Ana içeriğe atla

Kaleci Sorunu...

Bizim genç milli bir kalecimiz vardı. 5 maç üst üste hiç oynamadı. Oynatılmadı. Kendisine hiçbir iddiamızın olmadığı, takımımızın oynamak dahi istemediği maçlarda şans verilerek, defanssız bir takımda kullanamadığı ileri sürülen fırsatlarla akılda kaldı. Sonra da içeride yenildiğimiz 4-3'lük Kahramanmaraşspor maçında, tam bir penaltı atılacakken ve de takımımız 10 kişiyken oyuna girip, yediği 3 golle akılda kaldı bu kardeşimiz. Fırsatını böyle de kullanamadığı düşünüldü. O gollerde hatası olup olmadığı çok da sorgulanmadı. Ya da tek hatanın kendisinde olup olmadığı. Öyle ya Ömer kötü kaleciydi ve kötü kalecinin bu takımda işi olmazdı.

Buradan şöyle bir sonuç çıkıyor: Demirspor'da kötü kaleciye fazla fırsat verilmez.

Demirspor kalecisi hatalı goller yemeye ısrarla devam ediyorsa, o kaleciden eldivenleri -başka camiaları bilmem ama bizim camiamızda- kendisini toparlayana kadar alınır.

İşte bu nedenledir ki; Atalay bu takımda sadece 3 maç oynayabilmiştir. Kendisine arka arkaya 5 maç şans tanınmamıştır.

İşte bu nedenledir ki; Kaya bu takımda bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar sayıda forma bulabilmiş ve kızağa çekilmiştir.

Sahiden öyle mi?
Bu işler hakikaten böyle mi yürüyor?

Benim şahsi kanaatim, Ömer'in artık moral motivasyon yönünden de desteklenerek en azından play-off veya klasman grubu maçlarına hazır hale getirilmesidir. En fazla ne olur? 5 maç oynatılır, bir fırsat da Ömer teper. Peki, ya Ömer bu fırsatı tepmezse?

Yorumlar

caqLaR dedi ki…
Ömer'e gelen ve gündeme yansımıyan birşeyi söyliyeyim geçen yaz Sivasspor Ömer için 300.ooo TL gibi hatrı sayılır bir para teklif etti.Ömer'in o zmana milli takım maçları vardı hatta bir konuşmada abilerimizden birinede dedim maçları sebep olarak söylemişti ki böyle giderse elimizde çürüyeceğine inanıyorum.Ömer yedek kala kala istemedenden olsa bir performans düşüklüğü yaşıyacaktır kim ne derse desin burası kesin ve açık birşey Ömer 2-3 maç oynasa emin olun çok daha iyi teklifler gelir ..!
Hüseyin A. dedi ki…
Altyapı konusunda ve kaleci sorunu ile ilgili herşeye katılıyorum ama bu maç özelinde ben Kaya'nın başarılı olduğunu düşünüyorum. Bloga kaya ile ilgili yazıyı girdikten sonra farkettim buradaki yazıyı da, Sevgili Tayfam'dan farklı şeylerdüşündüğüm zannedilmesin diye belirtme ihtiyacı düşündüm.

Ayrıca Ömer büyük ihtimalle sezon sonu gidcek gerekli şeyleri vakti gelince belirtecğim.

Saygılarımla
Onur BİÇER dedi ki…
Vakit geçirme duyumlarını açıkla Hüseyin. Sonra ben de açıklayayım. Bakalım kim haklı kim haksız.
Adsız dedi ki…
onur sen açıkla bekleme.. merak ettirme bizi ..
Ozan Baysal
Adsız dedi ki…
Eve gidince maçı hemen tekrar izledim, akşamı gene izledim ve bugun tekrar izledim...
1. ve 2. golde kayanın berbat performansı devam etmiş...Taraftardı şuydu buydu tamam bir etkendi ama final maçı sonuçta, bu kadar kolay mı yani pes etmek ? Hele 1.golun hiç bir açıklaması yok,top yerde sürünerek geliyor afedersiniz bok çuvalı gibi kendi atmış direğin yanına var mı böyle bir olay ? hala Kayanın bir suçu olmadığını bu maç için taraftardan dolayı bile performansını eleştırmemek gerektiğini düşünen biriyle futbol konuşmak bile saçmalıktır.
Taraftarlar suçluluk duygusu duyuyor ama ligi bu şekile taraftar değil aynı futbolcular soktu, 8 dakıkada maraştan 3 gol ye, tarsustan 2 dakıkada 2 gol ye, her hafta 6 pastan 2 tane rahat pozısyon kaçır...Tum sezonu genele vurursak yukselmeyi hak edecek futbolu oynamadık.Son maçtada Kaya-Tayfun çok kötüydü zaten cem ve alperin takım umrunda değil, aydında bir var bir yok gibi bir şey... İlk 11 den 5 oyuncu ortada yok.Taraftarlar içinde eleştiri gerekli bu beraberlik tamamen Şimşekler Grubuna bağlanmamalı istemezler miydi takım kazansın ? Olaylar tam tersi yöne doğru gitti..Kaya belkı o sürünen topu tutsa bugun buraya farklı duygularla farklı şeyler yazıyor olacaktık.Yeter artık Kaya yollansın Ömer'e ayrı üzülüyorum zaten...5 oyuncu DIŞINDAKİ diğer oyunculara yürekten oynadıkları için savaştıkları için teşekkürler.
Hüseyin A. dedi ki…
Onur Abi haklı veya haksız olunabilecek bir durum yok Ömer ile geleceği hakkında konuştuk biraz o kadar ve o konuşmadan da Ömer'in asla telafuz etmemesine rağmen gitmek isteyeceği fikrine kapıldım. Zaten sözleşmesi de bu sene bitiyor. Hayırlısı diyelim, gruptan çıkıp çıkmayacağımız belli olduktan sonra konuyla ilgili daha detaylı bir değerlendirme yapacağım. O değerlendirmede Ömer'in takım arkadaşlarının, milli takım hocasının, menajerinin ve yönetimin de bakış açıları olacak. O zaman duyumları karlışaltırma fırsatı buluruz sanıyorum.

Selamlar Hürmetler
kebabman dedi ki…
Son 10 senede Demirspor kalesinde yer almis 20 kaleci ismini baska bir yazida yazmistim.
Omer'in onlardan eksikligi var midir?
Yoksa bizim altyapida yetismis olmasi en buyuk dezavantajimidir?

Bir kezde sen bizim evladimizsin muamelesi evladin hayrina sonuclansin.
Onur BİÇER dedi ki…
Hüseyin bu yazını merakla bekliyorum. Çünkü bu konunun takipçisi olacağım. Bu genç kardeşimizin son dönemlerdeki kalecilerden en azından daha kötü olmadığına inanıyorum.

2 maç sonra devre arası var. Hemen bu yazını girmezsen külahları değişeceğiz seninle. Bu konuyu gündemden düşürmeyeceğim.
Hüseyin A. dedi ki…
Tamam Onur Abi :)

Yalnız Şefik Abi sen artık o kadar iyi biliyorsun ki işleyişi duymadan biliyorsun olayı...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.