımıza da okusa güzel performanslar da çıkardı. Olsa da olur, olmasa da olur...

İşte size fırsat. Sezon başı güzel bir kadro kurmuşsunuz sayın başkan ve yönetimimiz. Eleştiri için değil, gerçekten güzel bir kadro. Süleyman, ara sıra aksasa da takımda onun gibi savaşan 6-7 tane daha topçumuz olsa belki de namağlup bitirirdik ligi.

İlhan, kendisinden şüpheliydim ama savaştı, mücadele etti.

Onur Güney birkaç maçta aksasa da yerinde iyiydi. Keza Orhan Terzi.

Forvette son iki maçta bizi üzse de kapı gibi Tayfun'umuz var.

Ceyhun genele bakılınca bence iyiydi.

Barış bir vardı bir yoktu ama varken fena işler çıkarmadı.

Tutun bunları takımda. Bunlar abi olsunlar. Bunlar örnek olsunlar, bunlar takımları için önceden savaştıkları gibi savaşsınlar, yanlarında oynayacak kardeşleri onları mutlu edecektir. Onların yükünü alacaktır. Gönderileceklerden çok daha ucuza takımları için oynayacak, geç verilen bir prime bir kenti yakmayacaklardır. Doğru yönlendirilirlerse bunların üzerinden kimseye para mesajı gönderilmeyecektir.

Farz edin ki; gerçek anlamda şans verdiğiniz gençler istediğiniz gibi çıkmadı? Ne kaybedersiniz? Burak, Cem, Alper, Kaya, Ahmet Çenet vs., bunların geçtiğimiz sezondaki versiyonları size ne kazandırdı? Bir kez de gençlerden dolayı kaybetmeyi göze alın... Kim bilir belki de geleceği kazanırsınız...

Dün Trabzonspor'u izlerken yine içim burkuldu... Gabriç 23 yaşında. Arı gibi. Çıkıyor yerine Barış giriyor. 19 yaşında. Ceyhun Gülselam 22 yaşında. Colman 24 yaşında. Cale 24 yaşında. Kaleci Onur 21 yaşında. Selçuk İnan 24 yaşında.

Geçenlerde Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tura çıkmayı garantileyen CSKA Moskova'dan bahsetmiştim. Tablo aynıydı.

Arı gibi koşan gençler, yanında tecrübeli abileri. Lütfen, lütfen, lütfen artık bunu biz de yapalım. Son uzun gecemiz 21 Aralık olsun.

Atın şu adımı, kararlılıkla ardında durun, zifiri karanlıktan fırsat çıkarın, tam düşmüşken silkin üstünüzü ayağa kalkın, KISALSIN ARTIK ŞU GECELER.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Selam,
Yorumunuza içtenlikle katılıyorum. Ayrıca şu konuyu ISRARLA gündeme getiriyorum artık. Dünkü maçı alsak Play Off'ta idik kesin. Szöüm SÖZDE DEMİRSPORLU Topçulara... Ya da kaşarlanmış topçulara... Onları herkes biliyor, Cem, Alper, Aydın vs... Beyler bugüne kadar hangi topçunun bizde alacağı kaldı? Hangi topçunun? Hepsi Federasyona verip söke söke kanuni faizleri ile birlikte almadılar mı? Aytaç Bey'in sezon başında son dakikada ödediği 1.280 TL nereye gitti.? Eski topçuların fazili alacaklarına tabi ki. Şimdi siz de verin kulübü federasyona hemen alın alacaklarınızı. Pekala İDÇ ve birçok maçı SABOTE ederek KASTEN oynamayarak, Mücadele etmeyerek alacağınız bu paraları hakediyor musunuz KAŞARLANMIŞ EFENDİLER? Demirsporu sırf 3-5 kuruşluk maç primi zamanında ödenmedi diye bu halde bırakıp gideceksiniz sonra da o paraları biz size helalş edeceğiz öyle mi? HARAM olsun kim sabote ettiyse. Canınız isterse oynayın canınıız istemezse oynamayın... YOK ÖYLE. HARAM olsun haketmeden alacağınız PARALAR. Alacağınız paralar YASAL ama MEŞRU ve HAKKANİ olmayacak böyle bilin. Yazık kombine paralarımza yazık. Türkiye'de düzenli ödeme yapmayan tek kulüp biz miyiz bir de? Sorun bakalım E.Şekerspor'da, Tarsus'ta, Güngören ve Gebze'de paralar nasıl ödeniyormuş? Ama adamlar MÜCADELE ediyorlar, futbola ve TARAFTARA saygı gösteriyorlar.

