Ana içeriğe atla

K.Maraşspor - Adana Demirspor Maç Değerlendirmesi


Kötü oyun sergilediğimiz maçta umutlarımızı diğer haftaya taşıdık. Takım bugün hiçbir şeyi iyi olarak yapamadı. Ne defansta ne hücumda iyi değildik. Kaç haftadır rakiplere vermediğimiz pozisyonları bu hafta biriktirip Maraş'a verdik. Sezon başından bu yana tutması gereken topları bu maça biriktiren Kaya sayesinde de maçtan üç puan alabildik.

Tek önlibero ile oynadığımız maçlarda ve dakikalarda hep sıkıntı yaşadık. Bugün ilkyarıda aynı olumsuzluğu yaşadık. Bu takım yükselmeye çıkacak ise kilit iki isim İlhan-Ceyhun olacak. Bu ikilinin beraber önlibero oynamadığı sürelerde takım pozisyon veriyor. Ne olursa olsun bu ikiliyi ayırmamak lazım.

Takımda olumsuzluk yaratan diğer bir neden ise Alper'in mücadele gücünün yetersiz olması. Top rakipte iken hiçbir şekilde rahatsız etmiyor. Bize geçtiğinde ise aldığı toplarda takımı yavaşlatıyor. Olumlu olarak kullanamıyor. Önümüzdeki iki maçımız mücadele gücü yüksek olan takımlar ile olacak bunu gözönüne almak lazım. Alican Alper yerine oynatılabilir. Eğer Alican'da yetersiz ise tek forvet ile sahaya çıkılabilir. Aynı sistem ve isimler ile bu iki haftada sahaya çıkarsak istemediğimiz sonuçlar alabiliriz.

Kötü oynayıp kazanmak söylemi bugün Urfa'nın aldığı mağlubiyet ile anlam kazandı.İçeride Tarsus maçımız olduğunu düşünürsek Tarsus'un bu maçı alması lehimizeydi. Haftaya biz Tarsus'u yenersek yolun çoğunu geçmiş oluruz. Kötü oyun hakkımızı iki haftada kullandık. Bu haftasonu iyi futbol oynayıp işimizi bugün gibi şansa bırakmamalıyız. Kaldı üç hafta...

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Ceyhun İlhan önliberoya geçti kazanmaya başladık, Alper'siz iyi oynamaya başladık. Alper top oynamıyor takım için herkötülüğü yapıyor ama oynatılıyor bukadarmı kör gözlerle bakıyor birileri,neden müdahale yok illa allah göstermesin tarsus maçını kaybedip tüm stad alpere mi sövelim? O saatten sonra hüzünden başka elimize ne geçecek söyleyin? Başkan müdahale et üzülmekten bıktık gözgöre göre kaybetmeyelim oynattırma artık şu adamı.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...