Evet arkadaşlar; KAŞARLANMIŞ istemiyorum. Ömer kaleye ne olursa olsun, Turgut stopere.

Hani sezon başında Yönetim karar almıştı ? 2 altyapıdan oyuncu 18'de yer alacak diye? Ahmet ÇENET belediyeden torpilli her maçta kadroda ve sonradan oyuna alınıyor ve tam prim alması sağlanıyor.

YETER artık YETER
geyik1940 dedi ki…
Ellerine sağlık Onur, katılıyorum yazdıklarına. Geçen sene de klasmana kalıp playoffa katılamamıştık, bu sene de aynısı olsa gıkım çıkmaz. Yeter ki gençlere şans verilsin.

Borçların üzerine borç ekleyip, kaşarlanmış futbolcuların dalavereleriyle ligde kalmaktansa, gençlere gerçek anlamda şans verilmesini yeğlerim.

Bu kez de farklı bir yol deneyelim, çünkü diğer yoldan bir hayır görmedik şimdiye kadar...
Adsız dedi ki…
ben kesinlikle hepinizin yazdıklarına teker teker katılıyorum...ama şu da daha hiçbirşey bitmedi.Geçen seneden bir darnadanal öerneği var onlar klasmanı lider bitirip extra play offlardan çıktılar bank asyaya.İnanın bizde yapabiliriz bunu.ya altyapıdan gelir ya dışardan alınır bize sağlam bi kaleci(bence ömer çok iyi milli takıma bile çağrılıyor)sağlam bir 10 numara sağlam bir sol açık lazım...cemle kayala aydınla olacak şeyler değil bunlar...
TEK ÇARE ALTYAPI. dedi ki…
çok fazla birşey yazamayacağım canım da uzun yazmak istemiyor.
TEK ÇARE ALTYAPI.
DexteR dedi ki…
Bu söylediklerimizi sizce Durmuş Ali Çolak yapmaya cesaret edebilir mi???
Böyle bir vizyonu olsa bile, Ercan Aslankeser buna müsaade eder mi???

Ali babanın çiftliği = Adana Demirspor!!!
kebabman dedi ki…
Sevgili Onur,ben senelerce nefesimi ve zamanimi bosa harcadim.Umarim senin zamanin ve nefesin heba olmaz.
Umarim bu kez olacak,yapacaklar,basaracaklar diye umutlandiklarin seni hayal kirikligina ugratmaz.
Resit Durmaz dedi ki…
arkadaslar hepinizin düşüncesi gercekten güzelde birileri demirspor başarılı olmasın diye elinden geleni yapıyor.maraş gelip burda bizi yeniyor ertesi hafta futbolcular kaçıyor .adıyaman gelip bizi yendi ama nasıl yendi adamlar sanki maçı kazansalar şampiyon olacak gibi.birgün önce adana hiltonda fenerbahce beşiktaş maçını izlemeye gittim baktım ki adıyamanlı futbolcularda orda .adamlar parasız durumda ama hiltonda kalıyolar sizce garip değilmi.maçtan sonra otobüste prim dağıtılmış nasıl oldu bu iş sizce .Ben söyleyim mevcut yönetim başarısız olsun biz tekrar gelelim sonra transfer yapalım futbolculardan komisyon alalım.bu takımın başına belediyeden bağımsız paralı biri geçmedikten sonra bence hiçbirsey düzelmeyecek.....

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir